31 Mart seçimleri sonrasında iktidarın göreceli yenilgisi ile ortaya çıkan tabloya bakılarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çoğuna varmadan parti teşkilatında ve kabinede radikal değişikliğe gidebileceği analizleri yapılmıştı.

Erdoğan'ın gerekçe olarak; icraat ve açıklamaları ile kendisine seçim kaybettiren isimleri bakanlıktan af edebileceği belirtilmişti. Bu tek kriter değil. Görevden alınma da pardon af edilme de bu başka ölçütte; seçim bölgesindeki belediyeleri CHP’ye kaptıran isimlerin bakanlıktan alınması.

AK Parti’li 17 Bakan İstanbul’u CHP’den alamadı!..
31 Mart seçimleri öncesinde İstanbul’da AK Parti’nin İBB Başkan adayı Murat Kurum’a destek için toplamda 17 Bakan sahaya inmişti. Lakin muhteremlerin özgül ağırlıkları malûm durumu ortaya çıkardı.

MHP lideri Devlet Bahçeli, 5 Eylül 2015’te “Bir dağa bir serçe konsa dağ ne kazanır, bir dağdan bir serçe kalksa dağ ne kaybeder?” derken ne kadar haklıymış, değil mi?

Seçim kaybeden Bakanlar…
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki olsun Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar olsun İstanbul’da açılışlar yaptı. Sadece bu ikisi mi? Diğerleri de bu kervana katıldılar.

31 Mart seçimlerinde İstanbul’da AK Parti ve Cumhur İttifakı adayı Murat Kurum’un seçim çalışmalarında yer aldıkları için eleştirilerin odağında olan bakanlar, İstanbul seçimlerine odaklanınca kendi memleketlerinde de kaybetti.

Mesela Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini yürüten Mehmet Şimşek’in memleketi Batman’da AK Parti üçüncü parti oldu. Şimşek’in memleketi Batman’da DEM Parti yüzde 64,52’yle birinci oldu. AK Parti ise yüzde 12,42’yle HÜDA PAR’ın bile gerisinde kaldı.

‘Gonyalı’ olmalarını Konyalıların önemsemediği üç bakan…
Konyalı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, uzun süredir bu görevde bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve aslen Konya Ereğli olsa da İstanbul doğumlu MÜSİAD eski başkanlarından, akademisyen Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın memleketi Konya’da AK Parti geriledi.

Her ne kadar Konya’da büyükşehir belediyesini AK Parti kazansa da önceki seçimlerle kıyaslandığında oylarında çok ciddi bir düşüş gerçekleşti. Demek ki Konyalılar bu üç bakanın, kendilerine bakmasından pek hoşnut olmadıklarından ‘Gonyalı’ olmalarını pek önemsememişler, bakanların partisine oy noktasında pek de yüklenmemişler.

MİT başkanlığından Dışişleri Bakanlığına geçen Hakan Fidan’ın seçim başarısızlığı!..

Ailesi Van’ın Erciş ilçesinden olan, Ankara Hamamönü doğumlu Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da hem Van'da hem de görev yaptığı Ankara’da başarısızlığı tatmakla kalmadı, büyük yenilgi yaşadı.

Türk seçmeni onun seçimlerdeki mesaisini göz önünde bulundurarak, MİT Başkanlığı sırasındaki göreceli özgül ağırlığını koruyamadığını düşünmüş olabilir mi?

ABB Başkanı Mansur Yavaş, kabine üyesi bakanların yerel seçim çalışmalarına katılmalarını eleştirdi. Yavaş, Belçika’daki olaylara işaret ederek "Peki bunlarla kim uğraşacak? Dışişleri Bakanımız. Nerede? Buradaki adaylarına oy istemekte. Bence derhal Belçika'ya gidin" demişti.

Mansur Yavaş’ın asıl söylemek istediği, AK Parti’nin Ankara adayı Turgut Altınok’un, iki kızının da Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda (KPSS) girmeden ‘istinai kadro’yla memur olduğu konusuydu.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'e seslendi; Keçiören Belediyesi Başkanı Turgut Altınok’un iki kızının RTÜK'te işe girme hikayesini   sormuştu. Turgut Altınok’un iki kızı Aybüke ve Ayça’nın RTÜK’te çalıştığı ortaya çıkmıştı.

