Dün sormuştum; “Aklıma ne geliyor biliyor musunuz? Moskova yönetimi, kalkıp NATO üyesi Türk ordusunu Kırım'a davet ederse ne olur?” Bu beyin fırtınasından kurtulup akıl sağlığının kıyısına kazasız belasız ulaştığımda, hiç de absürt bir soru olmadığını reel-politik gelişmelerden anlıyorum. Türkiye'nin, Rusya'dan aldığı S-400 hava savunma sistemlerini denemek için harekete geçmesi, S-400 hava savunma sistemlerinin atış eğitimi için 13-16 Ekim arasında Karadeniz'de Navtex ilan etmesi, öylesine boş beleş bir iş değil. Öncelik derecesi "Çok Acele" olan atış testi, Sinop'ta yapılıyor olmasının sembolik bir nedeni olabilir mi? Çünkü 1952 ve 1992 yılları arasında Sinop’ta ABD radar üssü faaliyet göstermişti.

Türkiye ne badireler atlatıyor bir bilseniz? Geçen yıl, başta ABD ve AB ülkelerinin tepkisini çeken Rus yapımı S-400 hava savunma sisteminin alınması sonrasında sığır çobanları, çocuk korkutur gibi Türkiye'yi F-35 savaş jeti programından çıkarmakla tehdit etmişlerdi. Ancak paçaları sıkmadı; çünkü bu proje kapsamında yüzlerce parça “Made İn Turkey” damgasını taşıyor. Lakin Ankara, Washington’u iplemeyince, ABD’li yetkililer o dönemde Türkiye’nin, Rus yapımı S-400'leri kurması durumunda yaptırım(!) uygulanabileceğini falan dillendirdiler. Çünkü S-400 hava savunma sistemlerinin kurulması, aktifleştirilmesi Türkiye’nin sınırlarını savunmasının ötesinde küresel emperyalizmin çanına ot tıkaması demek!

Karadeniz’de petrol ve doğalgaz yatakları sömürgecilerin iştahını kabartıyor... Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) verilerine göre, Karadeniz karasularımızda ilk kuyular 1971 yılında kazılan Karadeniz-1 ve İğneada-1 kuyuları. 2011 yılında 5 bin 645 metre ile Karadeniz’in en derin kuyusu Sürmene-1 ve 5 bin 272 metre ile Kastamonu-1 kuyuları delindi. 2012 yılında açılan 3 bin 650 metre derinlikteki Istranca-1 kuyusunda gaz emaresine rastlandı. Karadeniz'in Doğu ve Batı baseninde doğalgaz rezervleri mevcut. Bu kapsamda Karadeniz'de 320 milyar metreküplük gaz var. Türkiye, Karadeniz'de keşfettiği doğalgaz sahasındaki rezerv miktarını yukarı yönlü revize etmeye hazırlanıyor. Kimse kusura bakmasın!

Türkiye’nin, bu milli servetini, ne Amerikalılara ne de İngilizlere yedirmeye niyeti yok? Hiçbir küresel güç Türkiye’yi, balık hafızalı fistanlı Körfez Şeyhlikleri ile kıyaslayamaz. İç denizlere yönelik yeni işgal doktrinleri geliştiren emperyalizm, gözünü Akdeniz, Karadeniz ve Hazar'ın zengin doğalgaz ve petrolden oluşan enerji kaynaklarına dikmiş. Merhum Arif Nihat Asya yıllar öncesinden bu müstevlilerin defterini düren şu mısraları terennüm etmiş, "Sana benim gözümle bakmayanın Mezarını kazacağım./Seni selâmlamadan uçan kuşun Yuvasını bozacağım." Karadeniz Köstence’de Amerikan üsleri neden var? Günümüzde ABD’nin soğuk savaş döneminde hayalini bile kuramayacağı yerlerde üsleri var.

