Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gündemdeki konular hakkında değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, Rusya ve Ukrayna krizi için de dikkat çeken ifadeler kullandı.

"BATI, ADETA ÇOMAK SOKUYOR"

Avrupa'nın bu krizin çözümünde lider sorunu çektiğini belirten ve bundan önce Merkel'in aldığı sorumluluklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı, "Batı maalesef şu ana kadar bu işin çözümünde katkı diye bir şey sağlamadı. Sadece adeta çomak sokuyorlar diyebilirim. Bu konuyla ilgili olarak Sayın Putin'le olan görüşmeyi çok önemsiyorum. Zira Zelenski'yle olan görüşmede, zaten bu konularla ilgili bir mutabakatımız olduğunu gördüm. Çünkü şu anda Avrupa'da bu işi çözmeye yönelik olarak lider noktasında ciddi sıkıntı var. Bundan önce bakıyorsunuz bir Merkel icabında çıkıyordu, hakikaten çözüm için elinde anahtar bulundurabiliyordu. Ama bunun dışında şu anda böyle bir lider de kalmadı. Diğerlerinin ismini zaten vermeye gerek yok." dedi.

"ARABULUCU SIFATI YÜKLENİRSE İŞİN İÇİNE GİREBİLİRİZ"

Biden'ın da Ukrayna-Rusya krizinde olumlu bir tavır sergileyemediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ABD ile ilgili duruma da baktığımızda, Biden da şu an itibariyle bu sürece henüz olumlu yaklaşım sergileyemedi. Dışişleri Bakanlarının yaptıkları görüşmelerde de neticeye yönelik bir gelişme henüz kaydedilemedi. Bunu zaten kendilerinde de açık net görüyoruz. Temennimiz odur ki Sayın Putin'le yapacağımız görüşmeden sonra eğer arabulucu bir sıfat bize yüklenirse, bu sıfatla bu işin içine girmeyi kabulleniriz ve üzerimize düşen görevi de inşallah yapmaya çalışırız. Bu arada İlham Aliyev'in Ukrayna'ya bir ziyareti oldu. Bunun dışında Boris Johnson'ın aynı şekilde buraya bir ziyareti oldu. Bu ziyaretleri biz daha sonra derleyip toparlamak, buna göre de bir adım atmak istiyoruz. Sayın İlham Aliyev kardeşimizle bu ziyaretinden sonra bazı görüşmelerimiz oldu. Bütün mesele, bir şey beklemeden bu işin çözümüne yönelik ne yapılabileceğinin gayreti içinde olmak." ifadelerini kullandı.

"PUTİN VE ZELENSKİ'Yİ BİR ARAYA GETİRMEK İSTİYORUZ"

"Zelenski ve Putin henüz bir araya gelmedi bu konuyu görüşmek için. Bu tür bir görüşmenin ABD ve NATO'nun gözetimi altında yapılması da pek olası değil. Türkiye iki lideri bir araya getirebilecek mi?" sorusuna Erdoğan şöyle yanıt verdi:

"Davetimizle ilgili Sayın Putin'in Çin'den döndükten sonra Türkiye ziyaretini gerçekleştireceği yönünde olumlu bir dönüş oldu. Şimdi tarihi kararlaştıracağız. Sonra da Sayın Putin ile Sayın Zelenski'yi üst düzeyde bir araya getirmek üzere inşallah bu toplantıyı yapalım istiyoruz. Sayın Zelenski'yle olan mutabakatımız bu istikamette. Bunu alt düzeylere indirmeden inşallah üst düzeyde gerçekleştirebilirsek, buradan alacağımız neticenin bölgede yeni bir oluşuma fırsat vereceğine inanıyorum. Zelenski'yle olan görüşmede bende bu umut doğdu. İnşallah sonu da hayır olur."

