Savcılığa yapılan suç duyurusunda kendilerini Süleymancılar Cemaati içinde üst düzey yönetici olarak tanıttıkları belirtilen “Fazilet Yapı, Fazilet Gayrimenkul, Fazilet Emlak ve Fazilet İnşaat” firmaları yöneticisi birçok ismi ‘organize suç örgütü kurma ve yönetme, dini duyguları istismar ederek nitelikli dolandırıcılık, tehdit, şantaj ve adil yargılamayı etkilemekle’ suçlandı.

'NE DAİREYİ TESLİM ETTİLER NE DE ÖDEMEMİZİ GERİ VERDİLER'

Savcılığa suç duyurusunda bulunan T.A, Veryansın TV'den Gamze Çınlar'a yaptığı açıklamada “İstanbul Ümraniye ilçesinde oturuyorum, eğitimciyim. Ailemle birlikte 2018 yılında alınterimizle topraktan satış konut alımı yaptık. Bu konut alımını da Süleymancılar grubunun içinde üst düzey yönetici olduğunu iddia eden kişilerin kurmuş olduğu Fazilet Yapı Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti ve Fazilet Gayrimenkul Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti üzerinden gerçekleştirdik. Firma yetkilileri, dini hassasiyetlerimizi istismar etmek suretiyle inancımıza olan duygularımızı da kullanarak önce üzerimizde güven oluşturdular. Ödemeyi peşin aldılar, bir sene içinde anahtar teslimi ile dairemizi bize teslim edeceklerini yazılı olarak taahhüt ettiler. Fakat bir sene sonra herhangi bir daire teslim etmedikleri gibi ödememizi de bugüne kadar iade etmediler” dedi.

'ALİHAN KURİŞ’İN YARDIMCI OLDUĞUNU İDDİA ETTİ'

Açıklamalarını sürdüren T.A, “Söz konusu şirketin şu andaki resmi sahibi konumunda olan kişi ve ailesi geçmişte ANKA Yapı isminde bir şirkette dolandırıcılık olayına karışmış, ağır ceza mahkemelerinde yargılanıp ceza almışlar. Ankara’da kötü anıldıklarından dolayı cemaatin diğer üyeleri ile birlikte İstanbul’a taşınıp H.Ç olan ismini H.H olarak değiştirmiş. Bunu ikrar eden de Ankara’da yaşayan oğlu M.Ç. Ailesi ve cemaati yüzünden kendisinin de uzun yıllar cezaevinde tutuklu bulunduğunu bana anlattı. Savcılıktan HTS kayıtlarımın incelenmesini talep ettim. Şirketin sahibi H.H, yardımcısı olduğunu söylediği cemaatin lideri Alihan Kuriş için mimar olduğunu ve cemaat içindeki zengin iş adamlarına yönelik villa ve lüks daire gibi çeşitli inşaat işlerini alt taşeron usulüyle kendi firmaları olan Fazilet Yapı’ya verdiğini, bu sistemle de birlikte paydaşlık yaptığını söyledi.” ifadelerini kullandı.

‘AVM’DE TEHDİT NOTU ALDI’

Cemaatin şirketine yaptığı ödemeyi geri alabilmek için 4 yıl içinde şüphelilerin tekliflerine olumlu yanıtlar vererek sulh yoluna gittiğini ancak her defasında mağduriyetinin katlandığını söyleyen T.A, olayın ölüm tehditlerine kadar vardığını iddia etti. Ümraniye’de bir AVM içerisinde “yanlış yerde saf tutuyorsun” ve çocuklarının isimleri ile okudukları okullarının yazılı olduğu bir tehdit notu aldığını söyleyen T.A, polise şikayette bulunduğunu ve bu konuda da ayrı bir soruşturmanın yürütüldüğünü kaydetti. Ayrıca hem valiliğe hem de savcılığa yaptığı şikayette can güvenliğinin temini için tarafına sivil polis veya tabanca temin edilmesini talep etti.

‘BU KİŞİLER BİZDEN DEĞİL’ DEMEDİLER

Cemaat içinde üst düzey konumda olduğu söylenen bazı isimlere de ulaşarak yaşadıklarını anlattığını vurgulayan şikayetçi T.A, “Mağduriyetimizin giderilmesi konusunda büyük zorluklarla ancak ulaşabildiğim önemli isimler, böylesi ciddi bir konuda ilgililer hakkında davranışlarından vazgeçmelerine yönelik herhangi bir yaptırımda bulunmadılar. Özellikle de çevrelerine cemaat içinde yönetici konumunda olduklarını söyleyerek güven oluşturan ve sonra da yasalara ve usullere uygun hareket etmeyen kişiler hakkında ‘Bu kişiler camiamızdan değil, bizimle hiçbir bağları bulunmamakta ve dikkat edilsin’ gibi resmi veya gayriresmi herhangi bir açıklama yapmadılar. Hatta bu nedenle suç duyurusunda bulunacağımızı defalarca kez beyan etmemize rağmen, ilgililere sahip çıkarak bizi dikkate bile almadılar. Üstüne üstlük bazı devlet büyüklerimizin isimlerini de kullanarak, yakınlığımız var diyerek bize göz dağı verdiler. Bu yapı içinde bulunan yönetici konumunda olduklarını söyleyen üyeler tarafından başımıza ne geleceğini bilmiyoruz. Ailece can güvenliğimiz yok. Tedbir amaçlı il valiliğine başvuru dilekçesi de verdik. Bu sebeple bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunmak zorunda kaldım. Kaldı ki en son olarak cemaatin en tepe noktasında uzun yıllar hizmet verdiği söylenen Y.B isimli bir şahsa ulaşarak tüm yaşadıklarımızı kendisine aktardıktan sonra artık basın açıklaması yapacağımı söyledim. Kendisi de bana ‘Sakın böyle bir şey yapma, zaten medya üzerimize geliyor. Bir de böyle vahim bir durumla gündeme gelirsek çok kötü olur. Ben Alihan Kuriş veya yanındakilerle konuşmaya çalışacağım. Benden haber bekle, mutlaka sana dönüş yapılacak’ dedi. Ama ne Y.B tarafından ne de Alihan Kuriş kanadından herhangi bir dönüş olmadı. Tüm bu yaşananlar ve yaşadığımız mağduriyetler neticesinde bu açıklamayı yapmaktan başka hiçbir çare bırakmadılar. Ayrıca Devletimize ve yargımıza da güveniyorum. Şikayetçiyim.” açıklamasında bulundu.

VAHİM İDDİALAR

Kendisi gibi çok sayıda kişinin mağdur olduğunu söyleyen T.A, “Cemaat üyelerinin kendilerine zarar verebileceğini düşünerek açıklama yapmaktan çekindiklerini biliyorum. Belki önayak olursam diğer mağdurların da sesi olurum” dedi. Ümraniye İlçe Belediye Başkanı ve üst düzey bazı emniyet görevlilerinin de yakın ahbapları olduğunu öne sürdüler. T.A son olarak mağdurların susturulması için yasa dışı çetelerle işbirliği yapıldığını belirtti.