-Sultan Abdülhamid Han: Vatan aşığı cihan padişahı
Osmanlı Devleti’nin en zorlu dönemlerinde tahta çıkarak devleti ayakta tutan, dahiyane projeleriyle imparatorluğu güçlendiren Sultan II. Abdülhamid Han, vefatının yıldönümünde rahmetle anılıyor. O, sadece bir hükümdar değil, aynı zamanda vatanını ve milletini canı pahasına savunan büyük bir devlet adamıydı.
-Milleti için mücadele eden padişah
33 yıllık iktidarında Osmanlı’yı parçalamak isteyen Batılı güçlere ve iç ihanet odaklarına karşı mücadele eden Sultan Abdülhamid Han, dış politikada denge siyaseti izleyerek toprak kayıplarını en aza indirdi. “Hasta Adam” olarak nitelendirilen Osmanlı’yı diplomasi hamleleriyle güçlü bir şekilde ayakta tuttu.
-Filistin’i işgalcilere teslim etmedi
Sultan Abdülhamid Han’ın vatan sevgisi, Filistin topraklarını işgalci siyonistlere karşı koruma mücadelesiyle de tarihe geçti. Theodor Herzl ve siyonistlerin Filistin’de toprak satın alma talebine karşı verdiği şu tarihi yanıt, onun milletine olan sadakatinin en büyük göstergesiydi:
"Ben bir karış dahi olsa toprak satmam! Bu topraklar bana değil, milletime aittir. Milletim bu toprakları kanlarını dökerek kazanmıştır, ancak kanlarıyla geri alabilirler!"
-Osmanlı’nın kalkınmasına öncülük etti
Eğitim, ulaşım, savunma sanayii ve sağlık alanında önemli reformlara imza atan Sultan Abdülhamid Han, sayısız okul ve hastane açarak Osmanlı’nın modernleşmesini sağladı. Bugün hâlâ kullanılan Hicaz Demiryolu, Şişli Etfal Hastanesi, Darülaceze gibi projeler onun milletine armağanıdır.
-Ona 'Kızıl Sultan' dediler, ama millet 'Ulu Hakan' dedi
Dış güçlerin ve içerideki hainlerin hedefi olan Sultan Abdülhamid Han’a iftiralar atıldı, onu karalamak için ‘Kızıl Sultan’ dediler. Ancak millet, onun vatanı ve ümmeti için verdiği mücadeleyi unutmadı ve ona ‘Ulu Hakan’ unvanını layık gördü.
Vefatının üzerinden 107 yıl geçmesine rağmen, Sultan Abdülhamid Han’ın devlet aklı ve vatan sevdası, bugün hâlâ ilham vermeye devam ediyor. Ruhu şad, mekânı cennet olsun!