Biz söyleyince “komplo” diyorlar, peki Yuval Noah Harari, BBC’ye söylese inanır mısınız!. Kennedy Jr. RT Deutsch’e söylese inanır mısınız? Sahi siz neye inanıyorsunuz, kime güveniyorsunuz. Yoksa siz de neye inanacağını bilmeyen agnostiklerden misiniz!

Peki size bir haber: NEOM’un cinleri yakın gelecekte yerüstüne çıkmaya hazırlanıyorlar. Onun için Arap Siyonistler BAE’de bayrak açtılar. Onun için Sırbistan Cumhurbaşkanına, Beyaz Saray’da, Trump’ın önünde, muhtevasını bilmediği bir kararnameyi imzalattılar.

Bugün, artık Charles de Gaulle uçak gemisinin de bölgede yerini alması ile Doğu Akdeniz, Ege ve Karadeniz için süreç tamam gibi. Bulgaristan Romanya, Ukrayna, Belarus ve Polonya hattı da karadan tahkim edildi. “Yıldız savaşları” için Starlinkler de aktif hale getirildi, test ediliyor..

Ha! Bu arada 5G testleri eylülde İstanbul Maslak ve Levent’te başlıyormuş.

Şu “Dahlan” denen adama dikkat! “Kushner çetesi”, adama “yüzyılın projesi” sonunda Filistin liderliğini vaad ediyor. Tabii, bu süreçte bu projeye destek verecek bölge devletlerindeki siyasilere de gelecek vaad ediyorlar. Bu iş için gerekirse ülkelerin rejim, sınır ve iktidar yapılarını değiştirmeyi vaad ediyorlar. Bu senaryo BOP’un bir parçası idi. O zaman 22 ülkenin sınır, rejim ve iktidar yapılarını değiştirmekten söz ediyorlardı. “Arap baharı” dedikleri böyle bir projeydi. Şimdi aynı projeyi güncellediler, yeni tabirle Up-date ettiler. “Partner”lerini değiştirdiler. Planlarını revize ettiler. Birileri elini çabuk tutup, kasımdan önce, yani ABD seçimlerinden önce bu işi bitirmek istiyor sanki.

Yemen, Sudan, Libya krizleri durduk yerde çıkmadı. Lübnan’daki patlama da bu senaryonun bir parçası olabilir. İran, Irak, Suriye zaten çantada keklik. Şimdi sırada Kuveyt ve Ürdün var. Ürdün İsrail’e karşı toprak kaybedip, daha fazlasını Hicaz’a doğru kazanabilir. Suudiler Ürdün’e verdikleri karşılığında Kuveyt’i işgal edebilirler. Kuveyt’te önümüzdeki günlerde, bu şekilde ya da başka bir şekilde önemli gelişmeler yaşanabilir. Bu anlattıklarım size fantezi gibi geliyor olabilir ama bekleyin, tabi geleceği ancak Allah bilir, ama görünen köyün hikayesi böyle, olacakları hep birlikte göreceğiz..

Kuveyt çok önemli stratejik bir noktada bulunuyor. Daha önce Kuveyt yönetimi Fav adasını Çin’e kiralamıştı. Hem Basra körfezi, hem Şia’nın manevi merkezi Necef / Kerbela, hem Şia’nın siyasi merkezi İran, hem Arap Şiası’nın en önemli merkezlerinden olan Huzistan’ın karşısındaki konumu itibarı ile çok önemli. Teolojik açıdan Mehdi hareketinin coğrafyasına en yakın noktada bir bölge Kuveyt! Eğer Amerikano bir Mehdi çıkarılacaksa, bu açıdan da Kuveyt iyi bir tarassut noktası olacaktır.

Karadeniz’de sıcak bir gelişme şimdilik olmaz ama Akdeniz’de askeri bir hareketlilik yaşanırsa, Karadeniz’de sular ısınır.

Akdeniz havzasında ABD ve İngiltere var. Fransa, Suriye ve Lübnan’ın garantörü ama bölgede yok. Fransa’nın bölgede bir askeri güç için krize ihtiyacı var. Yani Fransa dönmek için değil, yerleşmek için geliyor. Olan Yunanistan’a olacak gibi. Ankara’ya da sopa ve havuç gösterecekler. Ankara bu resti görebilir. En azından Meis’de, ya da petrol arama gemimiz çevresinde bir kriz yaşanabilir. Ama bölge daha fazlasına gebe. 

Bu çatışma savaşa dönüşürse, ne AB kalır, ne NATO! Burada savaşı, bir dünya savaşına dönüştürme riski taşıyan en büyük olay ise, İsrail’in bir şekilde Mescid-i Aksa’yı yıkması olabilir. Ürdün benzeri bir patlama mı ya da başka bir şekilde mi olur, böyle bir olay her şeyi altüst edebilir. İsrail, bu olayı daha büyük bir krizle kendinden uzak bir yere, Mekke ve Medine’ye yansıtabilir. İsrail bölgedeki mevcut krizi provoke ederek, nihai emelleri için bir krize dönüştürmek isteyebilir. Trump için seçim öncesi, süreci manipüle etmek için kullanılacak birtakım fırsatlar doğurabilir.

Yani, bu kriz, çatışma, birçok bakımdan, birçok ülkenin işine yarayabilir. AB ve NATO’nun dağılması, “Yeni Normal” dönem için Greatreset lobisi için bir fırsat oluşturabilir. Aralık ayında Doların yeniden yapılandırılması için başlatılacak süreç açısından da bir fırsat oluşturabilir.

Bölgeden gelen haberler hiç içaçıcı değil. Hayra alamet haberler değil bunlar. İsrail’in arkeolojik kazı bahanesi ile altını boşalttığı Mescid-i Aksa’nın altından ciddi bir tahliye operasyonu gerçekleştirdiği haber veriliyor.

Zaten daha önce de hatırlarsanız, Mescid-i Aksa’da 12 Mart 2019 akşamı Siyonist İsrail askerleri olay çıkarmış ve Mescid-i Aksa’ya saldırmıştı. Saldırıların ardından güvenlik nedeniyle Mescid-i Aksa’yı boşaltarak, iki özel donanımlı minibüs ile Aksa’ya girerek gün boyu içeride kalmışlardı. Bu minübüslerin içeriye patlayıcı yerleştirdikleri ya da elektronik cihazlarla yapıyla ilgili çalışmalar yaptıkları, içeriye elektronik dinleme sistemleri yerleştirdikleri, dışarıdan yapılacak müdahaleler için içeriye birtakım elektronik sinyalizatörler yerleştirdikleri gibi iddialar gündeme gelmişti.

Hava puslu. Kurt dumanlı havayı sever. Bulanmadan durulmayacak anlaşılan. Görelim Mevlam neyler. Neylerse güzel eyler. Gün doğmadan neler doğar göreceğiz. Karanlığın en koyu anı aydınlığa en yakın olduğu zamandır aynı zamanda. Bize şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir. Ne olacağını hep birlikte yaşayarak öğreneceğiz. Sonunda, sonumuz halimize göre olacak. Selâm ve dua ile.