Bahçeli erken seçim çağrısı yaptı,
Çağrıya olumlu bir cevap geleceği anlaşıldı…
Herkes seçimlerin hangi tarihte yapılacağına dair tahminlerde bulundu…
Kimi 15 Temmuz dedi…
Kimi Ekim…
Kimi Kasım…
Erdoğan son noktayı koydu…
Herkes tersköşe oldu…
Muhalefet tepe taklak oldu…
Erdoğan Şah dedi…
Muhalefet mat oldu…
Erken seçim şart oldu…
Ülkemiz için hayırlısı oldu…
Erken değil…
Çok erken bir seçim kararı oldu.
*
NEDEN BU KARAR ALINDI?
Bahçeli’nin erken seçim isteği, aslında hükümetin de isteği idi.
Neden?
Temmuz ve Ağustos aylarında
CHP’nin organizasyonunda ciddi sokak eylemleri hazırlığı vardı…
Bu sokak eylemlerinin bir kaos ve çatışma ortamına dönüşebileceğine dair istihbaratlar vardı.
*
ABD ve müttefiklerinin son Suriye operasyonu, sahada yaşanacak ciddi gelişmelerin ve değişimlerin ilk adımıydı.
ABD, 65.000 teröristi tam teşekküllü bir orduya dönüştürmek için süreci başlattı…
Bununla da yetinmeyen ABD, Suriye sınırlarımız boyunca Suudi Arabistan ve BAE ağırlıklı bir Arap ordusu kurmayı amaçlıyor.
Rusya ve İran’la yaptığımız işbirliğinden rahatsız olan ABD ve müttefikleri,
gizli ve açıktan ekonomik ambargolarını ve manipülasyonlarını arttırdı.
Öyle ki,
Erdoğan, erken seçim tarihini açıkladıktan bir saat sonra
Beyaz Saray’dan S 400 alımlarına yönelik yaptırım tehdidi geldi.
Dövizde yaşanan anormal yükseliş ve dengesizlik, ağırlıklı olarak dış müdahale kaynaklı…
Ve müdahalelerin dozajı daha da yükselecek…
Kuvvetle ihtimal ABD, papaz kılıklı ajanlarının serbest bırakılması için ekonomi ve silah ticareti üzerinden tehdit ve baskılarını yoğunlaştıracak…
Bu da yetmeyecek…
Zarrab davasının sonuçlarını bahane edecek…
Suriye’de süren saha mücadelesi ve strateji savaşları Ege’ye de sıçradı…
ABD, Yunanistan üzerinden Türkiye’ye karşı cephe açarak,
bir oldu bitti ile kıta sahanlığımızı gasp etmeye çalışacak.
*
Yani özetle…
Hem içeride, hem de dışarıda sıkıntılar var…
Dolar’ın hızı kesilmeli…
Piyasalar sakinleşmeli…
Zamlar frenlemeli…
Enflasyon düşmeli…
İşsizlik çözülmeli…
Yatırımcıya güven verilmeli.
Reformlar süratle hayata geçirilmeli.
Tüm bunların gerçekleşmesi için de,
belirsizlik bitmeli,
yeni sistem işletilmeli
seçim bir an evvel ülkenin gündemini terk etmeli.
*
KK’NIN ADAYI KİM?
KK, birkaç ay önce hükümete erken seçime gidelim çıkışı yaptı…
“Hodri Meydan” dedi.
Dediği oldu…
Ama bu kadar çabuk olunca şok oldu…
Çünkü CHP’nin bir adayı falan yoktu…
Parti içinde bu konuda kimsenin bir fikri de yoktu…
Acaba KK, hele şu erken seçimi bir atlatalım sonra adayımızı açıklarız…
Der mi?
Diye,
bir çoklarını korku sardı.
*
Hem Tezcan, hem de birçok CHP’li KK’nın aday olmasını istiyor…
Neden mi?
Çünkü, KK’dan başka türlü kurtulamayacaklarını biliyorlar…
KK aday olur sa milletvekili olamayacak…
Seçilemeyeceği için de, dolayısıyla tasfiye olacak…
CHP’nin gizli ajandasında KK’yı emekliye ayırmak var.
*
İYİ PARTİ SEÇİME GİRMELİ
Muhalefetin yaşadığı şokun etkisi,
Meral Abla’nın yüzünde yansıdı…
Meral Abla çık kızgındı…
Üzgündü…
Tehditler savurdu…
Cumhurbaşkanı adayıyım, ayağınızı denk alın falan dedi.
Seçimlere gireceğiz, hazır ve nazırız falan dedi…
Giremezsek gök kubbeyi başınıza yıkarım dedi…
Dedi demesine de…
Mevzuatlarda başka şeyler diyor ama…
Bu haliyle İYİ parti seçimlere giremeyebilir diyor…
*
Ben girmesi gerektiğini düşünüyorum…
Yasal yollar zorlanmalı ve İYİ Parti seçime girmeli…
Demokrasi bunu gerektirir çünkü…
Ayrıca, sadece kibrit alevi kadar yanan Akşener’i
Ejderha diline çevirmeye hacet yok.
*
LEVENT GÜLTEKİN DE ADAYMIŞ
Gazeteci Levent Gültekin:
“İktidar erken seçim kararı aldı. Bu bir seçim değil bu bir gasptır. İktidar ülkeyi gasp ediyor. 24 Haziran’da seçim demek “Ben seçimleri dün yaptım” demek”
Dedi…
Dediğini,
devamını getirdiği cümle ile kendi yedi…
Ben de adayım dedi…
Nerede adayım dedi?
“Bu seçim değil gasptır” dediği erken seçimde adayım…
Dedi.
Senin için bu seçim değil, bir gaspsa?
O halde sende bu gaspa suç ortağı oldun…
Levent efendi!
