İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kırklareli’nde muhtarlarla bir araya geldi. Pandemi döneminde muhtarların büyük fedakarlıklar gösterdiğine değinen Bakan Süleyman Soylu, “Pandemi döneminde dünya yaşlılarını evde ölüme terk etmişken, bizler filyasyon ekipleri ve VEFA ekiplerimizle maaşından ilacına, pazar alışverişine kadar kapısına getirdik. Bu konudaki katkılarınız için müteşekkirim. Efendim muhtarın yaptığı işi bilgisayar yapıyor diyorlar. Oldu efendim, yardımı da bilgisayar götürsün o zaman” dedi.

'Bu harekatlar olmasaydı terör koridoru kuracaklardı'

Suriye’nin kuzeyinde harekatlar yapılmasa terör koridoru kurulacağını söyleyen Bakan Soylu, "Biz Zeytindalı Harekatı’nı yapmasaydık terör koridoru kuracaklardı. Yani bugün Pençe-Kilit Operasyonu’nun yapıldığı Hakurk’tan Zap’a kadar, oradan Afrin’e kadar terör koridoru kuracaklardı. Bunları kim kuracak? Amerika kuracak. Son üç yılda Amerika 2 milyar dolar terör örgütüne bizatihi kendi senatosundan yardım etti. Bırak senatoyu, Türkiye’den bir kurum terör örgütlerinden bir tanesine bir yardım etsin bakalım Avrupa ve Amerika bizi çarmıha geriyor mu germiyor mu? Nasıl bir süreçle karşı karşıya kaldığımızı anlatmak istiyorum. PKK’ya ve PYD’ye Amerika tam tamına son 3 yılda 2 milyar dolar resmi yardım yaptı. Bunu kime nasıl izah edeceğiz? Kime nasıl anlatacağız? Hani müttefikimizdi? Orada terör koridoru kuracaksın, orada teröristi öldürüyoruz. Taziyeye giden kimdi? Amerikalı komutandı. Sonra Amerikan Büyükelçiliği bizim şehitlerimiz için de söz olsun diye, laf olsun diye bir ikiyüzlülük timsali olsun diye güya taziye mesajı yayınlıyor. Neyle karşı karşıya kaldığımızı biliyoruz ama şunu söyleyeyim; biz Cumhuriyet’in birinci asrına gidiyoruz. Siz, biz, hepimiz. Biz her şeyi görüyoruz. Darbe gördünüz, yüzde 8 binlik gecelik faizler gördünüz, emekli maaşlarını almak için gece yarısı Ziraat Bankalarının önünde sabaha kadar beklenen kuyrukları bu ülkede yaşadık. Amerika’dan, Avrupa’dan bize parmak sallamalar gördük” dedi.

'15 Temmuz’u Amerika yaptı'

Bakan Soylu, 15 Temmuz hain darbe girişiminin arkasında Amerika’nın olduğunu ifade ederek, “Bu ülkede farklı siyasi görüşlere sahip olabilirsiniz. Ama gazetelerin, televizyonların ülkenin siyasi parti liderlerine, başbakanlarına yaptığı muameleyi, hakaretleri, hükümeti düşürmek için ellerinden gelen bütün oyunları ve senaryoları hep beraber gördük. Hanımlarına, kendilerine, eşlerine, ailelerine saldırılarını hep beraber gördük. Bunun arkasında kim var? 15 Temmuz’u biz mi yaptık? 15 Temmuz’u FETÖ yaptı, arkasında bal gibi Amerika var, bunu defalarca söyledim. Bu lafı mezara gidince söylemeyeceğiz. Bu iş her yönüyle aydınlığa çıkmıştır. Eğer olmasa adamı orada saklamazdı, bize iade ederdi. Neyle karşı karşıya kaldığımızı anlatmak için söylüyorum bunları” ifadelerini kullandı.

