Türkiye’deki çiftçi sayısı hızla düşüyor. Ayrıca içeride tarım alanları da kan kaybediyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre 2008’de çiftçi sayısı 1,1 milyonken, bugün 500 binin altına geriledi. Çiftçi sayısındaki düşüşte artan maliyetler, elde edilen kâr oranlarındaki azalma, genç nesildeki isteksizlik ve verilen desteklerin amacına ulaşamaması en büyük sebepler arasında.

GİRDİ 3 KAT ARTTI

Türkiye gazetesinin haberine göre Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. Dursun Büyüktaş, çiftçi sayısının her geçen gün düştüğünü belirterek şöyle konuştu:

“Artık çiftçimiz üretimi bırakıyor. Girdi maliyetleri son bir yılda üç kat artarken, üreticinin kârında artış yaşanmadı. Ürettiğimiz ürünü zararına satıyoruz. Bu durumda kim üretim yapmak ister? En basit örnek; TMO buğday alımı için 2,5 TL fiyat açıkladı. Ancak ithalata 6 TL verdi. Bu ithalatı yapmayıp aynı fiyat çiftçiye verilseydi, bugün buğday problemimiz olmazdı. Durum böyle olunca çiftçi buğday ekmedi. Rusya ve Ukrayna krizi ile birlikte buğdayda sorun yaşar hâle geldik. Rekoltemiz 15 milyon tona düştü. Doğru politikalar üreterek bu işin altından kalmamız gerekiyor”

ÇÖPÇÜLÜK YAPANLAR BİLE VAR…

Tarlayı bırakan çiftçinin, şayet genç ise metropollere göçtüğünü, yaşlıysa emekli maaşına kaldığını söyleyen Büyüktaş “Bire bir yaşadığımız bir durum bu; çoğu çiftçimiz tarlayı bırakıp şehirlere gidiyor. Hiçbir mesleği yok. Ya garson ya da otelde temizlik görevlisi oluyor. Çöpçülük yapanlar bile var. Çünkü ay sonu alacağı maaşı biliyor. Hâlbuki tarım, ülkelerin en önemli geçim kaynağı, burada iş gücünü yitirirseniz, ekonomik krizi bitiremezsiniz” dedi.

TEŞVİKLER KİME?

Yapılan destek ödemelerinin yerini bulmadığını da söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. Dursun Büyüktaş “Doğru ürüne destek verilmiyor. Ya da alınan teşviklerin kime gittiği bilinmiyor. Hâlbuki bu işi doğru yönetebilsek, tarımda dünya devi olabiliriz. Toprağımız var, iklimimiz müsait, çiftçimiz var, mühendisimiz var. Uzun vadeli strateji ile bu iş çözülebilir. Avrupa’ya bakın, üreticisine ne kadar önem veriyor. Çünkü artık gıda krizi var. Bu krizi çözmenin yolu üretimden, tarladan geçiyor” dedi.