İyi de Hakan Fidan bu konunun neresindeydi?..
Kamuoyuna yansıyanlara bakarak ‘ortasındaymış’ diyenler var. Biz nereden bilelim? Zurnanın zırt dediği yer tam da burasıymış. Meğer bizim efsane istihbarat başbuğunun Turgut Altınok’la personeli üzerinden merhabası varmış. Asıl bombayı gazeteci Nevşin Mengü patlatmış.

Mengü diyor ki; “Turgut Altınok’un bir kızı RTÜK’te çalışıyor diğeri Dışişleri’nde özel kalem. KPSS’ye girmemiş. “İşe geliyor mu?” diye sordum. Covidle beraber evden çalışma izni almış.”

Demek ki ağam bizle dalga geçmiş. Acaba Turgut Altınok’un sözde kendi kalesi Keçiören’de seçim çalışmasına katıldığında “-yahu başkan şu Antalya’daki 600 dairenin aslı astarı nedir” diye sormuş mudur? Yoksa istihbarat yıllarında, bu tür konularla ilgili kendisine bilgi verildiğinden bu soruyu sormamış mıdır?

Ama kendi bilgisi dahilinde olan bu konu hakkında hangi istihbarat dairesi veya birimi tarafından kamuoyuna sızdırma yapıldığını tahmin etmiş midir? Bu sızıntıyı önleme gücünü kendisinde bulamamış olabilir mi?

AK Parti’nin 11 belediye kaybettiği Ankara’da, Fidan’ın doğduğu Hamamönü semtinin bağlı olduğu Altındağ’da belediye başkanlığı AK Parti tarafından kazanılsa da 2019’daki yüzde 64,4 olan oy oranı yüzde 47,3’e kadar geriledi.

Aslen Ercişli olduğu yönündeki bilgiler dikkate alındığı Dışişleri Bakanı Fidan, ‘en büyük kaybeden bakan’ olarak seçimlerden çıktı. Van’da Erciş’in yanı sıra büyükşehir belediyesi ile birlikte 14 belediyenin tamamını DEM Parti aldı. Soğuk su tavsiyemdir. İnsanı titretir ve kendine getirir.

Diğer illerde ve Bakanlarda durum?..

Seçim sürecinde özellikle Kürt seçmeni etkilemek için İstanbul başta olmak üzere birçok kentte etkinliklere katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın memleketi Bingöl’de de AK Parti yüzde 38,6’dan 33.7’ye düşse de makas aralığı kısa sayılı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un memleketi Bartın, bu seçimlerde CHP’nin kazandığı belediyeler arasında. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın memleketi Kastamonu bu seçimlerde CHP’nin aldığı kentlerden.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uroğlu’nun memleketi Trabzon’da yine AK Parti kazandı. Ancak Bakan Uroğlu’nun memleketinde 2019’daki yüzde 60,1’lik oy oranı bu seçimlerde yüzde 41,7’ye geriledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın memleketi Mardin’de büyükşehir belediyesini de DEM Parti alırken, doğum yeri olan Artuklu İlçe Belediye Başkanlığı’nı da DEM Parti yüzde 10 farkla, AK Parti adayını geride bırakarak kazandı. Normal. Emekliye kol saati göstermenin elbet bir bedeli olacaktır.

Aslen Rizeli olan ancak İstanbul Üsküdar doğumlu Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da hem doğum yeri hem de memleketi Rize’de oy kaybetti. Bak’ın doğduğu, Erdoğan ailesinin konutunun bulunduğu, ‘AK Parti’nin kalesi’ olarak anılan Üsküdar’da CHP adayı Senem Dedetaş, belediye başkanı seçildi.

İstanbul doğumlu olup da kabinede yer alan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da kabine de kaybedenler isimler arasında. Erzurum Tortum doğumlu Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in memleketinde de tablo, diğer kabine üyelerinin memleketleri gibi iç açıcı olmadı. Tekin’in memleketi Erzurum’da AK Parti adayı Mehmet Sekmen, yüzde 50.42 oyla belediye başkanı seçildi. Belediye başkanı AK Parti’den seçilse de 2019’da elde edilen yüzde 62,8 oy oranı bu seçimlerde yüzde 50,4’e kadar geriledi.

