İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,  canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

İçişleri Bakanı Soylu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Her sandık yeni bir seçimdir. Bu seçim Türkiye'ye ne dedi, dünyaya ne dedi? Bu seçimin iki sonucu var; biri cumhurbaşkanlığı, diğeri parlamento. Cumhur İttifakı 323 sandalye aldı ve özellikle seçimden önce Millet İttifakı'nın bir araya gelme sebebi olan parlamenter sisteme dönme arzusunu millet reddetti. Ortaya konulan yönetim tarzını benimsiyorum dedi ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin devam etmesine karar verdi millet. En önemli dayanaklarından bir tanesinde Millet İttifakı yoksun kaldı.

49,52 oy ile Cumhurbaşkanı Erdoğan, ve ondan 2 milyon 500 bin oyla Kılıçdaroğlu. Orada da millet netice ortaya koydu. 275 bin daha oy verselerdi Cumhurbaşkanı Erdoğan seçilecekti ama ikinci tura götürdü millet. Türkiye katılımıyla beraber dünyanın seçime en çok katılım sağlayan ülkesi yoktu. Demek ki Türk halkının seçime katılma konusunda endişesi söz konusu değil. Kendi iradesini ortaya koyabildi. Dünyadaki demokrasiyi kendisine rehber edinen ülkelerden çok daha büyük olgunlukla süreci yönetti Türkiye.

Millet 'Ben parlamenter sistemi kabul etmiyorum' demişse cumhurbaşkanlığı seçiminde de dedi ki; 'Kuzey Irak'ta Mehmetçiği çekmek istiyorsunuz, LGBT'yi öneriyorsunuz. 15 Temmuz'un faiilerini Türkiye'nin başına getirmek istiyorsunuz. Koruculuğu kaldıracaksınız. Bunu doğru bulmuyorum' dedi.

CHP, PKK İLE YAKINLAŞMANIN FATURASINI GÖRDÜ

HDP'ye oy verenlerin hepsi CHP'ye kaybı bu seçimde. Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı'yken Doğu ve Güneydoğu'da bu oyu alabiliyor muydu? Hayır. Ben bunu tehlikeli bir iş birliği olarak görüyorum. HDP-PKK bandında, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye'de Mehmetçiğimizi geri çekmek ve orayı terör devleti haline getirmeye çalışanları milletimiz reddetti. 

Akşener'in 'partiden ayrılacak son kişi' dediği isim CHP'ye katıldı Akşener'in 'partiden ayrılacak son kişi' dediği isim CHP'ye katıldı

Şimdi ikinci tura gidiyoruz. CHP, PKK ve Kandil ile yakınlaşmasının faturasını gördü. Anladığım kadarıyla yeni bir ocak teşkilatı kuracaklar. Başına da İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nu getirecek. Yani milliyetçi-sağcı bir ocak kurma hassasiyetine girişmişler. Bunların hepsi acınası işler.

Seçimin ortasına doğru geldik. CHP ve onun bileşenleri çok net şekilde türbe ziyaretlerinden vazgeçti, daha ziyade Kandil siyasetinin önemli argümanını ortaya koydu ve bundan da çekinmediler. Murat Karayılan ne dediyse Kılıçdaroğlu aynısını söyledi.

Bakanlık olarak seçimden öncesi, seçim sırası, seçim sonunda güvenlik önlemlerimiz var. Bir siyasi parti yöneticisi, belediye başkanları çıkıp 'Biz kazandık' diyerek milleti yanılttılar. Türkiye'de belki de başka olayların yaşanması için tetik mekanizması ortaya koydular. Sandıklar sayılıyor, her sandıkta CHP'li ve diğer bileşenlerinin görevlileri var. Ortada ıslak imzalı tutanaklar var.