İşte, "Ubeyde bin Hâris kimdir? Ubeyde bin Hâris nerede doğmuştur? Ubeyde bin Hâris ne zaman doğmuştur? Ubeyde bin Hâris nasıl Müslüman olmuştur? Ubeyde bin Hâris nasıl hicret etmiştir? Ubeyde bin Hâris nasıl evlenmiştir? Ubeyde bin Hâris’in cesareti, Ubeyde bin Hâris’in hayatı, Ubeyde bin Hâris’in vefatı." sorularının cevapları.

UBEYDE BİN HÂRİS KİMDİR?
UBEYDE BİN HÂRİS’İN HAYATI

Ubeyde (r.a.) ilk Müslümanlardandır. Bedir'de şehid oldu. Yıllar sonra, Resulullah kabrinin yanından geçerken şöyle buyur muştur:

"Hissettiğiniz bu güzel koku, onun kabrinden yayılmaktadır. Ubeyde (r.a.) İslâmiyet’in ilk yıllarında Müslüman oldu, karşılaştığı bütün güçlüklere sabretti. Hicret emri çıktığında da yurdunu yuvasını bırakarak Medine'ye hicret etti. Bedir Savaşına iştirak eden bu bahtiyar mücahidin bütün arzusu şehid olmaktı. İki ordu karşılaştığında, müşriklerden Utbe, Şeybe ve Velid meydana çıkarak çarpışacak yiğit istediler. Karşılarına Ensardan üç kişi çıktı. Fakat onlar, "Biz sizi istemiyoruz. Abdülmuttalip oğullarından amcalarımızın oğulları ile çarpışmak istiyoruz" diyerek onları reddettiler.

Bunun üzerine Peygamberimiz, "Kalk yâ Ubeyde! Kalk yâ Hamza! Kalk yâ Ali!" buyurdu. Bu üç yiğit hemen meydana fırladı. Müşrikler onları karşılarında görünce sevindiler. "Evet, siz bizim dengimizsiniz" dediler ve kıyasıya cenge tutuştular. Hz. Hamza Şeybe'yi, Hz. Ali de Velid'i bir anda tepeledi. Ubeyde (r.a.) ile Utbe ise birbirlerini ayakta duramayacak şekilde yaraladılar. Hz. Hamza ve Hz. Ali hemen Ubeyde’nin yardımına koştular ve Utbe’yi öldürdüler. Ubeyde’yi de (r.a.) kucaklayarak saflarına taşıdılar. Ubeyde (r.a.) Resulullaha, "Ya Resulallah, ben şehid değil miyim?" diye sordu.

Ubeyde bin Hâris kimdir? Ubeyde bin Hâris nerede doğmuştur? Ubeyde bin Hâris ne zaman doğmuştur? Ubeyde bin Hâris nasıl Müslüman olmuştur? Ubeyde bin Hâris nasıl hicret etmiştir? Ubeyde bin Hâris nasıl evlenmiştir? Ubeyde bin Hâris’in cesareti, Ubeyde bin Hâris’in hayatı, Ubeyde bin Hâris’in vefatı.

Peygamberimiz "Evet şehidsin" buyurdu. Buna çok sevinen Hz. Ubeyde, "Ebû Talip sağ olsaydı, söylediği söze, kendisinden ziyâde, benim lâyık olduğumu anlardı" dedi. Sonra da Ebû Talip'in şu beytini okudu:

"Biz, onun çevresinde çoluğumuzu çocuğumuzu unutturacak derecede çarpışıp yerlere serilmedikçe, onu size teslim edeceğimizi mi sanıyorsunuz?" Hz. Ubeyde böylece Resulullaha bir zarar gelmemesi için hayatını feda etmiş; şehitlik makamını kazanmıştı. O sırada 63 yaşında bulunuyordu. Safrâ mevkiine defnedildi.

Yıllar sonra Peygamberimiz Ashabıyla Safrâ mevkiinden geçiyordu. Biri, "Ya Resulallah, güzel bir koku duyuyorum, Acaba nedir?" diye sordu. Peygamberimiz (a.s.m.), "Burada Ebû Muaviye'nin [Ubeyde bin Hâris) kabri vardır. Bu, onun kabrinden yayılan kokudur" buyurdu.'

Allah ondan razı olsun.