Bunlardan birisi de Karadeniz kıyısında bulunuyor. ABD, Türkiye’ye karşı kaçak güreşiyor. Türk düşmanlığını Suriye’de PKK/PYD/YPG, Akdeniz’de Yunanistan / GKRK, Ortadoğu’da Birleşik Arap Emirlikleri / Suudi Arabistan, Karadeniz’de ise Romanya üzerinden gerçekleştiriyor. Romanya’nın liman kenti Köstence yakınlarında Mihail Kogalniçeanu ya da Amerikalılar’ın kısaca “MK” dedikleri Amerikan askeri üssünü ziyaret eden önceki ABD Dışişleri Bakanlarından Condoleezza Rice (2005-2009), “İncirlik’in yerini alabilir” demişti. “Mihail Kogalniceanu” hava üssü, hâlihazırda Afganistan’dan çekilen Amerikan askerleri için koridor. ABD bu üssü, NATO’nun genişleme sürecinin başladığı 1999 yılından itibaren kullanıyor. ABD hükümeti, Karadeniz liman kenti Köstence yakınındaki üssün modernleştirilmesi için 48 milyon dolar yatırım yaptı. Üs, sözde Rumen askerleriyle ortak kullanılıyor. Daha sonra Mihail Kogalniceanu Hava Üssü'nde Amerikan askerlerinin sayısı artırıldı. ABD Kara Kuvvetleri üssü; 500 asker, M1 Abrams ABD tankları ve M2 Bradley askeri araçları ile takviye etti. Türk ve Rus istihbarat raporlarına göre, ABD, İncirlik’teki nükleer başlıkları belli bir süre önce taşındı…

Uzmanlar, ABD’nin hassas konularda Yunanistan ve Romanya’yla yaptığı işbirliğinin düzeyine bakılırsa Washington’un, Bükreş ile işbirliğinin daha yakın olduğundan söz ediyor. Nitekim ABD’nin hava savunma sistemi “Füze Kalkanı”nı bu ülkeye yerleştirmesi bu işbirliğine bağlanıyor. Amerikalılar, Köstence Üssü’nün güvenliği için Entegre Gözlem Sistemi (Scomar) Romanya’da 2009’da kurdu. Entegre Gözlem Sistemi SCOMAR, Sistem tesisleri Karadeniz kıyısında dokuz iletişim kulesinden oluşuyor.

Avrupa’nın en modern izleme sistemlerinden biri. Üst platformda, radar alt sistemi ve optoelektronik alt sistemden oluşan gözetim alt sistemi var. Ha bu sığır çobanları, bu kadar zahmete masrafa neden giriyorlar derseniz, 2012’de Exon’un Romanya’da bulduğu ve herkesin ‘vay be’ dediği miktar 120 milyar metreküp doğalgaz rezervi için derim. Onların bulduğu inci mercan, Türkler’in bulduğu ‘tu-kaka’ öyle mi? İngilizler de Ukrayna üzerinden Karadeniz'in enerji kaynaklarına ortak olmanın peşinde… Sovyetler döneminin en stratejik coğrafyasında yer alan Karadeniz’de yarımada üzerinde kurulu 900 bin nüfuslu Nikolayeviç şehri, Sovyetler Birliği döneminde, en önemli ‘tersaneler kenti’ olarak biliniyor. Sovyetler döneminde denizaltılar dahil bütün savaş ve ticaret gemileri, Amerika’yı bile tedirgin eden 12 uçak gemisinin inşa edildiği liman kenti Nikolayeviç, İngul Nehri’nin Karadeniz ağzına yakın bir yerde kurulmuş, doğal korunaklı bir tersaneler şehri. Kiev ile Londra arasındaki son anlaşma kapsamında ‘tersaneler kenti’ Nikolayeviç, İngiliz Kraliyet donanmasının üssü olacak. İngilizler buradan Karadenize sömürü hortumlarını indirmeyi planlıyor.

