Vitiligo hastalığı nedir?
İnsan vücudunda melanosit adı verilen hücreler, cildin kendine has rengini veren pigmentlerin üretiminden sorumludur. Bu hücrelerin herhangi bir nedenle zarar görmesi, pigment üretimini olumsuz yönde etkileyerek vitiligo hastalığına neden olur. Pigment eksikliğine bağlı olarak deri yüzeyinde çeşitli boyutlarda beyaz renkli bazı lekeler ortaya çıkar. Hastalığın türüne bağlı olarak lekelerin oluşum gösterdiği alanlar ve yayılma eğilimi kişiden kişiye değişebilir. Bazı vitiligo türlerinde yalnızca vücudun belirli bir kısmı etkilenirken bazı hastalarda ise lekeler vücut geneline yayılabilir. Deride istenmeyen bir görüntüye sebep olması nedeniyle hastaları psikolojik yönden de olumsuz etkileyen vitiligo hastalığında, lekeler fark edildiği andan itibaren tedavi sürecine başlanması önem taşır.

Vitiligo hastalığının belirtileri nelerdir?
Vitiligo hastalığı çocukluktan yetişkinliğe uzanan süreçte her yaşta ortaya çıkabilen bir hastalık türüdür. Hastalığın belirtileri genellikle güneş ışığına maruz kalan bölgelerde ortaya çıkar. Güneş ile daha fazla temas halinde olan eller, kollar, yüz, boyun, bacaklar gibi bölgelerde hastalığın belirtisi olan beyaz lekelerin görülme olasılığı daha yüksektir. Bazı kişilerde genital bölgede de leke oluşumu gözlenebilir. Bunun haricinde derinin yapısına bağlı olarak kadınlarda erkeklere oranla hastalık daha kolay fark edilir. Lekelerin daha net bir şekilde ayırt edilebilmesi nedeniyle esmer tenli kişilerde de hastalığın fark edilmesi daha kolaydır. Vitiligonun ilk ve en genel belirtisi, deride belirli bir noktanın aniden beyazlamasıdır. Bazı durumlarda küçük beyaz bir leke zamanla büyüyerek derinin önemli bir bölümünü kaplayacak boyutlara ulaşabilir. Vitiligo, bir iç organ hastalığı olmayıp yalnızca derideki renk verici hücrelere bağlı olarak ortaya çıkan bir durumdur. Bu nedenle derideki beyaz lekelerin haricinde herhangi bir belirti vermez.

Vitiligo hastalığının nedenleri nelerdir?
Vitiligo hastalığının oluşum nedeni tam olarak bilinemese de hastalığın oluşum riskini artırdığı bilinen birtakım hususlar söz konusudur. Çoğu hastada bu faktörlerden birden fazlasının bir arada görülerek hastalığa yol açtığı bilinir. Otoimmün mekanizma, hastalığın gelişiminden sorumlu tutulan en önemli faktörlerden bir tanesidir. Bu mekanizma, vücudun bağışıklık sisteminin kendi hücrelerini tehdit olarak görmesi ve bunlara karşı savunma geliştirerek kendi hücrelerini yok etmesi şeklinde tanımlanabilir. Melanositlere karşı geliştirilen otoimmün tepki, hücrelerin zarar görerek pigment üretiminin olumsuz etkilenmesine sebep olabilir, bu da vitiligo hastalığının oluşumuna yol açabilir. Bunun haricinde vitiligo hastalığının oluşumunda rol oynadığı düşünülen diğer faktörler şu şekilde sıralanabilir;

Kansızlık (anemi)
Diyabet hastalığı
Sedef hastalığı
Otoimmün tiroid hastalıkları (guatr)
Stres
Ateşli hastalıklar
Güneş yanıkları
Ağır travmalar

Vitiligo hastalığında etkili olduğu bilinen bir diğer önemli etken ise genetik faktörlerdir. Tüm vitiligo hastalarına bakıldığında hastaların yaklaşık %30'unun ailesinde bu hastalığa sahip bir bireyin yer aldığı görülür. Ayrıca Fas ve Yemen gibi bölgelerde yaşayan siyah tenli bireylerde hastalığın görülme olasılığının diğer bireylere oranla daha yüksek olduğu yapılan araştırmalar sonucunda tespit edilmiştir. Hastalığın tedavi sürecinde başarı oranının artırılabilmesi ve leke oluşumunun minimuma indirilebilmesi açısından erken teşhis ve erken tedavi oldukça önemlidir.