Richard More sevgisi Kayseri'de kazanmaya yetmedi!..
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin memleketi Kayseri’de de büyükşehiri AK Parti kazansa da ciddi bir oy kaybı oldu. 2019’da yüzde 63,4 olan oy oranı bu seçimlerde yüzde 38,6’ya kadar gitti de gitti. Of of of…

Bence bu faturayı sadece Özhaseki’ye kesmek adil olmaz.  Bu oy düşüklüğünün sebebi İngiliz gizli servisinin başı Richard More ile düşüp kalkan diğer yerel yöneticiler. Demek ki seçim kazanacak kadar güçlü olduklarına göre İngiliz muhibbanlarının halkı baskılamalarına göz yumulmuş.

Ve diğerleri…
İstanbul doğumlu ancak aslen Antalyalı olan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy hem Antalya’da hem de İstanbul’da kaybeden bakanlar arasında yer aldı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in memleketi de Ardahan’da da CHP birinci parti oldu. Ardahan’da CHP adayı Faruk Demir, yüzde 45,06’yla yeniden belediye başkanı seçildi. Ancak Ardahan’da önceki seçimlerde yüzde 43,1 alan AK Parti’nin bu seçimlerde oyu yüzde 43.5’e yükseldi.

“Dolmuşa binmek” ne demekti?..
Bir de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş meselesi var. Kendisi çifte vatandaş. Ailesi Belçika’da yaşıyor. Dolayısı ile seçim bölgesi Belçika Bruksel. Ama aile köklerinin bir taraftan Afyon Emirdağ diğer taraftan Konya’ya uzandığı söyleniyor.

Konuyla ilgisi şu; Afyonkarahisar’ın AK Partili Belediye Başkan ve adayı Hüseyin Ceylan Uluçay’ın, Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile lüks bir arazi aracında şehir turu yaptığı görüntüler ortaya çıkmış, seçimi kaybetmesinin ardından Uluçay'a sosyal medyadan tepki yağmıştı.

Sadece ona mı?

Bakan Göktaş, uzun yıllar Türkiye'de yaşayan birisi değil ve o nedenle halkın önceliklerini ve siyasetçiye bakış açısını diğer siyasiler gibi bilmeyebilir. Çünkü onunla birlikte 31 Mart’dan bir gün önce sevgi yürüyüşüne katılanlar arasında AK Parti listesinden birinci sıraya konularak seçilen Ali Özkaya, eski bakanlardan Süleyman Soylu ile Veysel Eroğlu'nun olduğu biliniyor.

Onu bu konuda bilgilendirmesi gerekenlerin sus-pus olmasına ne demeli? Bakan koltuğuna oturduğunda neredeyse yedi sülalesini peşine takıp, “hayırlı olsun”a gelen, duayen siyasilerden söz ediyorum. Kim olduklarını sosyal medya paylaşımlarına bakıp görün. Muhtemelen kendileri dururken Mahinur Hanımın bakan olmasını kıskananlar ellerini oğuşturuyordur.

Seçim kaybeden bakan makam kaybeder!..
Şimdi bu yazılanlar referans alınırsa eğer; olası bir değişiklikte neredeyse tüm bakanlar koltuklarından olur gibi bir durum söz konusu. Lakin böylesi bir şey olmayacak gibi. İlk gelen kulis haberlerine göre toplamda sekiz bakan koltukları ile vedalaşabilir.

Yeni bakanların belirlenmesinde sadece seçim sonuçları belirleyici değil. Uluslararası ve bölgesel şartlar, Irak ve Suriye'deki operasyonların geleceği, yeni ve güncel anayasa hazırlığı ve bu kapsamda CHP ile uzlaşı arayışları, parti içi dengelerin gözetileceği söylenebilir.

Bu gibi nedenlerle yeni Bakanlar Kurulunda yer alacakların daha muhafazakâr radikal kesimden değil tam tersi daha seküler ve ulusalcı çizgiden olmalarına bakılacaktır. Bu, gerek iktidar partisi ve gerekse millet için bir lüks değil, bir ihtiyaçtır.

Çünkü seçimle birlikte halkın nabzını tutan milli irade, -ben buna Üçler Yediler Kırklar diyorum-, AK Parti’nin Atatürkçü Muhafazakar Merkez Sağ’a dönüşümü yolunda ciddi adımlar atabilmesinin siyasi ve sosyal zeminini hazırlamıştır.

