Suudi Arabistan, Mısır ve BAE cephesi Sudan’ın içişlerine müdahalede bulunmaya devam ediyor. Beşir yönetiminin düşmesinde pay sahibi olan bu emperyalist güdümlü devletler Hartum’da askeri yönetimin devam etmesinden yana tavır koyuyorlar ve her defasında halk hareketlerinin karşısında olduklarını belli ediyorlar. Mısır elçiliğinin önünde binlerce Sudanlı, Mısır’ın bu müdahaleci tutumunu protesto etmektedir. Halk, Afrika Birliği zirvesinde Mısır’ın Sudan içişlerine müdahalesini ve askeri yönetime hami pozisyonu takınmasını reddetmekte ve sert bir dille kınamaktadır.

Sudan halkı, Beşir ve onun yardımcısı Avad bin Avfı devirmekte hiç zorlanmamıştı. Ancak Sudan’da askeri yönetim halka rağmen devam etmekte ve BAE, Mısır ve aynı kulvardaki ülkeler ve örgütler Mısır’da olduğu gibi Sudan’da da demokratik sivil bir hükümeti istemiyorlar. Sudan’da ki Geçici Askeri Konseyi destekleyerek Konsey üzerinden gelecek dönemde bu ülkede nüfuz kazanmaya ve çıkarlarını konsolide etmeye çalışıyorlar. Mısır ve BAE’ye göre Sudan’da halkın hiçbir ağırlığı yok ve ellerinden gelse halka karşı şiddet kullanılmasını tavsiye edecekler. Ancak Sudan, Mısır veya Suriye gibi bir ülke değil ve ne asker ne de halk şiddet kullanılmasından yana bir tavır sergilememiştir. Sudan’da ne baltacılar ne de şebbihalar var. Sudanlılar barışçıl insanlardır. Hatta Askeri Konsey başkanı Abdulfettah El Burhan, Beşir’in göstericilere karşı şiddet kullanmak istediğini ancak kendilerinin karşı çıktığını söylemiştir.

Suudi Kralı Selman Bin Abdulaziz, Sudan’da askeri rejimin sürmesi için Sudan’a petrol, ilaç ve gıda maddeleri yardımında bulunmayı taahhüt etmektedir. Aynı zamanda BAE, Askeri Konsey ile temasa geçiyor ve Sudan’a yardım vaadinde bulunuyor. Körfez cephesinin en önemli hedefleri arasında Sudan’ı demokratik sivil bir yönetimden uzak tutma, Türkiye ve Katar’ı bölgeden uzaklaştırma hedefi yatmaktadır. Nitekim, Beşir döneminde Katar ile Türkiye’nin Sudan’la gelişen olumlu ilişkileri Suudileri epeyce kıskandırmakta hatta kızdırmaktadır. İşte bu durumu fırsata çevirmek için ekonomik anlamda zor zamanlarında bile milyon dolarları gözden çıkarmış bulunuyorlar. Suudi Arabistan’ın Sudan’a ilgisi aynı zamanda Yemen iç savaşıyla da bağlantılı. Suudiler Yemen savaşında Sudan’a bağımlılar çünkü Sudan Yemen savaşında aktif bir rol üstlenmiştir. (Abdulfettah Burhan, Yemen savaşında aktif bir şekilde rol oynayan Sudanlı general olarak bilinir.)

Halk nazarında Suudi Arabistan ve BAE ye yönelik bir sempati olmasa da Sudan’da bir kesim asker ve sivil çevreler BAE nin yardımlarına sıcak bakmaktadır. Doğu Demokrat Partisi Genel bBaşkanı Faysal Yasin, Birleşik Arap Emirlikleri’nin bölgede önemli bir ülke ilaveten uluslararası bir güç olduğunun altını çizmektedir. BAE’ye duyulan bu sempati kuşkusuz ekonomik sebeplerden kaynaklanmaktadır. Sudan’da ekonomi hala istikrarlı bir seyir takip etmiyor ve yabancı ülkelerin desteğine muhtaç.

Amerikan mali piyasalarının sesi ve dili olan Wall Street Journal (WSJ), ABD ile müttefik olan iki yabancı gücün yani Suudi Arabistan ile BAE’nin Sudan’ın geleceğini belirlemede önemli bir rol üstlendiğini, oynadığını bildirdi. Suudi Arabistan ve BAE, kesenin ağzını açarak ve para hortumu uzatarak Sudan üzerinde söz sahibi olmak istiyor. Riyad ve Abu Dabi, Afrika üzerinde stratejik çıkarlarını güçlendirmek için İran’ı Kızıldeniz’den uzak tutmaya ve Türkiye ve Katar’ın bölgeye uzanmasına engel olmaya çalışmaktadır. BAE ile Suudi Arabistan, Sudan üzerinde sinsi oyunlar oynarken diğer taraftan da Askeri Konsey aleyhindeki halk hareketleri sürgit devam etmektedir. Yaklaşık olarak bir haftadır bütün Sudan vilayetlerinden genelkurmay başkanlığına doğru yüz binlerce Sudanlı hareket halindeydi. Bütün bunlar olurken protestocu siviller ile Askeri Konsey, ileride ülkeye seçimlere kadar yönetecek başkanlık konseyinin kurulması konusunda anlaşmaya vardı. Ancak muhaliflerin Askeri Konseye yönelik talepleri bir türlü bitmiyor. Bunlardan birisi de Beşir’in kaderi... Sudan’ı 30 yıldır oligarşik sistemle yöneten Beşir yüksek güvenlikli Kobar (Kubri) hapishanesinde tutulmaktadır. Özgürlük ve Değişim Bildirgesinin en önemli temsilcilerinden Sadık el Mehdi, Beşir’in uluslararası ceza mahkemesine teslim edilmesini talep etti. Burhan da Ömer el Beşir ile ilgili bir açıklama yapmıştı. Bu açıklamada Beşir’in halka karşı güç kullanmak istediğini ve ordunun bu duruma karşı çıktığını beyan etmiştir. Protestocuların Askeri Konseye, Beşir üzerinden baskı yapmalarının sebebi onların hala eski düzeni temsil ettiklerine inanmalarıdır. Meslekler Birliğine göre Geçici Askeri Konsey Beşir’in bir devamıdır.