Vitiligo hastalığı nasıl teşhis edilir?
Vitiligo hastalığında tanı, cildiye uzmanı tarafından yapılacak fiziksel muayene esnasında beyaz lekelerin tespit edilmesi ile koyulabilir. Teşhisin kesinleştirilmesi açısından Wood ışığı adı verilen ışık ile yapılacak inceleme gereklidir. Wood ışığı ile yapılan muayene esnasında lekelerin görünürlüğü artar, ayrıca normal ışık altında görülmeyen deri farklılaşmaları ve küçük beyaz lekeler de bu ışık yardımıyla kolaylıkla tespit edilebilir. Klinik muayene ve Wood ışığı altındaki inceleme ile birlikte vitiligo hastalığının tanısının konulabilmesi genellikle mümkündür. Fakat hekim tarafından gereklilik görüldüğü bazı durumlarda deri biyopsisi, patolojik inceleme gibi farklı tanı testlerinden de faydalanılır. Hastalığın otoimmün kaynaklı olup olmadığının araştırılması amacıyla birtakım kan testlerinden de yararlanmak mümkündür. Yapılacak muayeneler ve tanı testleri sonucunda vitiligo hastalığı tanısı koyulan bireyler hayatlarının bundan sonraki süreçlerinde hekimleri tarafından verilecek öneriler doğrultusunda dikkatli davranmalı, tedavi gerekliliklerini tam anlamıyla yerine getirmeye özen göstermelidir.

Vitiligo hastalığı nasıl tedavi edilir?
Vitiligo hastalığının tedavisine yönelik yapılan tüm tıbbi işlem ve tedavilerde temel amaç, cilt renginin eski haline getirilmesidir. Mümkünse hastalığın oluşum sebebine yönelik araştırmalar yapılarak bu etkenlerin ortadan kaldırılması veya hafifletilmesi gerekir. Eğer hastalık otoimmün mekanizmaya bağlı olarak ortaya çıkıyor ise bağışıklık sistemini baskılayıcı ajanlardan yararlanılabilir. Hastalığın nedeni ne olursa olsun hekim tarafından uygun görüldüğü takdirde cilde doğal rengini vermekten sorumlu olan melanositlerin uyarılmasını hedefleyen ışık tedavisi uygulanabilir. Fototerapi ve excimer lazer tedavisi olarak da adlandırılan ışık tedavisi, melanositlerden deriye rengini veren melanin adlı pigmentin üretimini destekleyerek leke oluşumunun önlenmesi ve mevcut lekelerin yok edilmesine yönelik bir uygulamadır. Vitiligo hastalarında aynı zamanda oksidan stresin azaltılması amacıyla antioksidan takviyeleri de uygulanabilir.

Hastalığın tedavisinde birtakım kremlerden faydalanmak mümkündür. Takromilus ve pimekrolimus içeren veya kortizon içerikli kremler hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan lekelerin giderilmesi ve yeni lekelerin oluşumunun önlenmesi amaçlı olarak kullanılabilir. Fakat tüm bu kremler uzun süreli kullanıma bağlı olarak deride yapısal bozukluk ve farklılaşmalara neden olabileceğinden mutlaka hekim kontrolünde kullanılmalıdır. Beyaz lekelerin tüm vücuda yayılım gösterdiği ve leke boyutlarının çok büyük olduğu hastalarda tercih edilebilecek bir diğer tedavi yöntemi depigmentasyondur. Bu tedavi ile tüm deri yüzeyindeki pigmentler yok edilerek tüm vücudun beyaz renkte eşitlenmesi sağlanır. Monobenzileter adlı kimyasal ile yapılan bu tedavide oluşan pigment kaybı kalıcıdır ve tedavi yaklaşık olarak bir yıl sürer. Vitiligo hastalığı güneşe bağlı olarak leke oluşumunu hızlandırdığından ve beyaz lekeler güneşte kolaylıkla yanabileceğinden hastalar mutlaka yüksek koruma faktörlü güneş kremi kullanmalıdır. Bu kremler hekimin önerdiği markalara ait ürünler arasından seçilmeli ve yalnızca güneşlenme veya denize girme gibi durumlarda değil, gündüz açık havada bulunulan tüm zamanlarda sürekli olarak kullanılmalıdır.

Vitiligo hastalığı dış görünümü istenmeyen şekilde değiştirmesi nedeniyle hastalarda mutsuzluk, öz güven azalması, depresyon ve stres gibi psikolojik sorunlara sıklıkla yol açabilir. Bu nedenle vitiligo hastaları psikolojik anlamda da değerlendirilmeli, böyle bir sorunun tespit edilmesi durumunda hastalığa yönelik tedaviye ek olarak psikolojik destek de sağlanmalıdır. Eğer siz de vitiligo hastalığına sahipseniz bir cildiye uzmanına başvurarak tedavi olabilir, hekiminizin vereceği önerilere ve tedavi ilkelerine dikkat ederek hastalığınızın etkilerini büyük oranda ortadan kaldırabilirsiniz.