'Savunma sanayiinde yerlilik ve millilik oranı yüzde 80’e çıktı'

Soylu, “Eğer biz Zeytindalı Harekatı’nı yapmasaydık, eğer biz Barış Pınarı Harekatı’nı yapmasaydık bugün Afrin olmasaydı, ben bunu rahat bir şekilde söylüyorum, tarihimizde ilk defa Amanoslar tertemiz diyorum, bir tek terörist bile yok. Tendürek tertemiz diyoruz, bir tek terörist bile yok. Bunu neyle yaptık? Eğer Tayyip Erdoğan iktidara geldiği ilk günden itibaren savunma sanayiinde yüzde 20 olan yerli ve millilik oranını yüzde 80’e çıkarmamış olsaydı biz bunların hiçbirini bugün söyleme şansına sahip olmazdık” dedi.

'Bize mühimmat vermek istemediler, kendimiz ürettik'

Bakan Soylu, Zeytindalı ve Barış Pınarı Harekatlarında Amerika, Almanya ve Kanada’nın silah ve mühimmat vermek istemediğini belirterek, “Biz Afrin’e girdiğimizde Amerika, Almanya, Kanada benim tankımı, silahımı, mühimmatımı kullanamazsın dedi. Biz sana bir daha mühimmat vermeyeceğiz dediler. Acaba biz bir ay içinde ne yapacağız diye endişe ederken, bir ay içerisinde Amerika’ya da, Kanada’ya da, Almanya’ya da ihtiyaç duymadan bizim ay yıldızlı mühendislerimiz onların bize üretmek ve satmak istemediklerini ürettiler. Ülkemizle, milletimizle ne kadar gurur duysak hakkımızdır” dedi.

'Sınır güvenlik yolları inşa ediyoruz'

Bakan Soylu, Türkiye’nin güneyinde yaşanan terör devleti tehdidine değinerek, “Hatay’a, Gaziantep’e, Kilis’e karşı taraftan havan geliyordu. İnsanlar ne yapacaklardı? İnsanlar okula gidemeyecekti, üniversiteye gidemeyecekti, devlet işlevsiz hale gelecekti. Orada 30 kilometrelik koridor oluşturmak istememizin temel sebebi ülkemizin güvenliğidir. Buna Türkiye Büyük Millet Meclisinde hayır teskeresi verirken derdiniz nedir diye, niçin bunu sağlıyorsunuz, niçin bunu istiyorsunuz diye bize sordular mı? Ben ülke insanımın güvenliğinin sıkıntıya girmesine nasıl seyirci kalabilirim? Bu nasıl sürekli olarak devam eder? Oradan sürekli havan atacaklar, Gaziantep’e, Kilis’e, Hatay’a kadar bütün hattın tamamı havanla karşı karşıya kalacak. Orada yaşanır mı? Bunu aynı kendi bölgeniz için, burası için düşünün. Bu sınır için düşünün. Sınır için de şunu söyleyeyim; bu sınırdaki güvenlik için bin 55 kilometrelik sınır hattını doğuda ve güneyde tamamladık. Yaklaşık 200 kilometremiz daha kaldı. 200 kilometrenin 110 kilometresini ihale ettik. Onun da önemli bir bölümünü bitirdik. Sadece sınır hattı yapmıyoruz. Güvenlik duvarı yapıyoruz, aydınlatma yapıyoruz, termal kameralar yapıyoruz, optik kuleler yapıyoruz. Kırklareli sınırında 48 tane optik kule var. Yunanistan sınırında 43 optik kule var. Tüm bunları yapıyoruz ve yapmaya devam ediyoruz. Şimdi, önümüzdeki mayıs ayından itibaren bedeli ne olursa olsun buradaki güvenlik duvarlarını hemen yapmaya başlıyoruz. Allah’ın izniyle doğu ve güneydoğuyu bitiriyoruz. Büyük ihtimalle mayıs-haziran ayında biter. O biter bitmez, hemen buradaki güvenlik yollarını da aynı şekilde yapmaya başlayacağız. Genel programımızda bu şekilde devam etmiş olacak” ifadelerini kullandı.