Artan maliyetlere rağmen Avrupa ülkelerine vize başvurusunda bulunan Türk vatandaşları önde gelen Avrupa ülkelerinin konsolosluklarından daha önce hiç olmadığı kadar ret yanıtı alıyor. Hatta Almanya, Fransa gibi konsoloslukların her birinden verilen ret yanıtlarının ardından diğer Schengen ülkelerine yapılan başvuruların da retle sonuçlanması birçok Türk vatandaşını yıllarca Schengen başvurusu yapamayacak duruma getirebilir.

Dünya gazetesinden Barış Erkaya'nın haberine göre 2015 yılından bu yana Türklerin Schengen başvurularına verilen ret oranı 4.5 katına çıkmış durumda.
Bir diğer deyişle 2015 yılında Avrupa ülkelerinin konsolosluklarına Schengen başvurusu yapan her 100 Türk’ten 4’ü ret alırken 2021 sonu verilerine göre bu rakam her 100 Türk’ten 20’ye çıktı. Yani her 5 başvurudan 1’i artık Schengen ülkeleri tarafından reddediliyor.

2015’te yüzde 95.71 olan vize başvurusu kabul oranı yüzde 80.98’e indi. 2015’ten beri bu oranda yukarı yönde hiçbir kımıldama yok.

2015’te en yüksek Schengen başvurusu yapan 50 ülkenin vize başvurusu kabul oranlarına ilerleyen yıllar itibarıyla bakıldığında, aradan geçen 7 yılda her yıl vize ret oranı büyüyen ülke sayısı sadece 7. Bu ülkelerden biri de Türkiye.

Vize başvurusu reddedilmiş Türk vatandaşlarının 2015’ten bu yana AB konsolosluklarına tabir yerindeyse kaptırdığı rakam (kısa süreli vize başvurusu ücreti olan 60-80 dolarlık ücretler baz alındığında) en az 26 milyon 313 bin 980 euro. Yani bugünkü euro kuruyla hesaplama yapılırsa 482 milyon TL. Türklerin AB konsolosluklarına akıttığı toplam para ise aynı dönem için en az 315 milyon 866 bin euro.

Sızan bilgilere göre Schengen başvurusu ret sayısının hızla artmasının en önemli sebebi Avrupa ülkelerine giden Türklerin geri dönmediği veya dönmeyebileceği yönündeki endişeler. Fakat bu genel yargının ihracat cephesinde çalışan bir çok üst düzey profesyoneli de zor duruma düşürdüğü, ihracatçı Türk şirketlerinin uluslararası pazarlama departmanlarında çalışan yöneticilerin bile bu genelleştirilmiş bakış açısı nedeniyle vize kabulü alamadığı ve fuarlara veya hedef pazar görüşmesi randevularına katılamadığı yönünde şikayetler artmış durumda.