Habervakti Genel Koordinatörü Bülent Deniz'in hazırlayıp sunduğu Akit TV'nin dikkat çeken programı Derin Gerçekler'de 'yapay et' ile ilgili  dikkat çeken açıklamalar gündeme geldi. Canlı yayında konuşulan başlıklar arasında; ''Vatandaşın pahalılıktan et yiyemez hale gelmesi üzerinden son günlerin dikkat çeken konularından yapay eti konuşan ikili, yapay et konusunda dünyada yaşanan akla zarar uygulamaları da gündeme getirdi. Amerika'lı bir firmanın ''Hangi ünlülerin dokularından yapılan etleri yemek istersiniz?'' tanıtımıyla pazarladığı salamları, ''ünlüleri yiyebileceksiniz!'' vurgusuyla konuşan Dilipak ve Deniz, ''Türkiye'de yapay et hangi aşamada? Bu rezalete kim dur diyecek? Küresel dayatmanın yeni adı Yapay et mi?'' başlıklarına da ayrıca değindiler.

DİLİPAK: "JENNİFER LOPEZ'İN KADINBUDU KÖFTESİNİ YEMEK İSTER MİSİN?"

Deniz’in "Vatandaşın ‘et yiyemez’ hale gelmesiyle yapay ete geçişle alakalı hızlandırılmış bir gündem yaşıyoruz.  Öyle ki Türkiye'de patent çalışmaları dahi başlamış. Amerika'daki ‘BiteLabs’ firması ise ünlülerin dokularından örnekler alarak üretilen salamları satışa sürdüler. Ve hatta hangi ünlünün dokusundan yapılan salamı almak istersiniz diye seçeneklerde sunuyor." açıklamalarını yorumlayan Dilipak, "Jennifer Lopez’in kadınbudu köftesini yemek ister misiniz dediğimde?'' insanlar bunu biraz komplo ve fantezi gibi algılamıştı. İroni üzerinden birşeyler söyledik o zaman. Daha ilk çıktığında ulaşan bilgiler üzerinden bazı şeyler not ediyoruz, ama bunu söylediğimiz zaman bazı insanlar dalga geçiyor. Onlar size ölü etini de yedirebilirler ve birden fazla insanla karma da yapabilirler. Bu ünlüler telif hakkı da alacaklar etimi yapıyorsunuz fotoğrafımı kullanıyorsunuz diye. Bunlar gelir kapısı aynı zamanda, siz bunun etini yerseniz hem lezzet almış olursunuz hem de ciddi bir ekonomik katkıda bulunursunuz." açıklamalarında bulundu.

"DİYANET BİLGİLERİ DIŞARDAN ALIYOR"

Diyanet'in bu konudaki yetkinliğini de irdeleyen Dilipak, "Diyanet hangisine yetişeceğini şaşırıyor çünkü bizim diyanet geleneğinde bu konularda akademik çalışmalar dışardan hizmet alma şeklinde sürdürülüyor. Dinin ilgili olmadığı hiçbir alan yok. Bunun daha ilk kelimesi ortaya çıktığında izlemeye alınması gerekiyor, değerlendirilip derecelendirilmesi gerekiyor. Bir üniversite laboratuvarında bunların üretilmesi ters bir şey değil, ne yapılıyor bunu test edelim. Hangi sonucu aldığını öğrenmek gerekiyor, görmek ve bilmek ayrı bir şey. Sihiri öğrenmek günah değil sihir yapmak günah, konuya daha vakıf olabilmek için bilmek gerekiyor. Ama diyanet bu bilgileri dışardan almak zorunda. Ama bu bilgileri bize veren kişilerin ilahiyat bilgileri de soru iaşreti." dedi.

DİLİPAK: "BU DOMUZ DEĞİL İÇİNDE DOMUZLUK VAR!"

Açıklamalarına devam eden Dilipak, “Bu işin bir ekonomisi var, acaba cesetlerin telif hakkı ne zaman sona eriyor? Şimdi lüks restoranlarda pahalı yapıyorlar ve herkes kıskanıyor. Lezzet minibüsleri oluşturdular test etmelerini amaçlayan bir yer. Türkiye’den birçok tanınmış sanatçılar sporcular da bunu yapabilirler yani? Fetvasını alırız helal mi diye (Tövbe tövbe)  yönetmeliği dahil çıktı, abuk subuk işler. Bu domuz değil içinde domuzluk var. Domuzluk veya domuz fark etmez, yediğimiz normal sığırlarda bile antibiyotik var artık onlara da aşı yapılıyor ve hormon var. Tükettiğimiz birçok gıda malzemesi kontrolden çıkıyor. Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz derken şimdi konu Müslümanların yapay et tüketimine kadar geldi." ifadelerini kullandı.

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İSTEYENLER İÇİN: