Milattan önce yaklaşık 660 yıllarında İran coğrafyasında ortaya çıkmıştır. Bu tarihte dünyaya gelen ve milattan önce 583 tarihinde öldürülmüş olduğu tahmin edilen Zerdüşt isimli bir şahıs adına uydurulmuştur. Zerdüştlük dini tek tanrılı bir dindir. Bu dinin kutsal kitabının adı Avesta'dır. Tıpkı ilahi metinlerde bulunan ayetler gibi Avesta ayetlerine de Gatha denmektedir.

Avesta yaklaşık 12000 adet deri üzerine yazıldığı belirtilmiş. Ancak maalesef Avesta’dan günümüze gelen sureti ise yaklaşık 1000 adet fasıla ayrılmakta ve 21 defterden oluşmakta. Zerdüştlükte kötülük ve iyilik aydınlık ve karanlık sürekli bir savaş halindedir.  Aydınlık ve iyilik temsilcisinin adı Ahura Mazda’dır. Tabii ki karanlık ve kötülüğün temsilcisi de Ehrimen’dir.  Zerdüştlük dini yaşandığı dönemlerde bir anda tek tanrı inancı çok ön plana çıkmıştır.  Zerdüştlüğe inananlar öldükten sonra dirilerek Ahura Mazda’nın huzuruna çıkacağını ve birtakım sorgu yıllara tabi tutulacağını inanırlar. Milattan önce 600 ile milattan sonra 650 yılları arasında Zerdüştlük dini Pers İmparatorluğunun resmi dini haline gelmiştir.

Hiç şüphe yok ki Allah tarafından gönderilmiş olan Tevrat ve İncil Kutsal kitapları gibi her ne kadar insanların uydurması olsa da Avesta isimli kitapta asırlar boyunca tekrar tekrar yazılmaya devam etti.  Avesta’nın en eski bölümleri Aslında daha Zerdüşt hayattayken ortaya çıktığı düşünülmektedir.

Büyük İskender tarafından İran’ın işgali sırasında hastaya ait olan deri üzerine yazılmış olan metinlerin çoğu yakılmış ve bu nedenle kendisine Lanetli lakabı verilmiştir. Günümüz dünyasında ise yaklaşık 200 bin adet zerdüşt’ün yaşadığı tahmin edilmekte.

AVESTA'NIN TARİHİ

Avesta zerdüştleri ait olan kutsal kitap olduğunu söylemiştik.  Çok eski İran ve Hindistan’da yaşayan azı İran asıllı partilerinde kullandığı kutsal kitaptır ve dili Pehlevicedir. Avesta ayetleri olarak adlandırılan gathalar İçlerinde bir çok hikayeyi barındırmaktadır. Zerdüşt kelimesinin kökeni ne baktığımızda Avesta kutsal kitabının diline göre yaşlı anlamına gelen Ustra kelimelerinden türetilmiştir.

TEMEL İNANIŞLAR

Zerdüştlük geneli itibariyle her zaman iyi düşünürsün iyi söylensin iyi yapılsın yine Zerdüştler'e göre insan yaşamının iyi ve güzel amellerle gerçekleşmesi gerektiğini ilke edinmiştir. Zerdüştler'de de tıpkı ilahi dinlerde olduğu gibi bir ahiret inancı bulunmaktadır.  İyilerin cennet ile ödüllendirilecek ve kötülerin de cehennem ile cezalandırılacağı savunulmaktadır. Zerdüştler'de tıpkı diğer ilahi dinlerde olduğu gibi Allah(c.c) ile Şeytan münasebeti benzer bir durum yaşanmaktadır.

