Bugün Bitlis'in Güroymak ilçesinden gelen haber, Türkiye'deki birçok insanı üzüntüye boğdu. Bölgedeki birçok insan tarafından sevilen ve işlenen cinayetin kurbanı olan Seyda Aldürkerim Çevik cinayetine ilişkin ayrıntılar;

BÖLGEDE TANINMIŞ KANAAT ÖNDERLERİNDENDİ

Bitlis'in Güroymak ilçesinde yaşamış merhum Nakşibendî şeyhi Muhammed Ziyaeddin'in torunu ve bölgenin en tanınan kanaat önderlerinden Abdülkerim Çevik, uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.

ÖLDÜRÜLMESİNİN ARKASINDAKİ SIR PERDESİ...

Türkiye'de önceden yaşanan İsmailağa Cemaati'ne mensup hocalardan Bayram Ali Hoca ve Hızır Ali hoca vakaları tekrardan hatırlandı. Bir din aliminin neden öldürüldüğü hep tartışılırken aynı olayın bu kez de  Nakşibendi ekolünün çok güçlü olduğu Bitlis'te yaşanması herkesin dikkatini çekti.

TERÖR ÖRGÜTLERİNİN CİNAYETİ GERÇEKLEŞTİRDİĞİ DÜŞÜNÜLÜYOR

Hedef alınarak öldürülen Seyda Abdurkerim hoca, bölgedeki kan davalarını bitiren ve aşiretlerin iyi geçinmesini isteyen bir isimdi. Bu olaydan rahatsız olan ve bölgede bulunan terör çeteleri, aşiretler arası husumeti kendi yararlarına kullanarak huzurun olmadığı bölgede daha rahat faaliyetler gerçekleştirebiliyordu. Olaya bu açıdan bakanlara göre, bu cinayetin azmettiricisi de terör örgütlerinden başkası değil.

SÜLEYMAN SOYLU DA TAZİYE MESAJI YAYINLADI

Şeyh Abdülkerim Çevik’in ölümüyle ilgili sosyal medya hesabından paylaşım yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Çok hüzünlüyüm. Bir alimin ölümü, bir alemin ölümüdür. Bitlis Güroymak (Norşin) Medresesi Başmüderrisi Seyda Abdülkerim Çevik Allah’a yürüdü. Allah rahmet eylesin” ifadelerine yer verdi.

KATİL ZANLISININ İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

20 Ocak'ta katil zanlısı Yakup Şeflekçi verdiği ifadede Çevik'i neden öldürdüğünü böyle açıkladı:

"15 gün önce Abdulkerim Çevik’le iflas eden amcamın oğlu F.Ş.’nin 150 bin TL borcu için konuştuk. Bunun benden tahsil edileceğini söyledi. Ancak kabul etmedim. Daha sonra internetten paylaşımlarını inceledim. Paylaşımlardaki ikinci kelimenin şifreli olduğunu düşündüm. Bu şifrelerle bazı kesimlere mesaj gönderdiğini düşünmeye başladım. Bu düşünce de hiç kafamdan gitmedi. Olayda kullanmış olduğum tabancayı da bir kamyoncudan 32 bin TL karşılığında satın aldım. Olay günü de öldürmeye karar verdim. Yanıma 3 silahı da aldım. Bulunduğu Eren Tepesi denen yere gittim. Yanına girdim. 150 bin TL muhabbeti hiç geçmedi. Ben girdiğimde tekti. Daha sonra birileri geldi yanına. O sırada aşağıya indim. Dışarda bulunan türbeyi cep telefonumla kamerayla çektim. Aracıma girdim oturdum. Tekrar aklıma gelince de odaya tekrar girerek Abdulkerim Çevik’e ateş ettim. Sendeleyerek geliyordu bir kez daha ateş edip istasyona geldim."

HaberVakti.com