İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TGRT Haber canlı yayında gündeme dair açıklamlarda bulundu. Bakan Soylu, mülteci sorununa dair akıllarda oluşan soruları yanıtladı.

Türkiye'de bulunan mülteci saysından muhalefetin mülteciler hakkındaki yalan yanlış iddialarına kadar bir çok konuda soru işaretlerini gideren Soylu, Ümit Özdağ'a da tepki gösterdi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ümit Özdağ'ın "ben fonladım" dediği Sessiz İstila kısa filmine yönelik eleştirileri üzerine Ümit Özdağ TGRT sunucusuna cevap yönlendirdi. Sunucunun cevabı okumamamsını isteyen Süleyman Soylu, "Bu adamı adam yerine koymam, bu hayvandan aşağı bir adamdır. Soros çocuğudur, operasyon çocucuğudur. İtibarımızı onun itibarı ile bir araya getirir miyiz ya? Haysiyetsiz adam..." ifadelerini kullandı.

İşte Bakan Soylu'nun açıklamalarından önemli satırbaşları:

SIĞINMACILAR 

Dünya tarihinin önemli göçlerinden birini hep birlikte yaşıyoruz. Afganistan'daki göçün sebebi biz miyiz? Biz değiliz. Suriye iç savaşını biz başlatmadık. Ya Lübnan, ya Orta Asya... İnsanlar iç savaş varsa, yoksulluk varsa, eğer bir taraftan sağlığa, eğitime, suya, gıdaya erişemiyorsa bu insanlar ne yapacaklar? Nasıl bir hayat tanzim edecekler. Bunları Türkiye'nin hukuk sistemini hadsiz şekilde eleştiren ABD yaptı. Kimlerin kimlerin oeprasyon çocuğu olduğunu, elemanı olduğunu hepsini çözdük. Dışardan da uğraşılıyor ama içerden de büyük gayret sarfediliyor. 2023'te seçim var. Siyasi partilerin ne yapması lazım. Bu durumu dejenere etmeleri lazım. 2019'da dejenere ettiler, belediyelerin bir kısmını kazandılar. Peki Göç konusunda ne yaptılar? 2023 seçimleri geldi. AK Parti'yi, Cumhur İttifakı'nı zora düşürecek bir pozitif katkı ortaya koymayacak, 'Göndereceğiz insanlar ölürse ölsün' diyecek. Hadi Halep'e gönder de göreyim. Şu anda da Esad diyor ki 'Gelsin'... Kim gidiyor? Herkes canından korkuyor. Şu anda orada demokratik kıyım var. Biz neredeyiz? Nereye gönderecekler, hadi göndersinler. İnsanlar neden çadırda dursun, insanlar neden gıda paketlerine ihtiyaç duysunlar. Bundan 2.5 yıl önce İdlib'e gittiğimde orada kendime gelemedim. Hala kendime gelemedim. Yetim çocukları var oturduğunuz masalarda. Babaları yok, kiminin annesi yok. O insanlar çadırda, yokluk içinde yaşıyor. 

"AMANOSLAR'DA BİR TERÖRİST YA VAR YA YOK, ARIYORUZ ONU DA BULUCAĞIZ"

