Savcıyı doğrudan hedef alan ve "Hakim savcı tanımam, sıkar geçeriz. En temizi yurtdışından tetikçi getirmek" ifadeleriyle tehditlerde bulunan iş adamı Gökhan G.'nin, soruşturma dosyasında tutuklu bulunan bazı sanıkların tahliyesi için 100 bin dolar karşılığında pazarlık yaptığı da ortaya çıktı. İşte tüm detaylar...
İstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen "Yenidoğan Çetesi" soruşturmasında yeni bir gelişme yaşandı.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Savcısı Yavuz Engin'i makamında tehdit edenlerle ilgili ikinci dalga operasyon yapıldı.
'Hakim savcı tanımam, sıkar geçeriz'
Savcıyı doğrudan hedef alan ve "Hakim savcı tanımam, sıkar geçeriz. En temizi yurtdışından tetikçi getirmek" ifadeleriyle tehditlerde bulunan iş adamı Gökhan G.'nin, soruşturma dosyasında tutuklu bulunan bazı sanıkların tahliyesi için 100 bin dolar karşılığında pazarlık yaptığı da ortaya çıktı.
Gözaltına alınan Gökhan G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Soruşturmada dikkat çeken bir diğer isim ise bir GSM şirketinde çalışan Zeynep K. oldu.
Zeynep K.'nin, savcıya yönelik tehditlerde bulunan Mustafa Kemal Zengin ile birlikte hareket ederek kişisel verileri sağladığı tespit edildi. Zeynep K. hakkında ev hapsi kararı verildi.
5 kişi tutuklanmıştı
Ağustos 2024'te Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'e yönelik suikast tehdidinde bulunulmuş, ardından makam odasında yapılan yüz yüze tehdit sonrası birinci dalga operasyonla 5 kişi tutuklanmıştı.
Kamera kayıtlarının delil olarak sunulduğu ilk operasyonda avukat Aylin Arslantatar ve kendini müsteşar olarak tanıtan Mustafa Kemal Zengin de tutuklananlar arasındaydı.
"Sadece öngörülerimi paylaştım"
Cumhuriyet savcısı Yavuz Engin'i makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin, soruşturma kapsamında verdiği ifadesinde şunları söyledi: "Üslubumun yanlış anlaşılmasından dolayı Türk milletinden ve Türk devletinden özür diliyorum. Savcıma tehdit amaçlı gitmedim. Sadece öngörülerimi kendisi ile paylaştım.
Ben herkese kendimi müşavir olarak tanıtırım. Bana müsteşar diyenleri de müşavir diyerek düzeltirim. Ancak müsteşar demeye devam ediyorlar. Buna benim yapabileceğim bir şey yok. Bu konuda Baki ile Yavuz'un hiçbir ilgisi yoktur. Ben kendilerini 20 yıldır tanıdığım için üzerine katarak ben söyledim. Benim olayı biraz abartmamdan dolayı konu buraya kadar gelmiştir. Söylediklerim tamamen boşboğazlıktandır" dedi.
