Talabanileri temsil eden Irak Kürt Bölgesel Yönetiminde (IKBY) ikinci parti konumunda olan Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) PKK ile bağlantısından dolayı bozulan Türkiye ile olan ilişkilerini düzeltmeyi amaçlamaktaydı. Bu nedenle de Süleymaniye ve çevresinde etkin güce sahip olan Celal Talabani’nin oğlu Pavel Talabani 4 Ekim 2018’de Türkiye’nin Erbil Başkonsolosu Hakan Karaçay ile Erbil’de bir görüşme gerçekleştirdi. Medyaya yansıyan bilgilere göre bu görüşmede Talabani, Karaçay’a PKK’nın Süleymaniye’deki siyasi çalışmalarının yasaklanması ve derneklerinin kapatılması için adım atacaklarına dair söz vermiştir.

IKBY’de Eylül 2017’de gerçekleşen referandumdan bu yana Türkiye’den Süleymaniye’ye olan uçuşlar yasaklanmıştı. Ağustos 2017’de de Türkiye KYB’den Ağustos Ankara’daki ofisini üç gün içerisinde kapatmasını istemişti. 17 yıldır Ankara’daki bu ofisin temsilciliğini yürüten Behroz Gelali kararın ardından bir açıklama yaparak 17 yıl boyunca Türkiye ile aralarında birçok kez “siyasi kriz” yaşandığını ancak işlerin hiçbir zaman bu raddeye gelmediğini ifade etmişti. Bu krizin ana başlığı KYB’nin PKK ile olan yakınlığı ve ilişkileriydi. Dolayısıyla KYB, denetimi altındaki Süleymaniye ve civarında PKK’nın faaliyetlerini yasaklayarak Türkiye ile bozulan ilişkilerini düzeltmenin yanında Süleymaniye’ye yönelik uçuş yasağının kaldırılmasını sağlamak da istemektedir. Bu anlamda KYB Türkiye’nin isteği üzerine PKK’nın siyasi kolu olan “Tevgera Azadi” partisinin Süleymaniye ve ilçelerindeki ofislerini izinsiz açtıklarından dolayı kapatmıştır.

Bu karar ile KYB aslında Türkiye ile yakınlaşmanın dışında İran’ın Süleymaniye’deki etkisini de kırmayı amaçlamaktadır. Zira KYB’nin Türkiye ile ilişkilerini düzeltmemesi durumunda Süleymaniye, coğrafi konumu gereği fiilen İran’ın bir ili haline gelebilir. Bağdat yönetimi üzerinde ciddi nüfuz sahibi olan Tahran, Süleymaniye’de de kaymakamdan valiye, belediye başkanından emniyet müdürüne kadar şehrin tüm yerel yöneticilerinin seçilme veya atanma aşamalarında etkilidir. Ayrıca KYB partisiyle PKK arasında bir mesafe koymakta istemektedir. KYB içerisinde uzun süredir PKK ile bağlantının ve desteğin kesilmemesini isteyen gruplar vardı. Bunların en önemli temsilcisi olan Goran hareketidir. Bu siyasi oluşum 2015-16 yılları arasında KYB’den ayrılmış ve Değişim partisi 12 milletvekili ile IKYB parlamentosunda yer almıştır.

KYB’nin bu kararı Türkiye’yi ikna etmeye yetecek mi bilinmez ama şimdilik Türkiye bu kararı olumlu karşılamış ve bunun doğru yönde atılmış bir adım olduğunu dile getirmiştir. Başkonsolos Hakan Karaçay PKK’ya bağlı “Tevgera Azadi” partisinin kapatılma gerekçesini ruhsatsız açılmış olduklarından dolayı değil de bir terör örgütünün uzantısı olduğu dile getirilerek yapılması gerektiğini ifade etmiştir. Bu da KYB’nin aslında şimdilik PKK’ya karşı kesin bir çizgi çizmede tereddüt ettiği anlamına gelir. Nitekim bu karar sonrası “Tevgera Azadi” partisine yakınlığıyla bilinen bir gençlik örgütü, KYB’nin Süleymaniye Koye ilçesindeki bürosuna saldırmış ve parti bayraklarını indirmiştir. Önümüzdeki günlerdeki gelişmeler KYB’nin PKK’ya olan bu duruşunun devam edip etmeyeceğini gösterecektir.