Türkiye içerisinde etrafındaki coğrafyada Türkiye'ye gelebilecek müsafirlerimize karşı algı oluşturup Türkiye'de bize saldırıyorlar ve turizmin önünü bir şeilde kesmek isteyenlere karşı bir anlayışı serbest bırakmamızı istiyorlar. Birincisi seçim, ikincisi üretim ekonomisi, üçüncüsü Ortadoğu'dan gelebilecek turistti, dördüncüsü ise güvenli bölgeler. Zeytin Dalı Harekat bölgesi, Fırat Kalkanı Harekat bölgesi, Barış Pınarı Harekatı Bölgesi, bölgede 8 bin kilometre karelik alanda şu anda güvenli alan oluşturmuşluğumuz sözkonusu. Afrin'den çıkmamızı Kılıçdaroğlu istiyor. Çıkalım Afrin'den. Hataylılara, Anteplilere buradan söylüyorum, Osmaniye ve Kilislilere, Adıyamanlılara söylüyorum. Buradaki dağların adı Amanos Dağları'dır. Bir terörist ya var ya yok, arıyoruz onu da bulucağız. Geçen gün 2 kişiyi götürdük, kimseye bir şey söylemedik, açıklamadık. 2023 seçimini kırmızı Boğa görmüş gibi saldıranlara söylüyorum, güvenli bölge ile Türkiye ve buradan başka ülkelere geçebilecek kaçak göçmenlere yönelik orada kendilerine ait korunma bölgesi olarak değerlendiriyor Türkiye. Afrin'i bırakalım, Amanoslar'da nelerin olacağını hep birlikte seyredelim. 

"BU İNSANLAR ÇİFTETELLİ OYNAMAYA GELMİYOR"

Bu insanlar buraya çiftetelli oynamaya gelmiyor. Bu insanlar oradan kaçmışlar. Biz bunlarla aynı milletin insanlarıydık. 711 kişinin denizde cesedini almışız. Bu insanlar nereye gitmek istiyor? Avrupa'ya gitmek istiyor. Savaştan, yoksulluktan ve öldürülmekten kaçıyor. 

"BİR MİLYON İNSAN GİDİNCE İSYAN EDECEKLER"

Fabrikanda Suriyeliyi çalıştır, sömür, sigortasını yaptırma. Sonra ayak ayak üstüne at, 'Ne olacak bu Suriyelilerin hali' de. Bir milyon insan gidecek. Kim isyan edecek biliyor musun? O iş sahipleri. 

"SURİYE'DEKİ İÇ SAVAŞA SIRTIMIZI DÖNEMEZDİK"

Biz Suriye'deki iç savaşa sırtımızı dönemezdik. 2011'den beri Türkiye bir göç politikası oluşturdu. 

"BÖYLE BİR RAKAM YOK"

Bu dezenformasyonlardan bıktık. İstanbul'da toplam şu anda 500 bin kayıtlı Suriyeli var. İstanbul'da diğer rakam ikametli ve yabancı, yani bunda öğrenciler de var, yabancı firmalarda çalışanlar da var. Bunda mülteci olarak uluslararası korumada gelenler var. Böyle bir rakam yok. Valiliğin açıklamasında ikametliler de var. Özbekistanlı, Ukraynalı da, Alman da İrlandalı da var.  

"TÜRKİYE'DE 3 MİLYON 760 BİNİN ÜZERİNDE SURİYELİ KESİNLİKLE SÖZ KONUSU DEĞİL"

İkamet izniyle kalan yabancılar 1 milyon 417 bin. Uluslararası korumada 320 bin kişi var. Bunun 4 milyon 100 bini mülteci diyebileceğimiz yabancı var. Türkiye'de 3 milyon 760 binin üzerinde Suriyeli kesinlikle söz konusu değildir. 122 bin kişiyi pasife aldık, 2 yıldır pasifte. Onlara Türkiye'nin hiçbir yerinde rastlamadık. Biz son 5 yılda 323 bin kişiyi kendi ülkelerine deport ettik. Kaçak Türkiye'ye girmiş, bir kısmı sınırlardan giriyor ama Almanya'ya da Sırbistan'a da giriyor.  Gönüllü geri gönderme 500 bin Suriye'ye gönderdik. 641 bin 487 kişi de denizlerden ve karadan Avrupa'ya geçti. Bunlar tespit ettiklerimiz, edemediklerimiz de var. Son 5 yılda 1.5 milyon kişi Türkiye'den ayrıldı. 

