Unutmak : Hem iyiye  hem de kötülüğe kapı açan iki bilinemezli bir denklem.

Bir yakınımızın ölümünü unutmak bizler için şifa olabiliyorken , bir zulmü unutmak daha büyük acılara kapı açabiliyor.

Depremden vefat eden akrabalarımızı unutmak gerekiyor düşünce biçimini  önerirken, alınmayan önlemleri sürekli konuşmak gerekiyor. Gibi bir şey  anlatmak istediğim.

Asla unutamam dediğimiz anıları, yerleri, kişileri; defalarca öğrenmeye çalıştığımız bilgileri, isimleri, ...vb daha bir çok şeyi bir an gelir,hatırlayamadığımızı fark ederiz. Bir boşluk duygusu yayılır bedenimize, zihnimizde çeşitli sesler yükselir: Nasıl unutabildin? Hafızan ne kadar da zayıf!  Aklın neredeydi? Kim bilir daha neleri unuttun? Sen unuttuysan o zaman onlar da seni unutur!

Bazen kendiliğinde gelişebilen bu süreç  bazen bir algı operasyonu ile daha hızlı  hale gelebiliyor.

 İsrail denen terör devleti bir soykırım süreci başlatmış, sokaklar yangın yeri ve her yerde kahrolsun İsrail...

 *Ne mi oldu ?*

Süper Kupa olayı  pat diye otaya çıkı verdi.

Kiliseye saldırı oldu.

Fatih’te Diyarbakır’dan Istanbul’ a gelmiş bir garip bilge şehit edildi.

İzmir’de bir taksici bir aşağılık tarafından katledildi.

Kuzey Irak’tan gelen acı şehit haberleri...vb

Bunlar önemli olanlar.

*Birde önemsizler var :*

Fenomen denilen kara para çareleri ile ilgili operasyonlar, mafyatik yapılara dönük operasyonlar, derbiler...vb

Ve asıl bomba 31 Mart seçim süreci .

Filistini dert edindiğini söyleyen sayısız lider ama ortaya çıkan kocaman yalanları.

Beni diğerleri bağlamıyor.

YRP, SP ,HüdaPar... ve gibileri neden çoğu yerde kazanmayacağınızı bildiğiniz halde  bu seçim coşkusu.  Bu sefer sadece bu sefer :

“Ey Erdoğan  Filistin sorunu dururken  bizler bu seçim sürecinde susacağız,fakat senin Filistin konusunda daha net bir tavır ortaya koyduğunu görmezsek kıyameti koparacağız demediniz.

Demediniz çünkü bu konu sizin için de bir siyasî malzeme değil mi?

 *Ama biz şunu biliyoruz ki Filistin davasının  bir sahibi var.*

Algı ve farklı olaylar asıl sorunu unutturur  dedim ve bunu bir kaç farklı örnek  ile kanıtlamaya  çalıştım.  Ama eminim ki biraz komplike gelmiştir  çoğu  kişiye.

 *Psikoloji içerikli bir yaşantı örneği ile daha net anlatmaya çalışayım.*

    Tam evi süslemeye başlayacağımız sırada gelen ani ateş ve titremeyle sarsılan vücudum kutlamayla ilgili tüm hayallerimi yerle bir etti. O akşamdan hatırladığım tek şey koltukta uzanmış, kontrolünü sağlayamayan dişlerimin birbirine çarparken çıkardığı sesler. Oysaki kardeşim, yükselen ateşimi düşürmek için annemin bana soğuk bir duş aldırdığını ve geceyi birlikte keyifle geçirdiğimizi anlattı. Şaşkınlık içinde dinledim onu. Çünkü benim zihnimde en küçük bir ipucu bile yok keyifli anlarla ilgili. Anlaşılan o ki zihnim o yoğun duygunun, beklenmedik rahatsızlığın bende bıraktığı izle hatırlıyor o günü.

 Paradoksal sonuç şudur: travmatik süreçleri hatırlamanın koşullarından biri unutmaktır.  Çeçenistan,Irak, Afganistan, Doğu Türkistan,Suriye, Filistin, Yemen....

Kim bilir belki İran ve belki....

 *UNUTMA !*

1.Benzer acılara izin vermemek için unutmamak gerekiyor.

 2. Bana unuttuğun şeyi söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim”, diyor Auge.

3. Bir insanı, kendimizi bile bu denli tanımak belki de hiçbir zaman mümkün olmayacak. Çünkü unutmak bir şeyi hatırlayamamanın dışında birçok anlam taşıyor: Bir şeyi yapamaz duruma gelmek, gereken önemi vermemek, hatırdan, gönülden çıkarmak. Üstelik unuttuğumuz şeyler hatırladığımız şeyler kadar etkili benliğimizde, seçimlerimizde, düşüncelerimizde. Bizi biz yapan, biricik yapan yaşantılarımız bunlar.

Kudüs ne ifade ediyor bizim için?

Miraç nereden nereye bir yolculuk gerçekliğiydi ...

 Hazmedilmemiş bilgilerle dolu bir beynin insan için arzulanır bir durum değil. Somutlaştırılmış durumları unutmak her zaman daha zordur.

 *Filistin meselesini herkes ne kadar somutlaştırdı zihninde acaba ?*

Şimdi unutabildiğimiz için derin bir nefes alalım ve yüzümüze yayılan kirli gülümsemenin keyfini sürelim. Maddeyi merkez edinenlerin de dediği gibi mutluluk ve gelişim unutmakta saklıdır.

Egoist  bireyler yığını olarak  mutlu olmak için  unutmayı seçelim.

Ha ! bu arada akşam iftarımızı, masamızda ki onlarca çeşit yemek ile açarken :

 Ah filistin !

Kahrolsun İsrail !

Deme rutinimizi  unutmadan ...

En net tepkiler, derin farkındalıklar ve önemli buluşlar öğrenmenin ardından gelen demlenmeyle ortaya çıkarlar.

Çok zor biliyorum ama yine de bir dua:

“ Allah bizi affetsin Müslüman .”