Geçtiğimiz günlerde 6'lı masa ve cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu hakkında ağır sözler sarf eden İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, Habertürk'te Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtladı.

İstifa etmeyeceğini açıklayan Yavuz Ağıralioğlu, 'İtirazım partime ve genel başkanıma yapılanlar' dedi.

KILIÇDAROĞLU'NA OY VERECEK Mİ?

'Kılıçdaroğlu'na oy verecek misiniz?' sorusuna Ağıralioğlu, 'Genel Başkanın istişare sürecine dahil olduğu iradesini beyan ettiği işte mızıkçılık yapacak iradeyi temsil etmiyorum. Milletten duyduğumu masaya arz ediyorum. Oyların kırgın verileceğini, kızgın verileceğini hırpalanmış verileceğini duyulsun istiyorum'' ifadelerini kullandı.

Ağıralioğlu şu ifadeleri kullandı;

Düzenlediğimiz basın toplantısının basın toplantısının muhteviyatıyla ilgili genel başkanımızla görüşmemiz olmadı. En son 3 gün önce görüştük. Süreci değerlendirdik, masadan kaldırıldı, tekrar masaya avdet edildi. Bu süreçte önceliklerimiz ne olmalı, partilerimiz ne kadar kuvvetli çıkabilirse ona konsantre olmalı diye. Seçim, parlamentoda temsiliyeti ne kadar kuvvetlendirme yönünde istişarede bulunduk. Tek başına kalmanın, müstakil olmanın, zorlukları, avantajları hem GİK hem divanda görüşüldü. Genel başkan da masadan kalkarken de 'GİK'in onayıyla veriyoruz' demişti. Biz konuştuğumuz meseleleri sizin programlarınızda da üç dört senedir konuşuyoruz.

"MASA ÖNÜMÜZDEN KALDIRILDI, MASAYI ALIP GİTTİLER"

Biz süreç içerisinde gadre uğrayan partiyiz. Masada itiraz eden kalkan bizmişiz diye takdim edilen bir süreç yaşandı. Masanın kuruluşundan itibaren güçlendirmek için her şeyi yaptığı yerde bir milim oynamadık. İstişare, mutabakat, ortak akıl, usule ve esasa dair ne varsa hepsinin arkasında bir milim oynamadan duruyorduk. Masayı alıp gittiler. Sanki kuralı biz kalkmışız diye bir bedeli oldu bize. Masada 5 kişinin onayı alınmış oldu. Meral Akşener'e 'siz imzalamasınız da olur' diye riayetsizliğin bizim de ödediğimiz bedel var. Masa önümüzden kaldırıldı, masayı alıp gittiler.

"BU CÜRETKARLIK ASLA KABUL EDİLEBİLİR BİR ŞEY DEĞİLDİ"

İYİ Parti çok arzu ediyor ki 65-75 olsun. Süreci bütün takdim ettiğimiz esaslar çerçevesinde partinin siyasi menfaatini öncelemediğimiz için yaptıklarımızın nezaketsizlikle karşılaşması partiyi şoka soktu. Burada tekliflerimizin merkezinde daha çok mutabakatla kazanmak. Bu tekliflerimizin hassasiyetin merkezinde kaybetme korkumuzu anlamak ya da empati yapmak yerine kabalıkla mukabele edilmesi. Sonra masada yok sayılarak 'siz imzalamasınız da olur' cüretkarlığına kavuşması asla kabul edilir bir şey değil.

"PARTİMDEN RAHATSIZ DEĞİLİM, PARTİME YAPILANDAN RAHATSIZIM"

Dönüş sürecindeki Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı dair bütün bunlarla istişare süreçlerde yüzümüze vurulan kekremsi ifadeler, masada, maşeri muhalefet vicdanında bu işi görmezden gelin, anlayışlı olun diye İYİ Parti'nin hissesine tahammülü düşündü. Söylediklerimizin ciddiye alınmadığını gördüm. Ben partimden rahatsız değilim, partime yapılanlardan rahatsızım. İYİ Parti'nin kırmızı çizgilerin doğru anlaşılmasını isterim. Bize gizli ve hususi gündemimiz varmış gibi pazarlanıyor olması, sanki görüşmelerin böyle sızdırılması, mevki pazarlıkları yapıyormuş gibi İYİ Parti'nin ilzam edildiği. Ben testi kırılmadan uyarmış oldum.

"İYİ PARTİ'NİN COŞKU KAYBI BU SÜREÇTEKİ NEZAKETSİZLİKTİR"

İstişareden çıkan kararlara uyulmak zorundadır. Görülsün ki İYİ Parti kırıldı. 5 yıllık emekler var. Bu emeklerin bu şekilde heba edilmesine bir itirazdır. Biz insanız, kalbimiz var, umutlarımız var. İYİ Parti şimdi sahada gücünün kırılmasına sebep olan coşku kaybı var, o da bu süreçteki nezaketsizliktir. Ben siyasette İYİ Parti'yi hep üçüncü yol gibi bildim. Benim mesuliyet alanımda hep bir makul üçüncü yol. 'Hepimiz beraberiz' diyebilen, seçmenin hepsini canından aziz bilen herkesi kendinden bilebilen bir siyasi şuurun inşa edileceği kulvarda gördüm.

"MASA SANKİ CUMHURBAŞKANINI BELİRLEME MASASIYDI SANKİ"

İlk defa bu muhtevada bir tonlama gördüm. Bunun çok inşa edici bir şey olacağını demiştim. Kaybetme endişelerimizi münasebetsiz şeylere bağlamak yerine endişelerimizi gidermek. Masa sanki cumhurbaşkanı adayını belirleme masası, bu masanın sanki Kemal Bey'in adaylığını belirleme diye takdim edilmiş oluyor.

"KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZ İHLAL EDİLİRSE HİÇ KİMSEYİ TANIMAYIZ"

Tam olarak itirazım 'bize mahkumsunuz, bize mahkumiyetinizi siyasi avantaja çevireceğiz' demek. Aslında HDP'ye imkanı doğmuştu. Meselelerini Türkiye merkezinde konuşabilirdi. Türkiye'de devlet millet bareberliğin, birarada yaşamak irademizin ortasına PKK naraları atmayacaksınız, yaptığımız operasyonlara işgal demeyeceksiniz. Ordumuz herkesi koruyor. Masaya bir koordinat çizilecekse, kırmızı çizgilerimiz ihlal olunca hiç kimseyi tanımayız.