Ateşi kutsal sayarlar

Zerdüşt’lükte kadın ve erkek eşit kabul edilir. Ateş, Zerdüşt dininde kutsal olarak görülür. Avesta’ya göre ateş, tanrı Ahura Mazda’nın oğludur. Tanrı Ahura Mazda’nın enerjisinin, sıcaklığının ve ışığının bu dünyadaki tezahürü olan kutsal ateş, belki de dinin en önemli yapı taşını oluşturmaktadır. Zerdüştiler yeryüzünün insan kalıntılarıyla bozulmaması gerektiğine inanırlar. Bu nedenle ölülerin cesetlerini defnetmek yerine üstü açık kulelerin çatılarında akbabalara ve doğal etkenlere karşı korumasız bir şekilde bırakırlar. Doğal elementleri kutsal sayarlar ve bu elementler (su, toprak, hava, ateş) kirletilmekten korunur. Bununla ilişkili olarak ateşe, aydınlığa ya da Güneş’e bakılarak ibadet edilir. Işığın ve aydınlıkların, Tanrı Ahura Mazda’nın fiziksel temsili olduğuna inanılır. Bununla bağlantılı olarak ateş, iyi ve kötüyü birbirinden ayıran Tanrısal bir güce sahiptir. Bu inanca göre, ateş bütün varlıklarda bulunur ve canlı ve cansızlarda farklı biçimlerde var olur. İnsanda, hayvanda, bitkilerde, gökte ve yerde bu ateşi değişik zaman ve durumlarda görmek mümkündür. En kutsal olan ateş ise, Tanrı Ahura Mazda ile insan arasındaki ateştir. Zerdüştlük dininde günde beş defa ibadet vardır. Sabah ibadetinin özel bir yeri olduğundan ve sabah ibadeti için insanları kaldıran horoz da kutsal kabul edilir. Kıble güneştir. Güneş olmadığı zaman ateşe yönelinir. Önceleri ibadet açıkta yapılırken daha sonraları gece usulü yerleşmiştir. İbadetin ferdi veya toplu halde yapılması mümkündür. Toplu haldeki ibadetleri mubitler yönetir. Zerdüştlük rahipleri üç sınıftır : Bunlar sırasıyla Herbit, Mubit, ve Destur Mubit adını alırlar.

Tanrı Ahuramazda'dır

Büyük tanrı Ahuramazda’dır. Tüm evreni ve fizik ötesi varlıkları yaratan odur. Kutsal ve arınmıştır. Kötülükler asla ona yaklaşamaz. Özgün dünyasında tek egemen tanrı olarak yaşar. Ehrimen’in saldırıları sonucu kötülükler ve kargaşa yeryüzüne girmeğe yol bulup insanlara zarar verse de sonunda Ahuramazda galip gelecek ve ilk arılık yeniden yeryüzüne dönerek egemen olacaktır. Zerdüştlüğün temelinde iyilik ve kötülüğün savaşı vardır. Zerdüşt, yeryüzündeki kavganın tanrının ruhu Spenta Mainyu ile şeytanın ruhu arasında olduğuna inanırdı ve her inananın iyilik için savaşması gerekirdi Zerdüştlük inancında Tanrı kabul edilen Ahura Mazda “Aklın Efendisi” ile sembolize edilir, Ehriman ise kötülüğün güçlerini temsil eder ve iyilik-kötülük mücadelesi bu noktada başlar. Bu iki cevher yaradılıştan dünyanın sonuna kadar birbirleriyle çekişme halindedirler, insanın bu mücadelede büyük bir rolü vardır. Hatta insan bu mücadele için yaratılmıştır denilebilir. İnsan, aklı ile hareket ederek iyi ve kötüyü biribirinden ayırmalı,sağlam bir mücadeleye girmeli ve böylece şeytan kuvvetlerini yenerek, kendi kaderine kendi fiilleriyle etki edebilmelidir.

