"Selman kendi iç siyasi arenasında tüm “rakiplerini” egale eden, aynı zamanda profil anlamında özel seçilmiş tam bir proje… " diyen yazarımız Kemalettin Topdemir yazısında Orta Doğu bölgesinde ibretlik noktalara değindi.

Yazarımız Kemalettin Topdemir dikkat çeken bir yazı kaleme alarak Suud'i Arabistan'ın eksenini Emperyalizm'in kucağına kaydıran politikalarını eleştirerek Prens Selman'ın Anatomisini yazdı!

''İktidara cebren sahip olan bu kişilik!'' diye tanımdalığı Prens Selman'ın Amerkan kuklası görüntüsü ve ''jet-sosyete olan yaşam biçimi, satın aldığı gayrimen-kuller, yatlar hatta tablolar ile adından sıkça söz ettirmeken başka bir özelliğinin olmadığını'' vugulayan Özdemir, ''Selman profil anlamında özel seçilmiş tam bir proje…'' vurgusu yaptı!

İşte Kemalettin Topdemir'in söz konusu yazısı:

Devşirilmiş Prens Muhammed bin Selman…  

Akademik bir eğitim almamış, Suudi Arabistan’dan aldığı ve öğretim güzergâhı açısından gerçekliği tartışılır bir lise diplomasına sahip “kahraman” Politikaya Riyad Valisi olan babasının yanında başlayan veliaht, babasının Kral olması akabinde basamakları çok hızlı bir şekilde tırmandı. 

Savunma Bakanlığı görevini aldığı sırada ülkesi için yıkıcı sonuçları halen yaşanmakta olan Yemen savaşının mimarlığını yaptı. Tek eşli ve bir baba olması dışında bütün özgeçmişi bundan ibaret bir kişilik…

İktidara bir nevi cebren sahip olan bu kişilik, Aramco’nun özelleştirilmesini ve ülkesinin petrol dışında da kaynaklar elde etmesini hedefleyen daha sonradan ABD ve İsrail kaynaklı olduğu anlaşılan “vizyon 2030” ismini verdiği reform projesi ile PR yaptı. Her ne kadar tek eşli olsa da, jet-sosyete olan yaşam biçimi, satın aldığı gayri-menkuller, yatlar hatta tablolar ile adından sıkça söz ettirdi, ettiriyor.

Son olarak öncelikle bölgesinde önemli ziyaretler yapan Selman, iki haftayı aşkın süre devam eden ABD ziyareti ile bir çok anlaşmaya imza attı. Bu anlaşmalar içerisinde silah anlaşmaları dışında sinemadan, gıda hatta teknolojiye kadar birçok farklı kalem bulunuyor. Selman, adeta ABD’de bulunduğu süre içerisinde pervasızca rüşvet dağıttı. Muhtemelen bundan sonra da dağıtmaya devam edecek. Rüşvet sadece maddi anlamda da değil. Örneğin ABD basınına verdiği bir mülakatta sarfettiği “İsrail’in kendine ait tartışmasız topraklara sahip olma hakkı vardır” ve “İsrail ile bölgede çok fazla ortak çıkarımız var” açıklamaları vaat anlamında net olarak rüşvet diyebiliriz.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