Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle 28 Mayıs 2021'de cuma namazının ardından ibadete açılan Taksim Camii'nde etkinlik düzenlendi.
Kur'an-ı Kerim okuma yarışmasında dünya birincisi olan Hafız Mustafa Kızılcaoğlu'nun Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan ekinlikte, ilahiler okundu, dua edildi.
İstanbul Müftü Yardımcısı Ahmet Aktürkoğlu, buradaki konuşmasında, caminin yapımında emeği geçenlere teşekkür ederek, dua okudu.
Etkinliğe İstanbul Müftü Yardımcıları Mustafa Yavuz ve Arif Cevlek ile vatandaşlar katıldı.
Taksim Camii'ni 2 yılda 7 milyon 300 binden fazla kişi ziyaret etti
İki yıl önce ibadete açılan camiyi, bu sürede 7 milyon 300 binden fazla yerli ve yabancı kişi ziyaret etti.
Ayrıca camide hizmet veren kültür ve sanat merkezinde çok sayıda sosyal etkinlik yapılırken, kişisel gelişim kursları da düzenleniyor. Bu kapsamda, Taksim'den Tarihe Açılan Kapı atölyesinde üniversite ve lise öğrencilerine yönelik çeşitli sosyal etkinlikler ve atölyeler yapılırken, ebru kursu, İbranice kursu ve kent çizelgeciliği atölyesi de bulunuyor.
Camiyi ziyaret eden yabancılar için 8 dilde İslam hakkındaki bilgilerin yer aldığı broşür bulunurken, talep edenlere 22 dildeki Kur'an-ı Kerim tercümeleri hediye ediliyor. Cuma günleri verilen hutbe 7 ayrı dilde, karekodlarla dijital ekranlara yansıtılıyor.
Camide bulunan dijital ekranlarda 19 dilde İslam hakkında bilgi verilirken, camiyi ziyaret eden yabancı turistler için Arapça, İngilizce, Almanca ve İspanyolca hem dini hem de turistik rehberlik hizmetleri sunuluyor.
Taksim Camii ile ilgili detaylar
Cami, hemen yanında yer alan Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi ve Taksim Maksemiyle de Taksim Meydanı'nda ayrı bir bütünlük oluşturdu.
Cami, mimar Şefik Birkiye ve Selim Dalaman imzasını taşıyor.
Caminin girişinde, zemininde ve tavanında 8 köşeli Selçuklu motifleri yer alıyor.
Her bir bölümü en ince ayrıntısına kadar düşünülen camide otopark, sergi alanı, konferans salonu aş evi ve Dijital İslam Kütüphanesi de yer alıyor.
Minarelerin yüksekliği 61 metre
2 bin 482 metrekare arsa üzerine yaklaşık 16 bin 500 metrekare inşaat alanına sahip caminin inşaatı top-down inşaat yöntemiyle yapıldı.
Caminin zemin üstü yüksekliği yaklaşık 21 metre. Çapı 28 metre olan ana kubbenin yüksekliği ise 9 metre.
Uzunlukları 61 metre olan iki minare ise taşlama.
Kubbe göbek yazısını Fatiha süslüyor
Caminin hat yazıları Hattat Davut Bektaş ve Nakkaş Adem Turan'a ait.
Ana mekan kubbe göbek yazısında Fatiha, ana mekan kubbe kasnağında Al-i İmran suresi, ana mekan orta kuşak yazısında Bakara suresinin 285 ve 286. ayetleri ile Haşr suresinin 20-24. ayetleri yer alıyor.
Giriş kubbesi göbek yazısında İhlas, giriş kubbesi kasnak yazısında Ayet-el Kürsi ve sonraki ayet, ana kapı üstü yazısında Nisa suresi 103'üncü ayetinin son kısmı ve İstiklal girişi kapı üstü yazısında ise Ra'd suresinin 24'üncü ayeti işlendi.
Caminin iç alanına 6 hat levha bulunuyor. Hat levhalarında Allah, Muhammed, Ebubekir, Ömer, Osman, Ali isimleri yazıyor.
Taksim'e yapılan cami için Manisa'da özel olarak dokunan deve tüyü rengi halı serildi.
Caminin mihrabı 8,5 metre uzunluğunda yapıldı. Mihrabın yüzeyine Esma'ül Hüsna, mihrabın ortasında Kelime-i Tevhid yazıldı. Alt bölümüne ise Cin suresinin 18. ayetinin "Şüphesiz, mescitler yalnız Allah'ındır. Allah ile beraber hiçbir kimseye yalvarmayınız" şeklindeki Türkçe meali yazıldı.
Camiye için özel olarak tasarlanan minber ve kürsünün üzerine Esma'ül Hüsna özel
Caminin ana girişi dahil 4 giriş kapısı bulunuyor
Camiyi 12 metre çapında, yaklaşık 20 metre boyunda 60 ışıklı avize aydınlatacak.
Ana girişiyle birlikte toplamda 4 girişi bulunan caminin ana girişi kapısı çelik olarak yapıldı. Ana kapı 7 metre boyunda, 3 metre 10 santimetre eninde.
Caminin 3 katlı otoparkı ise 165 araç kapasitesine sahip.
"Top–Down" sisteminin kullanıldığı tek cami
Taksim Camisi'nin mühendislik açısından ayrışan en önemli özelliğinin Top-Down sistemi ve bu sistemin kullanıldığı tek cami olması olduğu belirtilirken, cami bu yöntemle, klasik uygulamaların tersine sıfır katından aşağı ve yukarıya doğru inşa edildi.
Bu yöntem sayesinde yapım esnasında derin kuyu kazısı yapılmadan, çevre bina ve yollara, meydana hiçbir zarar vermeden inşa edilmesine imkan tanındı.
Caminin geleneksel cami formlarının modern çizgiler ve malzemelerle yorumlanarak 19. yüzyıl Beyoğlu mimarisinden esinlenen özgün bir tasarımla inşa edildiği, kültür ve sanatla açısında bir çok vatandaşın bir araya geleceği, dijital kütüphanesinden yararlanıp kitap okuyacağı, dinleneceği, sergilerin yapılacağı bir kültür merkezine sahip olduğu ifade edildi.
