Tamam… Kimse kimsenin inancı, düşüncesi, dünya görüşü hakkında kırıcı bir şey söylemesin… Tamam… Kimse yapılmakta olan resmi bir törenin orta yerinde slogan atmasın ama…

10 Kasım töreninde “Atatürk ilah değildir, Atatürk Batı’nın kanunlarını getirdi” diyen kadının “Atatürk’e hakaret” ettiği suçlamasıyla gözaltına alınması da ne oluyor canım? Küfür yok. Hakaret yok. Hatta eleştiri bile yok. Tespit var. Yersiz bir zamanda yapılmış bir tespit… 

“Atatürk ilah değildir” demiş hanımefendi, yani aksini mi iddia ediyorlar? “Atatürk Batı’nın kanunlarını getirdi” demiş hanımefendi, tarihi red mi ediyorlar?

O kişi resmi bir töreni sabote etmekten göz altına alınsaydı tamam diyecektim ama “Atatürk’e hakaretten” göz altına almak da neyin nesidir? Yeni Türkiye bu mu?   

ERTUĞRUL’U KURTARMAK

Engin Altan Düzyatan, namı diğer Ertuğrul Gazi, TRT’de tarih içerikli bir yarışma programı sunacakmış. TRT’nin bu reyting makinesinden istifade etme kurnazlığı göstermesi ne güzel! Bence bu kadarla da kalmamalı… Düzyatan’a kadınların izlediği gündüz kuşağında da bir program yaptırılmalı. Mümkünse, Ertuğrul kostümleriyle… Ama ben Düzyatan’ın asıl yerli ve milli potansiyelini ana haber dairesinin başına geçtiğinde ortaya koyacağına inanıyorum. TRT böyle markalaşmış bir yüzü nereden bulacak? ‘Olmaz’ demeyin… Nihayetinde kaç tane Düzyatan’ımız var değil mi canım? Bulmuşken şöyle yarışmaydı, talk şovdu, diziydi, haberdi yaptırmak gerek kendisine…

Sadece Diriliş Ertuğrul’dan kazandırdıkları milyonlarla bırakmamalılar!

Nasıl Vakıfbank, reklam yüzü olarak onu seçmeyi akıl ettiyse, diğer kamu bankaları da ve belki THY’de bu konuya el atmalı ve her biri kendisi ile milyonluk bir reklam anlaşmasına gitmeli bence.  

Bakarsınız, kendisinin bir çocuğu daha olur ve onu da Amerika’da dünyaya getirmek lüzumu hasıl olabilir. (Hülya) Koçyiğit Hanedanına mensup bu “Alperen” damadın sıkışmasına kimin gönlü razı olur?

E insanlık öldü mü canım?

RTÜK’Ü TAKDİR EDEBİLECEK MİSİN?

Sabah gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ, şiddetle ilgili altına imza atacağım gayet yerinde bir eleştiri yazısı kaleme almış.

“Şiddet, televizyonda reyting sağmanın en kestirme ve ucuz yolu. Aşk hikayesi diye başlayan diziler de, eğer kurşun vızıldamazsa, üç haftada yayından kalkıyor.” şeklinde bir analiz yapmış Aytuğ ki yerden göğe kadar haklı…

Çözüm olarak da “RTÜK ekrandaki şiddete karşı en ağır yaptırımları uygulasın”demiş.

Burada da çok haklı.

Fakat şöyle bir sorun var, kendisi ATV’de yayımlanan ve televizyon tarihinin en psikopat dizilerinden “Kırgın Çiçekler”i, “yüreklere dokunan” dizi olarak saygıyla selamlamıştı.  Şimdiyse her beş yazıdan birinde, şiddetin başrolünde oynadığı Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisini yazıyor Aytuğ. Yermiyor diziyi. Övüyor. Hem de nasıl bir övmek…Hatta bazen övgü o kadar yersiz, manasız şeyler için yapılıyor ki yazarın bu övgüyü birilerinin gözüne girmek için zorlanarak yaptığını düşünmekten alamıyorum kendimi.

Acaba, RTÜK Aytuğ’un dediği gibi yaparak şiddeti kutsayan dizilerin başını çeken, Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Sen Anlat Karadeniz dizilerine “en ağır yaptırımları” uygulasa acaba RTÜK’ün kararını açık açık takdir etme cesareti gösterebilir mi Aytuğ?

Cihangir İslam Meselesi

Tartışmalı sözleri sonrasında Cihangir İslam, geçtiğimiz günlerde Akit TV’deydi. Programı ilgiyle izledim. İslam, programı bir süre sonra terk etti. Kendisine “FETÖ”cü denildiğini söyledi. Moderatör kendisine FETÖ’cü dememişti ama rahatlıkla FETÖ’cü olarak yorumlanacak şeyler söyledi. Bu nezakete uygun değildi. “15 Temmuz’da halkı, 17 Aralık’ta FETÖ’yü savunuyorsunuz” böyle bir ifadeydi. Bu ifadeyi daha da garip yapan 15 Temmuz’da bizzat sokakta tankların karşısında olan birine, o geceyi “ilgili görevi gereği sosyal medyada geçiren”biri tarafından yöneltilmesiydi belki de. “İlgili görev” neyse? O gecenin “ilgili görevi” sokakta olmak değil miydi? Zaten sorun da bu… 15 Temmuz’u sosyal medya başında geçiren kimi kişilerin, olaylar yatıştıktan sonra, o gece sokakta sabahlayanlara  kolaylıkla terör örgütü mensubu ithamında bulunabilmelerinde… Bu adil değil. Kabul edin ya da etmeyin, Mili Görüş geleneği FETÖ konusunda en günahsız geleneklerin başında gelir. Somut deliller olmadan, sırf eleştiri konularını baz alarak insanları terör örgütü mensubuymuş gibi göstermek veya bunu ima etmek, yanlış ve insafsızca bir davranıştır.