"İNSANLIKLA ALAKASI YOK"

Bizim şu anda 80'nin üzerinde eğitim verdiğimiz dairemiz var; Siber Suçlarla Mücadele Dairesi... Bu film bir edepsizliktir, yalandır. Sosyal medya üzerinden toplumu tahrik etmeye çalışan, direkt hükümeti hedef alan bir saldırıyla karşı karşıya. Saldırıyı yapanların yüzde 41.54 bot hesap, makine yani. Diğer isimli olup sahte hesaplar yüzde 58.46. Bir kamuoyu oluşturup bot hesaplarla bunu sağlamak. İstiklal Caddesi'nde kıyamet kopuyor yılbaşı görüntüsü... Bizim vatandaşımız. 

Sessiz İstila diye bir film. Bu filmle birlikte Suriyeliler Türkiye'yi istila edecek ve biz yaşamayacak hale geleceğiz algısını ortaya koymaya çalışıyor. Bunların insanlıkla falan alakası yok. Hayvandan aşağı deniyor, bunlar böyle tipler. Bizim dışımızda 4 milyon 100 bin sığınmacı var.  Burada meseleleri yalan üzerinden değerlendirip insanları birbirine kırdırmaya yönelik hayvandan aşağı pozisyon alınmaz ki. Ada vapuru görüntüsü, Ada vapurunda Afgan istilası diye lanse etmişler. İnsanlık sıfatından çıkmış olanlarla karşı karşıyayız. Lübnan'da çekilen görüntülerin Türkiye diye servis edilmesi... 

"HEPSİ BİR MERKEZDEN YÖNETİLİYOR"

Böyle yüzlerce operasyon çocuklarının paylaşımı var. Sosyal medya üzerinden bunu sağlarsak Türkiye'yi karıştırırız gibi bir anlayışı ortaya koymaya çalışıyorlar. Bu dünyanın öteki dünyası da var. Allah muhafaza biz de bu işlerle karşı karşıya kalabiliriz. Hepsi bir merkezden yönetiliyor. Batı eksenli AB, Amerika eksenine bakabilirsiniz. Büyükelçilikler içindeki operasyon çocuklarına bakabilirsiniz.

"AB, TÜRKİYE'NİN GÖÇMEN DEPOSU OLMASINI İSTİYOR"

Avrupa Birliği, Türkiye'nin göçmen deposu olmasını istiyor. Bizim yaptığımız insanilik yetmiyor, tam tersini istiyorlar.  Sessiz İstila filmini adam kendisi fonladığını söylüyor. Bu yargının işi. Yargı diyecek ki sen fonladıysan bu filmi bu para nereden geldi. Ruşen Çakır gibi sen de ABD'den Türkiye'yi karıştıracak vakıflardan mı para aldın? Bunlar birilerinin çocuğu olmuşlar, bu ülkenin çocuğu değiller. Soros gibilerin çocukları olmuşlar.

"İETT OTOBÜSÜYLE SEÇİM KAMPANYASI YAPMAKLA KARIŞTIRIYORLAR BU İŞLERİ"

Geçen gün İdlib'e gittik, 57 bin ev teslim ettik, 10 bin ev yapılıyor. 100 bin sayısına çıkacak. Fırına gittik, 100 bin ekmek üretiyor. İETT otobüsüyle seçim kampanyası yapmakla karıştırıyorlar bu işleri. Bu işler için insanlık lazım. Biz orada 57 bin ev tamamlandı, hepsi bağış... Benim de var, Sayın Cumhurbaşkanımızın da valililklerin, derneklerin, iş adamlarının da var. Her birinin kendilerine ait katkıları var. İnsanlık biraz maliyetli, bunlar maliyetlere katlanmayacak tipler. 

"İDLİB'TE YAPTIĞIMIZ BRİKET EVLERİN HEPSİ BAĞIŞ"

Biz şu anda Afganistan'a, Ukrayna'ya, Filistin'e, Yemen'e, Bangladeş'e insani yardım gönderiyoruz. Türkiye, dünyada insani yardım yapan birinci ülke, son dört yılın birinci ülkesi... İdlib'te yaptığımız briket evlerin hepsi bağıştır. 