Değişecek Bakanlardan kimden başlasak?

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, Kayseri yerlisi, Kaleiçi’nden Mehmet Özhaseki’nin sağlık sorunları nedeniyle göreve devam edemeyecek olmasının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından dikkate alınması söz konusu olursa yerine aynı bakanlığın Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Karadeniz ekibinden, Trabzonlu Ertan YETİM’in atanması muhtemel.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy da bakanlık koltuğunu bırakmak isteyenlerden. Onun bilinen sağlık sorunu yok. Lakin işlerine yeterli zamanı ayıramadığı söyleniyor. Ayrıca her bakan değişikliği sürecinde gündeme geldiği gibi mevcut bakanlığın Kültür ve Turizm olarak ikiye ayrılacağı yine ihtimal dahilinde.  Ersoy’un yerine ön plana çıkan iki isim mevcut.

Birisi; Kamudaki çalışma hayatına, 2015 yılında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında başlayan Dr. Batuhan Mumcu diğeri de bir dönem ANAP’tan AK Parti saflarına geçen önce MEB sonra Turizm Bakanı olan nihayetinde AK Parti’den istifa edip, başka parti kuran Isparta Yalvaçlı Erkan Mumcu’nun yol arkadaşı Kırşehirli Nadir Alpaslan.

Kültür Bakanlığına namzed bir başka ünlü ismin de sıra beklediğinden söz ediliyor. Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanı, SETA’cı Prof. Dr. Fahrettin Altun kast ediliyor. Buna eşgüdümlü olarak, medyada büyük bir değişim olmasına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Bu kapsamda TRT, AA ve İletişim Başkanlıklarına yeni isimler gelebilir. Ağrı doğumlu gazeteci Kemal Öztürk’ün, Altun’dan boşalacak İletişim Başkanlığına getirileceği konuşuluyor. Hatta birkaç gün içinde Erdoğan'ın, Öztürk'ü bu vesileyle aradığına dair duyum var.

Özel durumundan dolayı şafak sayan ve görevden affını Beyefendiden isteyen Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ı da listeye ekleyin. Yerine gelecek isim, kulislerde dillendirildiğine göre hem oğul Bilal Erdoğan’ın hem de damat Selçuk Bayraktar’ın onaylayacağı birisi.

Kim mi?

Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine giren ilk insansız hava aracını (İHA) geliştiren ve ihraç eden savunma ve havacılık şirketi Baykar Teknoloji’nin genel müdürü, TÜBİTAK Yönetim Kurulu Üyesi, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) kurucularından ve Yönetim Kurulu Başkanı, SAHA İstanbul kurucularından ve Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Haluk Bayraktar olabilir. Zaten aileden sayılır. Selçuk Bayraktar’ın kardeşi. Hangisi büyük hangisi küçük bilmiyorum.

MEB emin ellerde, Erdoğan'ın akrabası geliyor!..
Bakanlık koltuğuna veda etmesi beklenen bir başkası da benim hiç tasvip etmediğim, hiçbir icraatını beğenmediğim MEB Yusuf Tekin. Onun yerine daha MEB Bakan Yardımcılığı görevinde bulunmuş, halen Danıştay üyesi, Rizeli, Erdoğan’ın akrabası yani teyzesinin oğlu.

İcraatı ile gerek bakanlık personeli gerekse çalışan kesim tarafından benimsenmeyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın, emekli maaşları konusunda Erdoğan'ı zora sokan açıklamalarının sonucu, görevden alınabileceği konuşuluyor. Yerine Kızılay Genel Başkanı Ankara doğumlu Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz'ın atanabileceği “kuvvetle muhtemel” deniliyor.

Lakin özgeçmişine bakıldığında Tıp doktoru olması nedeniyle Çalışma Bakanlığına değil de sanki Sağlık Bakanlığına veya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına gelmesi daha mümkün gibi duruyor.

Dışişlerinde devir teslim olacak mı?..
Evet, derin Ankara'da böyle bir beklenti var. Sanki mevcut Dışişleri Bakanı Dr. Hakan Fidan’ın, MİT Başkanlığında gösterdiği performansı hariciyede sergileyemediğine dair bir kanaat oluşmuş.

