İYİ Parti lideri Meral Akşener'in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday gösterilmesine yönelik tavrını değerlendiren Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, "Meral Akşener’in son ana kadar gönülsüz davranacağını biliyordum ama bu derece kırıp dökeceğine asla ihtimal vermiyordum. Bir paylaşım kavgası verileceğini düşünüyordum ama bu denli saygısızca bir sonu hiç mi hiç ummuyordum" dedi.

Hakan'ın yazısı şöyle:

Meral Akşener, çarşıyı öyle bir karıştırdı ki... Bir çarşı, ancak bu kadar karışabilirdi. Siyasette bütün kartlar yeniden dağıtılıyor. Toz duman arasında manzara-i umumiye aşağı yukarı şöyle: Son Altılı Masa toplantısında çekildi bu fotoğraf. İlk gördüğümde gülümsemiştim. Çünkü Akşener, kadrajda yer almıyordu. Kim derdi ki fotoğraftaki bu azizlik, gerçeğe dönüşecek.

MASA YIKILDI: Masa’nın iki önemli ayağından biri olan İYİ Parti, artık Masa’da değil. Geriye kalanlarla Masa olmaz. Bu nedenle Masa olayı, artık bitmiştir.

HDP’Lİ İTTİFAK: Öyle anlaşılıyor ki... Kartlar, yeniden dağılacak. Belki de CHP, artık HDP ile açıktan ittifak kuracak.

CHP’YE İKİ BOMBA: Akşener, masayı dağıtmakla kalmadı. CHP’nin içine de İmamoğlu ve Yavaş bombalarını attı.

NE YAPACAKLAR: İmamoğlu ve Yavaş, Meral Akşener’in teklifini kabul etseler dahi eski pırıltılarından çok şey eksilmiş olacak.

ERDOĞAN’A YARAR: Çarşının karışması, kim ne derse desin, en çok Erdoğan’a yarayacak. Sırf bu karambol bile muhalefetin imajına büyük darbe vurmuş oldu.

"Akşenerle ilgili soru işaretleri" başlığı altında ise Hakan, şu maddeleri sıraladı:

Madem Masa’yı devirecekti, ne diye “Ortak Cumhurbaşkanı adayımız konusunda ortak bir anlayışa ulaşmış bulunuyoruz” cümlesinin altına imza attı?

Ortak bir anlayışa ulaşmadan “Ortak bir anlayışa ulaşmış bulunuyoruz” cümlesinin altına imza atmak, nasıl bir şeydir?
Madem Kılıçdaroğlu’nun adaylığını benimsemeyecekti... Bunu aylardır adaylığını açıkça belli eden Kemal Bey’e neden açıkça söylemedi?

İmamoğlu ve Yavaş, teklifini kabul etmezse... Nasıl bir yol izleyecek? Ayrı bir aday mı çıkaracak? Kendisi mi aday olacak?
Parti tabanı, Akşener’in bu çıkışının ne kadar arkasında duracak? Parti tabanı, bu çıkışla ilgili nasıl bir yaklaşım içinde olacak?

'Kılıçdaroğlu açısından olaya baktığımızda' diyen Hakan, şöyle devam etti:

Binbir emekle Altılı Masa’yı kur, İYİ Parti’yi “en önemli partner” olarak gör, Masa’da kriz çıkmasın diye sonsuz titizlen, ve tam da yüzüp yüzüp kuyruğuna geldiğin bir anda böyle bir manzarayla karşılaş.

Kemal Kılıçdaroğlu açısından olaya baktığımda. Derin bir hayal kırıklığından, büyük bir moral bozukluğundan, muazzam bir ihanete uğramışlık duygusundan başka bir şey göremiyorum.

Akşener, çok büyük hasar verdi Kemal Kılıçdaroğlu’na. Seçime iki ay kala toparlanması zor bir hasar bu.

Kemal Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener anlaşamadı. Kemal Kılıçdaroğlu, “İlle ben aday olacağım. Başka türlü olmaz” dedi. Meral Akşener, “Adını dayatma. Seçeneklere açık ol” dedi. Sonuçta anlaşamadılar. Altılı Masa, bir uzlaşma masasıydı. Sonuçta kazanan uzlaşmazlık oldu.

Meral Akşener’e öfkelenen solcular, şöyle şeyler yazıyorlar: 'Sağcılar böyledir işte, Sağcılara güven olmaz, Sağcılarla yola çıkılmaz.' Bunu yazan solculara sesleniyorum: Biraz yavaş konuşun. Davutoğlu, Babacan, Uysal ve Karamollaoğlu duyacak.

Aylardır toplanıyorlar. Aylardır konuşuyorlar. Yetmiyor, ikili görüşmeler yapıyorlar. Yetmiyor, kurmay heyetleri buluşuyor. Ve sonuçta böyle oluyor. Ne konuşuyorlardı acaba o toplantılarda? Sürekli birbirlerini idare mi ediyorlardı yani? Hiç mi öngöremediler bu sonucu? Milleti mi oyaladılar? Birbirlerinin alacakları aksiyonla ilgili hiç mi fikirleri yoktu? İnsan sormadan edemiyor.

Bir maraza çıkacağını az çok tahmin ediyordum ama bu derece pervasız bir maraza beklemiyordum. Meral Akşener’in son ana kadar gönülsüz davranacağını biliyordum ama bu derece kırıp dökeceğine asla ihtimal vermiyordum. Bir paylaşım kavgası verileceğini düşünüyordum ama bu denli saygısızca bir sonu hiç mi hiç ummuyordum. Bir dava şuuru eksikliğini gözlemliyordum ama bu denli büyük bir dava şuuru eksikliğini ben bile öngörmüyordum.