"BİR MİLYON GÖNÜLLÜ GERİ DÖNÜŞ PROJESİ"

İdlib'te briket evleri yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. 4 merkezde 13 proje hazırladık. Bu projelerin finansman dahil, statikleri dahil her şey hazırlandı. 40, 60  ve 80 metrekarelik evler planlanıyor. Bu evlerin finansmanını uluslararası yardım kuruluşlarından sağlanıyor. Burada sadece ev değil, 250 bin ev planlanıyor. Cumhurbaşkanımız bunun bütün projesini kamuoyu ile paylaşacak. Buraya Türkiye'de şu anda geçici koruma statüsünde olan Suriyeliler gelecek. Yerler ayarlandı, projeler yapıldı. Sağlık ocağı, okul, AVM'ler, spor salonları var projelerde. Yani yaşam alanı oluşturuluyor. Biz bunu 1.5 -  2 yıldır çalışıyoruz. Buradan oraya gönüllü, onurlu ve güvenli geri dönüşü sağlamalıyız. Alanları güvenli hale getiriyoruz. Şu ana kadar 500 bin kişi geri döndü. Geçen gün Çobanbey'e gittik, bunlar da bizim paralarımızla yapılmıyor. Oradaki insanlar kendi gelirlerini topluyor. Orayı güvenli merkez haline getirdik. Tarımdan ve sanayiden gelirleri oluşmaya başladı. Bu saldırıyı Türkiye'ye yaparken sessiz, masanın altına saklanan iş insanları var ya bunu onlar düşünecek. Sanayi siteleri, konut alanları, sosyal donatı alanları, sağlıktı, okuldu, yaşam alanı, tarım alanları yapılacak, hastaneler yapılacak. Bunların hepsi de bağışlarla beraber olacak. Bunlar Türkiye düşmanlığı yapmakla olmuyor. 750 bin çocuğun Türkiye'de doğmasına sebebiyet teşkil ettik. 

"TÜRK VATANDAŞLIĞINA GEÇEN SIĞINMACI SAYISI"

200 bin 950'nin 113 bini reşit 2011'den itibaren geçici koruma statüsüne başvuran Suriyeli Türk vatandaşı oldu. Bunun 47 bini Türkmen. Son 6 yılda 101 bin 995 Ahıska Türkünü Türk vatandaşı yaptık. Haberleri yoksa söyleyelim. Boğaz kenarında viski yudumlayanlar onlar her şeyi bziden daha iyi biliyor. Türk vatandaşı olmayanların tamamına da uzun dönem ikamet verdik. Cumhurbaşkanımızın talimatıdır: Bir tek kardeşim mağdur olmayacak... Hatay'da Ova'da Afganistan Türkmenleri var. 17 bin Afganistan Türkmenini de Türk vatandaşı yaptık. 

"TÜRKİYE'YE REZİL RÜSVA OLACAKLAR"

Türkiye'ye rezil rüsva olacaklar. O büyükelçiyi de, ona gideni de, neler konuşulduğunu da. Tek tek... Bu ülke bedava bir ülke değil. Belki Kılıçdaroğlu çıkar der ki 'Şu konuşmaların yapılması için şu arkadaşımı gönderdim'... Uzun zamandır bekliyorum. Onlar alışmış, İngiltere Büyükelçisi ile kalkan yiyecekler. Burası eski Türkiye değil. 

"GÖNÜLLÜ GERİ DÖNÜŞ İÇİN NASIL İKNA OLACAKLAR"

Bu evler uluslararası yardımla ya 5 yıl ya 10 yıl intifa hakkı verilecek. İşleri güçlerinin olması için çerçeve çiziliyor. Burada o insanlar yardımla kalmayacak. Hem güvenli yapıyoruz hem de üretim modeli yapmaya çalışıyoruz. 

