Tüm taraflardan gelen istek üzerine, iktidar en düşük emekli maaşını 7500 TL yaptı.

Şimdi gözler emekli ikramiyelerine yapılacak zamma odaklandı.

Şimdi bu karardan sonra,  beklentiler iktidarın alacağı yeni kararlara dikkat kesildi. Diğer emekliler, dul ve yetimler, kendi maaşlarında bir düzenleme olacak mı? Onu merak ediyorlar. Umarım beklentiler karşılıksız kalmaz. Daha önceden de yazdığımız gibi, bu alanda bir sıkıntı var. Hala o sıkıntı çözülemedi.

Devlet vatandaşını kimseye muhtaç etmeden gelir seviyesini yükseltmelidir. Bu çalışanlar ve emekliler açısından çok önemlidir. Çünkü, bu her iki tarafında geliri, direkt olarak DEVLET ile ilgilidir.

İktidar bu eksiği görmelidir. Daha önceden emekli maaşları hakkında uyarımız yapmıştık. Şimdi değil ise ne zaman? Demek geliyor içimizden. Bugün kısmi de olsa giderildiğini gördük memnun olduk.

Gereksiz fiyat artışları, can sıkmaya devam ediyor. Bu konuda alınacak yasal düzenlemeler mutlaka gerekli. Hem de can yakıcı ve caydırıcı olması lazım... Yoksa yangın gittikçe büyüyecek...

Seçim atmosferi bunu da daha da körükleyebilir...

Kontrolsüz ev kiraları...

Gelir iratlarının devletten kaçırılması...

Veri vermemek için, yapılan oyunlar...

Bu gelenek toplumsal yapımızın kanayan yarası...

Anlaşılan değişik ülkelerde olduğu gibi, vergi kaçakçılığına en ağır cezalar getirilmelidir. Ticaretten men etme. Mal varlığına el koyma, yurt dışı para transferlerini denetleme...

Bunlar yetmiyormuş gibi, çeşitli oyunlarla vatandaşın yastık altı yatırımlarına göz dikme. Birikmiş para ve altın gibi birikimlerini çeşitli sahtekarlıklarla ele geçirme oyunları her gün gündem oluşturuyor. Bu tür eylemlere de en ağır cezalar verilmelidir.

Ülkede gün geçmiyor ki, dolandırıcılık haberi duymayalım. Birileri birikimlerini, tasarruflarını, emekli paralarını yanlış adamlara kaptırmasın! İnsanın hayret edesi geliyor. Bu kadar uyarıya rağmen ben polisim, savcıyım diye telefon eden insanlara paralarını kaptırıyorlar. Son zamanlarda ise, deprem olayı bahane edilerek çok miktarda dolandırıcılık olayına şahit oluyoruz. Üzülerek ifade edelim bu terbiyesizliği yapanlar da bu toprağın insanları. Genellikle yaşlı ve savunmasız insanları ağlarına düşürüyorlar. Ayrıca kimde öyle para olduğunu tahmin ediyorlar.

Bir gün evde otururken, radyo dinliyorum. Radyodaki konuşmadan misafir olan şahsın sesi yabancı gelmedi. Sonra daha dikkatli dinlemeye başladım. Konuşan şahıs kendilerinin de aynı oyuna geldiklerinden ve eşinin birikimini kaptırdıklarından söz ediyordu. Bu tanıdık ses tonunu nihayet tanımıştım. Biz Üniversitede okurken Felsefe derslerimize gelen Prof. Bir hocamız idi. Radyoda aynen şunu diyordu.'' Evet, bu dolandırıcılar benim gibi bir Felsefe hocasını bile kandırdılar.'' Sonradan biliyorsunuz ki; Toplum kendini kabul ettirmiş bazı insanlarımızı da kandırmaya devam ettiler.  O, insanlar madur oldular.

Bu son yıllarda bayağı moda oldu. SAHTE YATIRIMCILAR, SANAL PARA KAZANDIRICILAR, SONUÇTA YIKILAN HAYALLER... PERİŞAN OLAN AİLELER... Bu sanal para olayı da çok can yakacağa benziyor. Tedbir gereklidir...

Emek sarf etmeden para kazanmanın onlara göre en basit yolu, hazır paraları ele geçirmek...

Üstelik havadan para kazanmak isteyen birileri bazen bir dolandırıcıya milyon dolarlar kaptırıyorlar. Bazen sanal paralara... Tosuncuklar, olmayan paraları her halde götürmüyor! İnsanlar bu tür adamlara güvenmeye hala devam ediyorlar. Devletin bankalarına değil, şahısların tatlı yalanlarına kanıyorlar. Çünkü daha fazla kazanma hırsı gözlerini bürüyor.

Dolandırıcılar ise,  fark edildikleri an; KOLAYINI DA BULUYORLAR. VER ELİNİ YURT DIŞI...

ÜLKEMİZ  NE  KADAR   ZENGİN  BİR  YER. SONUÇTA  BUNU  ANLADIM...