Allah’a; (cc) şartsız, itirazsız ve ortaksız saygı ve itaat, Tevhidi imanın gereğidir! 

Tevhid; İmanın, Amelin ve Hayatın temelidir! Zıddı Şirktir! 

Şirk, ticarette çokça kullanılan şirket kelimesinden türeyen bir kelimedir! Siyasi karşılığı ise iki veya çok ortaklı partilerden oluşan Müşterek Koalisyon Yönetimlerine benzer!

Diyanet İşleri Başkanlığımız, Kutlu Doğum Haftası Münasebetiyle bu sene Tevhid ve Vahdet konusunu anlatmaya devam ediyor! Ve Müminleri şirk pisliğinden temizlenmeye davet ediyor!

İslam’ın, insanlığa ilk sunduğu mesaj; Allah’tan başka tüm uydurulan ilahların ve İslam’dan başka düzenlerin her yerde ve her zaman reddedilmesidir!Yani “Hâkimiyet her yerde ve her zaman ve her şartta sadece Allah’a aittir!” (Tin S.8)İlahi Mesajının ilanıyla şirkin düzenlerinin ortadan kaldırılmasıdır!

Anayasası baştan aşağı Allah’a ortak koşucu Şirki Maddeleriyle dolu olan Ülkemizde bu Tevhid İnancı ve Şirk konuları, biz Müminlere, bilhassa Parlamentodaki Vekillerimize, Bürokrasimize ve STK’larımıza ilk anlatılacak konuların başında gelmektedir! İslam Nizamının İlkeleri yerine Şeytan ve Yandaşlarının Hileleri, adeta hayatımızın ölçüleri haline getirilerek zorla Şirke düşürülmek istenen bir asırda yaşıyoruz.

Vatandaşları Tevhidi İmana çağıran Diyanet İşleri Başkanlığımız, tüm Milli STK’larımız ve Milli Medyamız, Ülkemizde ve Dünya’da Tevhidi İmanın önündeki engelleri kaldırması için mücadele eden iktidarımıza desteğini daha da artırmalıdır! 

Zira, yüz yıldır çıkardığı İslam dışı yasalarla fert ve toplumları Allah’ın İlkelerine İman ile Devletin zulüm (Şirk) Kanunları (Şirk) arasında tercihe zorlayan bizzat zorbalaştırılan Devletin ta kendisidir! 

Allah’ın Namaz, Örtü, Kısas vs. gibi Helallerini yasaklayan, Faiz, Zina, Kumar, İçki vs. gibi Haram kıldıklarını helalleştirip reklamlaştıran Fert ve Toplumları şirke sokan yani Allah’ın emri ile Devletin emirleri arasında tercihe mecbur bırakan yine bu zalimleştirilen Devletin ta kendisidir. 

İşte bu dönüşümü sağlayarak, Tevhidi İmanın ve gereği olan İslam İlkelerinin yaşanılmasının önünü açmaya devam eden İktidarımızı tebrik ediyoruz!

Ülkemizdeki Roma kaynaklı Anayasa’yı tümden değiştirip yerine Allah’ın razı olacağı Milli bir Anayasa’yı yapmak için uğraşmayanların ve onlara destek vermeyenlerin Dünya ve Ahirette vay haline!

“Devletin Temel Nizamları kısmen de olsa Dine dayandırılamaz!” ibaresi ve ihaneti Anayasasında yazılı olan bir Ülkede, siyasi çalışmaları terk edip, Namazına, Hacc’ına Orucuna güvenen biz Müminlerin vay haline!

İslam Nizamımıza savaş açan bu ve benzeri maddeler yürürlükte oldukça bu ülkede, terörün her çeşidini hiçbir İktidar asla kaldıramaz. Bela ve Musibetleri hiçbir güç önleyemez! Çünkü bu Anayasa Maddesi ve diğer Maddelerin çoğu Allah’ın üzerimizdeki bela kılıcıdır! 

Allah’ın İslam Düzenine alternatif her rejim Puttur ve Şirk’tir! 

Kapitalizm, Sosyalizm, Kamalizm, Laisizm, Komünizm gibi uydurulan rejimler günümüz çağdaş Putları olan birer şirk belalarıdır!

Allah ismi yerine Tanrı kelimesini bilerek kullanan ve kullandırtan Deccalizmin uşakları Masonlar, gafiller, kâfir ve zalimler, şirkin günümüz temsilcileri değil mi?

Çünkü Allah’a, Tanrı demek küfrün ve şirkin bir başka çeşididir. Eski Türkçe’de Tangeri olan Tanrı Kelimesini bilerek kullananların küfre ve Şirke düşeceğini çok iyi biliyorlar! Tanrı bir mekândır. Tan yeri demektir. Yani Güneş’in battığı yer. Allah mekândan ve her şeyden münezzehtir. Ne Güneş’tir ne Ay ve ne de Tan yeri! Biz La ilahe İllah Kelime-i Tevhid’ini söylerken Tanrı ilahını da reddediyoruz!

Allah’a vasıta kılmak için izinden giderek taptıkları 366 adet putun başka versiyonu olan ve binlerce mekânda dikilen günümüz heykellerinin arasında ne fark vardır! Peygamberimizin müşrik amcalarına torpil yapmayan Allah, günümüz Ataputçularına mı torpil edecek!?

Şirk pisliğinin çok çeşitleri var. Sevgide, saygıda, yönetmede ve Anayasa koymada başkalarının Allah’a ortak koşulması yani İslam Düzenine alternatif rejim uydurulması en büyük şirklerdendir! Ve “Şirk en büyük zulümdür” (Lokman S.13)Ve “Kim ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşarak şirke düşerse, Allah, Cenneti ona ebedi haram kılar. (Maide S.73)

Allah’ın Yaratıcı ve Yaşatıcı olduğuna İman eden Ebu Cehillerin, Hıristiyan, Yahudi vb. Din Tahripçilerinin şirke düşmelerinin sebebi, Allah’ın İslam İlkeleriyle hayatımızı yönetmesine karşı çıkmalarıdır! (Lokman S.21) Yani, en büyük şirk olan “Din işi ayrı Devlet işi ayrıdır!” demeleridir! Dinimizin, Sosyal, İktisadi, Hukuki ve Siyasi Hayatımızı yönetmesine karşı çıkmalarıdır!

Allah(c.c), kuvvet ve kudretiyle yarattığı ve kimseye muhtaç olmadan yaşattığı Kullarının yönetilmesine ne Kapitalizm, Laisizm gibi çok ortaklı Anomim şirketleri ne de, Sosyalizm gibi az ortaklı Limited şirketleri ve koalisyonları ortak asla kabul etmez! Allah, her yerde ve her zaman tektir. Alternatifsiz tek egemen güçtür!

Sadece Allah’a güvenen ve İlkesi İslam Düzenine teslim olan Müslümanlara selam olsun!

“Yaratan da  Yaşatan da Yöneten de sadece Allah’tır” diyenlere ve uyanlara selam olsun!

Tüm İnsanlığı sadece Allah’a Davet eden ve Tevhidi İmanın Başöğretmeni, Örneğimiz ve Önderimiz Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimizin İzinden giden Müminlere selam olsun!

Cenab-ı Hak, Hak yolda daim yar ve yardımcımız olsun. Ve Nefsimizi, Neslimizi, Mallarımızı ve Makamlarımızı ilahlaştırma şirkinden ve sapıklığından korusun!

Hakkıdır, Hakk’a tapan ve Hakk’a uyan Milletimin İstiklal!