"İSTANBUL'A SIĞINMACI ALMIYORUZ"

İstanbul'a sığınmacı almıyoruz. Kesinlikle almıyoruz. İstanbul'a geçici koruma statüsünde kimseyi almıyoruz. Kapattık. Esenyurt'u, Fatih'i kapattık. Biz 800 mahalle kapattık Türkiye'de. Kota koyduk. İkamete de kapattık, öğrenci, çalışan ikametine de kapattık. Adam İrlandalı ise de Almansa da kapattık. İstanbul'da 80 binin üzerinde 2019'dan itiabren, Fatih özelinde Fatih'te yabancı miktarı düşmeye başladı, Esenyurt'ta da düşmeye başladı. İstanbul'u yabancıya kapatabilir miyiz? Eğer İstanbul'da yabancı mühendis, öğretmen çalışmasını istemiyorlarsa... Sığınmacıya İstanbul'u kapattık. İlçeler ve mahallelerde de hem ikameti kapattık. Biz bu politikadan sonuç alıyoruz, almaya da devam edeceğiz. Geri gönderiyoruz. Gönüllü geri dönüyor, deport ediyoruz. Şu ana kadar 2 milyon 600 bin insanın girişini engellemişiz. Ankara'da CHP Genel Merkezi'nin 14. katında oturmakla, tiyatro oynamakla olmuyor, sosyal medya fenomenleri ile bu işler olmuyor. 

"2017'DEN İTİBAREN TÜRKİYE'DEKİ SURİYELİ SAYISI ARTMIYOR"

Kaçak yollarla girmeye çalışır, siz engellersiniz. Sadece bir sınır yok, burada TSK sınır güvenliğini sağlar. Arkasında özel ahrekat ve jandarma birliklerimiz var. Yetmedi, Van Gölü'ne sahil güvenliği getirdik.  2017'den itibaren Türkiye'deki Suriyeli sayısı artmıyor. Düzensiz göçmenleri yakalayıp geri gönderiyoruz. 

"ASAYİŞ OLAYINA KARIŞAN SURİYELİ ORANI TÜRK VATANDAŞLARININ YARISI"

Kaçak göçmeni hiç burada tutmuyoruz. Asayiş olaylarına karışanlar 2021'de her 100 Türk vatandaşından 2.1 vatandaşımız asayiş olaylarına karışmış. Her 100 Suriyeli'den 1.3'ü karışmış. Neredeyse yarı yarıya. 

SİBER DEVRİYE

Niye anayasaya aykırı? Niye AYM'ye aykırıymış. AYM Başkanı ve üyeleri bot ve sahte hesaplardan iftira yemiyorlar mı?

KAOS PLANI İDDİASI

15 Temmuz'da yarım kalan işimizi tamamlayacağız kaos planı ile. Hepsi bu kadar. Kaos planı çıkaracaklar ya hepimiz bekliyoruz. 

"İSTİHBARAT PLANLARINI KILIÇDAROĞLU'NUN CHP'SİNDEN ALACAKSINIZ"
İstihbarat planlarını Kılıçdaroğlu'nun CHP'sinden alacaksınız, Genel Merkezi'nden. Büyükelçilikler ve yabancı istihbarat örgütleri onlara çalışıyor. Bizimkisi milli ve yerli.. 

"2017'DEN BERİ TÜRKİYE'DE SURİYELİ SAYISI ARTMIYOR"

2017'den beri Türkiye'de Suriyeli sayısı artmıyor, tam tersi azalıyor. İnsanlar çocuklarıyla beraber gelmişler, 2'dir 4'tür.  Niye insanların her şeyi ile beraber insanları alaşağı etmeye çalışıyorlar. Kaçıncı asırda yaşıyoruz. 

Ne yapacak insanlar burada? Suriyelilerin yüzde 70'i gideceğini söylüyor. O zaman bizim iş adamlarını göreceğim. 'Aman gitmeyin, maaşınızı arttıracağım' diyecekler. Fatih'te bir politika uyguladık, 50 binden 26 bine düştü.