Türkiye’de yakalanan 7 Çinli ajan üzerinden yaşanan gelişmeleri değerlendiren İstihbarat Analizi Uzmanı Serkan Yıldız, bu olayın klasik casusluk faaliyeti olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı.

Yıldız, X hesabından yaptığı paylaşımla casusluk faaliyetinin doğru okunmasının ulusal güvenlik açısından önemini gözler önüne serdi.

Yıldız, dijital istihbarat ve iç güvenlik faaliyetlerinin devletin egemenliği açısından hayati olduğunu belirterek kamu güvenliğinde yeni bir dönemin başladığını söyledi:

"KLASİK BİR CASUSLUK DEĞİL"

"Bu, klasik casusluk değil. Yüksek kapasiteli, merkezi komuta destekli, hibrit bir sinyal istihbaratı operasyonudur."

CASUSLAR HANGİ TEKNOLOJİYİ KULLANDILAR?

Bülent Deniz yazdı: Herkes öldürür sevdiğini! İmam Hüseyin'i bile...
Bülent Deniz yazdı: Herkes öldürür sevdiğini! İmam Hüseyin'i bile...
İçeriği Görüntüle

"Hayalet baz istasyonu dediğimiz şey aslında mobil bir IMSI Catcher. Telefonlar bu cihazları gerçek baz istasyonu sanıyor, böylece tüm veriler — konum, mesaj, arama, metadata — bu sahte istasyona akıyor."

CİHAZLAR TÜRKİYE'YE NASIL SOKULDU?

"Dört parça halinde ülkeye getirilen sistem, klasik 'modüler kuryelik' yöntemidir. Bu yöntem iz bırakmamak, parça-bütün ilişkisinden kaçmak ve tetikleme sistemini merkezden kontrol etmek için kullanılır."

SADECE UYGUR DİASPORASI DEĞİL, TÜRK MAKAMLARI DA HEDEF ALINDI

"Bu yapı sadece diasporayı değil; bürokratları, savunma sanayi çalışanlarını ve akademik-askeri personeli de hedef alıyor. Çin istihbaratı artık çok daha agresif bir evreye geçmiş durumda."

"VERİ ÇALMANIN ÖTESİNDE BİR GİRİŞİM"

"Burada artık veri çalınmıyor, veri öğretiliyor. Bu sistem büyük ihtimalle Çin’in 'fusion intelligence' sürecinde kullanılıyor. Sinyal izleme, açık kaynak analiz, biyometrik takip ve hedef profil tahmini birleştiriliyor."

CASUSLAR "KİM ÇİN İÇİN TEHKİKELİ OLACAK" SORUSUNA CEVAP ARIYORDU

"Bu sistemin sonu 'predictive targeting'dir. Yani, 'kim tehlikeli olacak' sorusuna daha yaşanmadan cevap bulmak."

Yıldız, bu operasyonun sadece casusları yakalama değil, çok daha derin bir anlam taşıdığını belirtiyor:

"Bu sadece bir istihbarat refleksi değil, devlet refleksidir. Bu aynı zamanda bir egemenlik restorasyonudur. Çünkü istihbarat servisleri artık sadece “bilgi toplamaz. Aynı zamanda ulusal veri egemenliğini korur."

"Modern istihbarat artık bir bilgi savaşı değil, algoritmik savaştır" diyen Yıldız, sorulması gereken bir dizi soruyu listeledi ve uyarılarda bulundu :

Veri güvenliğin yoksa devletin yok. Altyapı kontrolün yoksa, egemenliğin yok. Yabancı sinyal ağları içindeysen, özgür ülke değilsin. Mesele casus yakalamak değil; neye, nasıl maruz kaldığımızı anlamak."

  • Hayalet baz cihazları ne zamandan beri Türkiye’de aktifti?
  • Hangi kamu görevlileri pasif hedefti?
  • Hangi veri setleri Çin’e aktarıldı?
  • Çin istihbaratı bu bilgileri hangi “öğrenme sistemleri” içinde işledi?