Cennet ve cehennem kavramları var

Zerdüşt Dini’nde cennet, cehennem, ve sırat köprüsü adı verilen bir köprü  bulunmaktadır. Zerdüştlere göre iyiler yani “Ahura Mazda’nın tarafında mücadele edenler öbür dünyaya zorluk çekmeden ulaşacaklar, kötüler ise ‘dugların evlerinde’ haset ve hasretle yaşamak zorunda kalacaklardır. Kişinin ruhu, öbür dünyaya geçmeden önce cehennemin üzerinde bulunan “cinvat” köprüsünden geçmelidir.  İyi ruh için köprü genişleyen yol gibi, kötü ruh için ise bir ustura keskinliğine dönüşen bir alet gibidir. Kötüler cinvat köprüsünden Duzeh adlı cehenneme düşerken, iyiler Bihişt denilen cennete düşerler. İnsanın, yaşantısı içerisinde cennete gidebilmesi için yapması gereken bazı şeyler vardır. Herşeyden önce gerçeğe bağlılık, yalandan ve yalana zorlayan borçtan sakınmak gerekir. Namuskârlık, iyilikseverlik, evlilikte sadakat şarttır. Öldürme, çalma en büyük günâhlardandır.

Zerdüştçülüğün din tarihindeki önemi o zamana kadar hâkim olan tasavvurlara, çok önemli bir unsur katmasındadır. Bu tasavvur, dünyanın muayyen bir sonu olması, bir nevi kıyametin kopmasıdır. Dünyaya hükmetmek için gece gündüz mücadele eden iyi prensip (Ahura Mazda, Ormuz) ile (Anıgra Mainyu, Ahriman) arasındaki mücadele dünyanın sonuna kadar sürcektir. Bu gibi tasavvurlar ile Zerdüşt (apokaliptik) yani, dünyanın son zamanlarına ait vahyler olan resullerin ilk örneğidir. Zerdüştlük inancında tüm tarih, üç döneme ayrılmaktadır; her dönem dört bin yıldır ve her dönemin sonunda bir Saoşyant zuhûr eder. En son Saoşyant da gelecek ve sonra kıyamet kopacaktır. Avestada, Ahura mazda (Ormazad, Ormuz) Yezdan ya da sadece Ahura isimleri altında kendisinden bahsolunur. Diğeri de bütün kötülüklerin kaynağı ve yöneticisidir; ki bu da metinlerde Ahriman, Div, ya da Angra Mainyu şeklinde geçer. Ahura mazda’nın yanında, onun yarattığı ve onun yardımcısı olan altı tanrı daha vardır. Bunlara Imşas Pendler (ebedi mukaddesler) denir. Gatalarda ve Yeştlerde imşas pendler melek rolündedirler. Bazı tanrı adları Gatalar da Ahura Mazda’nın sıfatları olduğu halde sonradan derlenen Avesta bölümlerinde bu sıfatlar tanrı suretine bürünmüşlerdir. Böylece Zerdüştte görülen ikicilik yani Ahura Mazda ile Angra Mainyu münasebeti diğer semavi dinlerdeki Allah şeytan münasebeti gibi ele alınmaktadır.  Bütün varlığın yaradanı Ahura Mazdadır. Ahura ne zaman ki herhangi iyi bir varlığı yarattı, onun yanında ona zıd olan şer kendiliğinden iyinin gölgesi olarak var oldu.Bu iki güç ebedi bir mücadele halindedirler; bu çekişme ancak kıyamette son bulacaktır. Ahura Mazdanın iyilerin tarafını tutması sonucunda bu mücadele iyinin üstünlüğü ile son bulacaktır. Ahura Mazda tek tanrıdır ve diğer tanrısal güçlerle birlikte, karanlığı ve kötülüğü temsil eden Ahriman da sadece bir melek, yani şeytandı. Ancak, Zerdüşt‘ün ölümünden sonra Ahriman tekrar tanrı mertebesine yükseltilmiş ve iyi tanrı/kötü tanrı kavramları altında iki tanrılı bir inanç sistemi geliştirilmiştir.

Zerdüşt’ün Ahura Mazda’ya Yakarışı:

Sorarım sana, Tanrım,
Doğrusunu söyle bana,
Kutsal Varlığın Atası
İlk Babası kimdi?
Güneşle Yıldızların
Yollarını çizen kim?
Ay kimin gücüyle
Büyük, küçülür?
Bunları anlat bana,
Herşeyi, herşeyi anlat, Tanrım.

Sorarım sana, Tanrım,
Doğrusunu söyle bana,
Kim düzene getirdi dünyayı
Kim tuttu tüm göğü.