Gönül avuçlarını yalasın istiyor ama Ukraynalı yöneticilerin üç beş sterlinin hatırı için her türlü işbirlikçiliğe dünden razı olmaları, uzun bacaklı sarı çiyanların işini kolaylaştıran etken. Ruslar, ABD-Türkiye askeri ilişkilerini nasıl görüyor? Gazeta.Ru, Moskova’da Koptevskaya caddesinde bulunuyor. 117105, Moskova, Varshavskoe shosse, 9, bina 1B, de ofisleri var. Gazeta.Ru'nun deneyimli askeri uzmanı Mikhail Mihayloviç Khodarenok, emekli bir albay. Minsk Yüksek Mühendislik Uçaksavar Füze Okulu (1976), Askeri Hava Savunma Akademisi'nden (1986) mezun. 1980-1983 arası S-75 uçaksavar füzesi taburunun komutanlığı ile 1986-1988 yıllarında Uçaksavar füzesi alayının komutan yardımcısı görevlerinde bulunmuş. Bu kadar da değil. 1988–1992 sürecinde Hava Savunma Kuvvetlerinde çalışmış. 1992–2000 arası Genelkurmay Ana Operasyon Müdürlüğünde yer almış. 1998'de bu parlak sicilini Rus Silahlı Kuvvetleri Kara Harp Okulu'nu bitirerek zenginleştirme.

Ayrıca " Nezavisimaya Gazeta " (2000-2003) köşe yazarı , "Askeri Endüstriyel Kurye" gazetesinin yazı işleri müdürü (2010-2015). Mikhail Mihayloviç Khodarenok, Ankara'nın Rus S-400 sistemlerini aktifleştirme kararının şimdiden Amerikalı politikacıları rahatsız ettiğini, Amerikalı Senatörler Chris Van Hollen (Maryland Demokrat) ve James Lankford'ın (Oklahoma Cumhuriyetçi) geçen hafta Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'ya bir mektup gönderdiklerini yazdı. Senatörler, "Bu aktivasyonun raporları, Türkiye'nin rotasını değiştirip bu sistemi terk etme niyetinde olmadığını açıkça gösteriyor." diyesilermiş. Anlaşılan okyanus ötesinde ateş bacayı sarmış. Adamlar bir o kadar bencil. Öyle ya dünya bunların etrafında dönüyor. Dertlerinin Türkiye’nin güvenliği falan olmadığı o kadar net. Neymiş efendim Rusya, Türkiye üzerinden NATO'nun taktik veri bağlantısı Kanal 16'ya, S-400 uçaksavar füze sistemi üzerinden erişebilir miymiş? Mikhail Mihayloviç Khodarenok'tan, Kanal 16 veya Bağlantı 16'nın (TADIL J), neredeyse gerçek zamanlı bir tür askeri taktik veri alışveriş ağı olduğunu öğreniyoruz.

ABD ve NATO ülkeleri tarafından kullanılan bu ağ, Taktik veri ağlarının TADIL (Taktik Dijital Bilgi Bağlantısı) ailesinin kurucu parçalarından birisi olduğu gibi Taktik komuta, uçak, gemi ve kara birimleri arasında veri alışverişini destekleyen bir iletişim, seyrüsefer ve tanımlama sistemi. Senatörler Chris Van Hollen ve James Lankford, ülkenin Karadeniz kıyısındaki en kuzey noktasına atıfta bulunarak, "Raporlar ayrıca Türkiye'nin Sinop yakınlarında S-400 sistemi için genel bir test planlayabileceğini gösterdiğini, ayrıca Türkiye'nin geçtiğimiz günlerde S-400 hava savunma sisteminin "radar bileşenlerini" test ettiğini ve Pompeo'nun geçen ay Türkiye’ye gözdağı vermek için Yunanistan'ı bu nedenle ziyaret ettiğini” söylüyorlar. Bu Amerikan silah sanayisinin borazanları nereden biliyorlarsa, Türkiye'nin sistem bileşenlerini test edeceğini ancak S-400 hava savunma sisteminin bataryalarını etkinleştirmeyeceğini belirtiyor. Amerikalı borazanlar olmasa Türk kamuoyu, Doğu Akdeniz'de uçan Amerikan F-16 savaş uçaklarının Türk Hava Kuvvetleri’ne ait hava savunma sistemleri ve uçaklar tarafından takip edildiğini öğrenemeyecekti. Mikhail Mihayloviç Khodarenok yazısına kendisini o kadar kaptırmış ki, Türk yetkililer adına görüş ileri sürüyor.

