Şevki Yılmaz, bu haftaki yazısında kaybolan bir medeniyetin izini sürüyor; asırlık bir ruhun yokluğunda nasıl savrulduğumuzu gözler önüne seriyor. Üç kıtaya adalet taşıyan ecdadın ardından, İslam coğrafyasını saran yangının sebeplerini ve çıkış yolunu hatırlatıyor.
Doğu Türkistan’dan Gazze’ye kadar mazlumların feryadı arşa yükselirken, şu sorular hepimizin zihninde yankılanıyor:
- Kur’an ve sünnet merkezli bir hayat düzeni neden terk edildi?
- Osmanlı’dan sonra oluşan manevi boşluk, ümmeti nasıl savunmasız bıraktı?
- “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” diyen bir medeniyet anlayışı bugün ne ifade ediyor?
- Zahid Kotku Hazretleri’nin nasihatleri, bugünün gençliği için hangi reçeteleri sunuyor?
- Modern çağın gafleti içinde hakikate nasıl uyanacağız?
Ve en önemlisi:
Mazlumlar hâlâ ümmetin dirilişini, Selahaddin’in torunlarını beklerken… Biz neyi bekliyoruz?
Bu yazı bir nostalji değil, bir uyarıdır!
Bir teşhis değil sadece, bir diriliş çağrısıdır!
Bir geçmiş özlemi değil, bir gelecek tasavvurudur!
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
