İddiaya göre, ağustos ayında çocuğunun evde oyuncak bebeği kollarını arkaya bağlayarak uyutmasını garipseyen anne nedenini sorguladı.

Çocuğun kreşte uyumayan çocukların bu şekilde uyutulduğunu ifade etmesi üzerine veli, diğer çocukların aileleriyle görüştü.

Diğer velilerin de çocuklarından bu tarz dönüşler alması sonrası aileler Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu.

İki öğretmen hakkında soruşturma başlatılmasının ardından kreşteki güvenlik kameralarına el konuldu.

Olayla ilgili başlatılan adli ve idari soruşturma sürüyor.

KREŞ VE BAKIMEVİNDEN AÇIKLAMA

Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi (ÇOSB) yönetiminden yapılan açıklamada, Özel ÇOSB Kreş ve Gündüz Bakımevi ile ilgili basında yer alan görüntüler ve konunun yargıya intikal ettirildiği belirtildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bölge Müdürlüğümüz tarafından söz konusu çalışanların ve idarecilerin işine son verilerek idari tahkikata başlanmış olup, tahkikat devam etmektedir.
Kreşimizdeki diğer çocuklarımızın ve velilerimizin etkilenmemesi için büyük bir titizlikle üzerinde durduğumuz konuyla ilgili kişiler hakkında idari gerekli işlemlerin yapılacağını ve yargılama sürecinin takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız."

VELİLER ÇOCUKLARINI OKULDAN ALMAYA BAŞLADI

Şiddet görüntülerinin medyada yer alması sonrası velilerin çocuklarını kreşten alıp götürdüğü gözlendi.

Velilerden Melek İde, gazetecilere yaptığı açıklamada, olayın yaz aylarında gerçekleştiğini söyledi.

Yaşanan olaylar nedeniyle çocuğunun psikolojik tedavi gördüğünü anlatan İde, şunları kaydetti:

"Çocuğumla konuştuğumda 'ben okula girmek istemiyorum' dedi. Niye diye sorduğumda 'öğretmenim beni tuvalette itekledi' dedi. Ondan sonra ben öğretmeni aradım. 'Benim çocuğum böyle bir problem yaşamış birlikte bu problemi çözün' dedim. Tek söylemiş olduğum buydu. Ondan sonra çocuğu ikna edip okula getirdim, bana 15 gün sonra kendi öğretmeni bir geri dönüş yaptı. 'Çocuğunuz 15 gündür tuvaletini altına yapıyor.' dedi. İç çamaşırını çöpe attığı için ben fark etmedim bu durumu. '15 gün ara verin' dendi. 15 günün sonunda M. hanımla yaşamış olduğu sıkıntıdan bahsettim. Hiçbir şekilde bana M. hanımın adının geçtiği bir cümle kullanılmadı. '15 gün ara verin' dendi. Ondan sonra ben çocuğumu okuldan aldım. Müdürle de aynı şekilde konuştum. Gerekli her yere şikayetimi yapacağımı söyledim. 'Siz istediğiniz yere şikayetinizi yapabilirsiniz' dedi. Çocuk büroya gittim, sonra dava açtım."