Ona göre, Türkler asla Ruslar’ın S-400 hava savunma sistemi yardımıyla NATO'nun taktik veri aktarım kanalına erişmesine yardım ve yataklık etmez. Sebebine gelince diyor, "Ankara, gerekli gizlilik önlemlerine uyulmasıyla ilgili olanlar da dahil olmak üzere üstlendiği tüm yükümlülüklere sahip bir NATO ülkesi olmuştur ve öyle kalacaktır".

Nutkum tutuldu, bu Rus ayısı, bizi bizden daha iyi tanıyor. Mikhail Mihayloviç Khodarenok, Amerikalılara “korkmanıza gerek yok” mesajı veriyor!.. "S-400 hava savunma sisteminin aktivasyonu" ifadesinin Rus askeri ıstılahında karşılığı olmamasına ne demeli? S-400 hava savunma sistemini üreten Ruslar, "aktivasyon"'un, fırlatma sahasında bir hava savunma füzesi sisteminin konuşlandırılması, sistemin açılması, daha sonra endüstriyel ağdan veya kendi güç kaynaklarından (gaz türbini üniteleri) çalıştırılması, işlevsel kontrolün gerçekleştirilmesi, radyo verici cihazlarda yüksek voltajın yükseltilmesi, havaya çıkması anlamına geldiğini belirtiyor. Türk tarafının 13-16 Ekim tarihleri ​​arasında ulusal topraklarda planladığı S-400 hava savunma sisteminin savaş atışı anlamına geldiği göz ardı edilemez. Sinop civarında Karadeniz'e uçaksavar güdümlü füzeler fırlatırsanız, bu tamamen uygulanabilir bir önlemdir.

Doğru, bu durumda S-400 sistemini maksimum aralıkta test etmek işe yaramayacaktır. Karadeniz'deki olası güvenlik bölgeleri, denizin kendisi gibi nispeten küçüktür. Bu arada, Ankara çoktan navigasyon için tehlikeli bölgenin koordinatlarını resmen duyurdu. Banshee türünden 10 hedef (İngiliz şirketi QinetiQ'nun 2016 sonunda satın aldığı İngiliz şirketi Meggitt Target Systems tarafından geliştirilen) test sahasına teslim edildi. Ve yine, hava savunma füze sistemlerinin / hava savunma sistemlerinin muharebe ateşi bile muharebe eğitiminin sıradan bir unsurudur. Ona herhangi bir siyasi renk ve jeopolitik ses vermeye değmez. Genel olarak, Türk S-400 hava savunma sistemi etrafında bir kez daha yükselen tüm bu gürültüyü anlaşılmaz bulan Mikhail Mihayloviç Khodarenok, herhangi bir hava hedefini yayınlamak, tespit etmek, yakalamak ve takip etmenin yanı sıra planlı muharebe ateşlemesi gerçekleştirmenin, uçaksavar füze kuvvetlerinin savaş eğitiminin sıradan bir unsuru olduğunu düşünüyor. 2. Kırım Harbi, ABD ve İngiltere'ye karşı Türkiye ile Rusya’nın müttefikliiğinde olur!..

1. Kırım Savaşı, 4 Ekim 1853 - 30 Mart 1856 tarihleri arasındaki Osmanlı-Rus savaşı idi. Ancak Birleşik Krallık İngiltere, Fransa ve Piyemonte-Sardinya'nın Osmanlı ordusunu desteklemesi sonucunda savaş, Avrupalı devletlerin Rusya'yı Avrupa ve Akdeniz dışında tutmak amacıyla verdiği bir savaşa dönüşmüştü. Muhtemelen 2. Kırım Savaşı, Rusya ve Türkiye’nin küresel emperyalizme karşı birlikte olacakları, bölgesel ve ulusal çıkarlarını koruma amaçlı, ABD ile İngiltere'ye meydan okuyacakları bir savaş olabilir.

İşte o nedenle Rusya, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni Kırım’a davet edebilir.

Şimdi anladınız mı Türkiye, neden Karadeniz’de Navtex ilan etti?

Şimdi anladınız mı Türkiye, Karadeniz’de S-400'ü kime karşı test ediyor?