"PUTİN'LE OLAN GÖRÜŞMEYİ ÇOK ÖNEMSİYORUM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Putin belli bir yığınak yaptı. Masaya da güçlü oturmak ve bu yığınağın da boşa çıkmaması adına Putin'in Türkiye ziyareti öncesi bir girişimi olabilir mi? Böyle bir ihtimal söz konusu mu sizce? Olursa Türkiye geldiğinde, masaya oturduğunda o görüşmenin niteliği nasıl olur?" sorusunu ise şu sözlerle yanıtladı:

"Ben bardağın boş tarafından bakmak istemiyorum, dolu tarafından bakalım istiyorum. Bizim, Sayın Putin'le olan görüşmemizin ikili mi yoksa Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı çerçevesinde mi olacağını o takvimi belirlemede konuşacağız. Eğer Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı çerçevesinde bunu yapalım derlerse, o zaman o çerçeve içerisinde yapacağız. Yani Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı için bir araya geleceğiz ama bu arada nasıl Ukrayna'da heyetler arası görüşmemizi yaptıysak, aynı şekilde yine Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızı gerçekleştirme, diğer taraftan da Sayın Putin'le özellikle Rusya-Ukrayna arasındaki bu sıkıntıyı aşmaya yönelik ikili görüşmemizi yapma fırsatı da doğmuş olacak. Çünkü bizim Rusya'yla şu anda ciddi manada ikili münasebetlerimiz var. Bu münasebetler sıradan değil. Bunun için atılacak adımlar da önem arz ediyor. O bakımdan Sayın Putin'le olan görüşmeyi çok çok önemsiyorum. İşin tabi Ukrayna'yla olan boyutu çok daha büyük önem arz ediyor. Zira dünyanın gözü şu anda burada 'Acaba Rusya-Ukrayna arasındaki bu sıkıntı nereye varacak?' diye. Tabi olayın en önemli yanı malum Donbass. Donbass konusundaki gelişmeler, sınır boylarındaki gelişmeler; bunların hepsi şu an itibariyle dünyanın bakışını da buraya yöneltmiş durumda. Temennim odur ki bu bölge barıştan, sulhtan ayrılmasın. Bunun için de bu mücadelemizi sürdürüyoruz."

"DEAŞ'IN GERİLETİLMESİNDE ÇOK ÖNEMLİ ROLLER ÜSTLENDİK"

Gazetecilerin, ABD'nin Türkiye sınırında düzenlediği operasyon sonucunda DEAŞ liderinin öldürülmesini hatırlatması sonrası Türkiye'nin DEAŞ'la Mücadele Koalisyonuna verdiği desteği anımsatan Erdoğan, "Türkiye uluslararası barış ve istikrarın temini yolunda DEAŞ terör örgütü ve onun temsil ettiği çarpık zihniyetle mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor. Bu kapsamda uluslararası çabalara yaptığımız aktif katkılar var. Ayrıca gerek yurtiçinde gerek sınır ötesinde gerçekleştirdiğimiz operasyonlar ve aldığımız önleyici tedbirlerle DEAŞ terör örgütünün geriletilmesinde çok önemli roller üstlendik. Ülkemiz, DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyonu'nun etkin bir üyesi olarak da terör örgütüyle mücadelede uluslararası çabalara aktif katkı sağlamaya devam edecektir. Öte yandan, uluslararası barış ve güvenliğin temini için tüm terör örgütleriyle ayrım yapılmaksızın mücadele edilmesi gerektiğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

"TERÖRİSTLER ÇILDIRMAYA BAŞLADI"

Erdoğan, terörle mücadele operasyonlarına ilişkin de şunları söyledi: "Kış Kartalı Harekatı da Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki teröristlerin inlerini başlarına yıkma irademizin bir adımı. Hem bu harekatta hem de bütün terörle mücadele operasyonlarında görev alan kahramanlarımızı kutluyorum. Tabi bu operasyonlarla iyice köşeye sıkışan teröristler çıldırmaya başladı. Çaresizliğin verdiği bir sonuç olarak, kendi aralarındaki telefon konuşmalarında terör örgütü üyelerine "herkes kendi başının çaresine baksın" diye talimat geçiyorlar. Ama hiçbiri kaçacak delik bulamayacak. Terörü kaynağında kurutmakta kararlıyız. Teröristlere sınırlarımız içinde ve dışında nefes aldırmıyoruz, aldırmayacağız."