Hatta ABD’ye İbrahim Kalın ile eş zamanlı gerçekleştirdiği temaslarda, Erdoğan-Biden buluşması randevusunun MSB eski bakanı Hulusi Akar tarafından alındığı iddia edilmişti.

Şimdi o da iptal. Ayrıca seçim sürecinde iktidarın ihtiyacı sıcak parayı özellikle Körfez ülkelerinden getiremediği söyleniyor. Velhasıl Fidan’ın hariciye bürokrasisi ile yıldızı pek barışmamış anlaşılan.

“Fidan giderse kim gelir” sorusuna verilen ilk cevap, Antalya'da golf diplomasisini öne çıkaran Mevlüt Çavuşoğlu. Ramazan ayında katıldığım bir iftarda kendisinin yakın dostu, Antalyalı/Alanyalı bir iletişim uzmanına Çavuşoğlu’nun yakın zamanda aktif siyasete dönüp dönmeyeceğini sormuştum. Şaka yollu; “golfe devam eder” demişti.

Uzun yıllardır devlet onu Dışişlerine hazırlıyor!..
“O halde kim” sorusu cevap beklemez değil mi? Türkiye Barolar Birliği eski Başkanı, 28 Kasım 2022 tarihinde Güven Mektubu’nu sunmasıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçisi olarak görevinde bulunan Prof. Dr. Metin FEYZİOĞLU.

Haydi hayırlısı olsun. Feyzioğlu, yeni sürece uyumlu bir isim olacaktır, hem Cuma ve Bayram Namazlarını aksatmayan seküler birisi hem de ulusalcı. Anayasa çalışmalarını ve gerekliliğinin Avrupa'ya anlatılmasını sağlayacaktır.

Ankara'da istihbaratın nabzını iyi tuttuğunu sandığım bir dost, Sayın Fidan'ın Kale’ye geri dönebileceği imasında bulundu. Ben pek ihtimal vermesem de gerçekleşmesi durumunda mevcut başkanın akıbetinin ne olacağına dair kim ne diyebilir?

Çünkü öne çıkan iki nedenden söz ediliyor. İlki; ABD temaslarının boşa çıkması, ikincisi ise Azez’de karşı karşıya kaldığı veya bazı odaklar tarafından bırakıldığı durum. Bu ve başka nedenlerden dolayı MİT Başkanlığı tartışılmaya başlanmıştı. Gerçi boynuna ip geçirileni bakan yapan iktidar ona ne yapmaz ki?

Bakan olmazsa statüsüne uygun bir dış görev onu bekliyor olabilir. Belki Erdoğan; Kalın’ı parti teşkilatında üst bir konuma taşır. Bana kalırsa bilgi birikimi, yazarlığı, iktidar bürokrasisindeki kariyeri ve telli Türk enstrumanı saza olan vukufiyeti sebebiyle Kültür Bakanı olabilir.

Diyelim ki Fidan, Kale’ye dönmedi ama Kalın da MİT Başkanlığından ayrıldı, o zaman Kale’nin yeni kumandanı kim olur? Nasıl soru ama beyniniz yandı değil mi? Endişelenmeyin!  Demokrasilerde çare tükenmez.

İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu ismini duymuşsunuzdur. İşte onun yeğeni aslen Rizeli, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Güvenlik İşleri Genel Müdürü Yusuf Karaloğlu’nun İbrahim Kalın’dan boşalacak MİT Başkanlığı’na atanmasına nerdeyse kesin gözüyle bakılıyor.

Sonradan aklıma geldi. İçişleri eski Bakanı Süleyman Soylu’nun ekibi, mevcut bakan Ali Yerlikaya’yı pek sevmiyor. Çünkü Yerlikaya, onların “kara” dediğine “ak” diyor. Yerlikaya, Soylu'nun atadığı birçok vali ve emniyet müdürünü görevden aldı.

Olur da Ali Yerlikaya bizim de bilmediğimiz lakin devlete namahrem olmayan sebeplerden dolayı görevden af edilirse, İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu yeni İçişleri Bakanı olur mu?

Amacım kimseyi üzmek, incitmek değil. Sürç-i lisan ettimse af ola. Kaç bakan oldu ipin ucunu kaçırdım? Sakız ve sekiz kafiyeli. Ben sekiz diyeyim siz dokuz.