Adnan Tanrıverdi Paşa'nın istifası

19 Aralık 2019 tarihinde 3. Uluslararası ASSAM İslam Birliği Kongresi’ne Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği (ASSAM) Yönetiminin daveti üzere Pulman Otele gittim. Adnan Paşa’nın daha önce 2 tane daha “İslam Birliği Zirvesi” tertiplediğini biliyordum. Kendisine karşı bir sempatim vardı. Üsküdar Üniversitesindeki bir etkinlikte tanışmadan önce de gıyabında kendisini seviyordum. Bu sevgimin temeli kendisinin ihlaslı tutumu, Milli İslami çizgiden taviz vermez hayat tarzı, yüksek ahlak ve karakteri beni çok etkiliyordu. Geçtiğimiz günlerde rahmetli olan Emin Evim’in sahibi Emin Üstün Bey’in Adnan Paşa ile olan özel hukuku ona verdiği destek de beni etkiliyordu. “ASRİKA” ismini verdikleri ASSAM toplantısına gittim. Rahmetli Emin Üstün Bey Adnan Paşa’nın yanındaydı. Kendilerine selam verdim. Müslümana yakışır bir edep nezaket ve alçak gönüllü bir tavırla beni karşıladılar. Röportaj yapmak istediğimi söylediğimde çok yoğun olmasına rağmen kabul ettiler. Adnan Tanrıverdi Paşa’nın hayallerini ve İslam Birliğinin kurulması yolundaki stratejik hedefleri sordum. O esnada AKİT TV’ de Haber Bülteninde canlı yayın yapmaktaydık. Paşa mealen yurtdışından gelen konuklardan bir alıntı yaparak şunları söyledi. “İslam Dünya’sının bir araya gelmesi için usul ve esasların nasıl olacağı” 4 ana faaliyet alanı merkezden olursa orda devlet meydana gelir. Dedi ve sıraladı.

  1. Adalet
  2. İç Güvenlik
  3. Dışa Karşı Savunma
  4. Müşterek Dış Politika

Bunları esas alan 7 kongre planladık.

  1. Yönetim Şekli Nasıl Olmalı?
  2. Ekonomik İş Birliği..
  3. Ortak Savunma Sanayiinde Ortak Üretim Yapabilir miyiz?

………

Bugün ve yarın bu konuları 7 oturumda ele alacağız. 48 bildiri var. Buradan çıkan sonuçları kamuoyu ile paylaşacağız.

Ülke Savunması ve savunma sanayii tam bağımsız olmayan ülkelerin tam bağımsızlığından söz edilemez. Başkasının silahı ile başkasına kafa tutmak mümkün değil.

Savunma sanayii ürünlerinin İslam Dünyası içerisinde mutlak ortak üretilmesi lazımdır.

İslam Dünyasındaki toplam uçak ve gemi sayısına baktığımız zaman en çok İslam ülkelerinde bulunuyor. Eğer bunları kendisi üretirse o zaman bir güç haline gelecek. Ortak üretim alanlarının ne olduğunu hangi araçları üretmek gerektiğini bir envanterini çıkartmak gerekiyor. Modern teknolojiye göre silah ve araçlar nasıl olsun, bunların AR-GE’si nasıl olsun bunu ortaya koymak, Dünya standartları üzerinde üretim yapmak İslam ülkeleri arasında standardizasyona gitmek, bu standartlar dünya teknolojisinin üzerinde olsun. Bunun tek merkezden planlanıp yürütülmesi lazım. Bir tabanca mühimmatından tank ve uçağına kadar her şeyin bir standart dâhilinde üretilmesi lazımdır. Bu araçlara Uluslararası sertifika verecek laboratuvarları olsun. Bu kongrenin sonunda 44 ülkeden temsilci var. Ortak bir sinerji oluşturuyoruz. Kendi ülkelerine mesajları götürecekler. Bu sene geçen seneye oranla katılım daha fazla. Gelecek yıl daha büyük bir katılım bekliyoruz. Bunun neticesinde bir üst şuur oluşacak.. İslam Birliği olacak mı? Olacak!.. Nasıl Olacak? Ne zaman Olacak? Mehdi Hz. Geldiği Zaman olacak. Mehdi ne zaman gelecek? Allah bilir!.. Peki, bizim yapmamız gereken bir iş yok mudur? Ortamı hazırlamamız gerekmez mi? İşte Assam bunu yapıyor.. Bu ortamı hazırladıktan sonra İslam Birliği olacak. Hayalim o ki; yarın biz kabirde olduğumuzda bu birlik olacak. O günleri bekliyoruz özlüyoruz. Onun için çalışacağız. Birlikten güç doğar. İhtilaftan bir şey olmaz. Bu gün Müslümanları harekete geçirecek birçok olay var. Dedi. Ve teşekkür etti.

Bu canlı yayın 19 Aralık ta yayınlandı. Teknovia Programında programlaştırılan hali ise 2 gün sonra cumartesi saat 18:15'te yayınlandı.

Teknovia Programında yayınlandıktan sonra kamuoyunda Paşa’nın “Mehdi gelecek” sözü üzerine bir tartışma başladı. Bu tartışma Paşa’yı yıpratmaya dönüştü.

Hâlbuki Paşa konuyu halk dili ile anlaşılır bir anlatım tarzıyla söylüyordu. Muhtemelen bazı İslami kesimlerin Mehdi beklentisini reddetmeden birleştirici bir tutum sergilemeye çalışıyordu. Nitekim Paşa’yı yakından tanıyan arkadaşlarımdan bazıları Akit Tv’de yaptığım programlarda konuğum olmuştur. Onlara sordum.  Paşa böyle böyle konuştu düşünceniz ne dedim. Onlar bu sözler konjonktürel ifadelerdir. Mehdi meselesi ile ilgili Paşa’nın görüşleri Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ve Din İşleri ile birebir aynıdır. Denildi. Paşa’nın İslam Savunma işbirliği konusundaki büyük vizyon taşıyan sözlerinin konuşulması gerekirken Paşa’nın meramına uymayan sözler üzerinden spekülasyon yapılması esasen bir linç girişimidir. Bunu yapanlar ve Oda TV’deki kimi yazarlar manşet atanlar Paşa’nın İstifasını isteyerek linç girişim kampanyasına destek vermiş. Paşa istifa ettikten hemen sonra tartışılacak şu Manşeti atmışlardır. “Külliyedeki O İsmi El Birliği İle İndirdik”. Bu başlık bize gösteriyor ki; Üstlerine çevremizdekilerle iş birliği yaptık altımızdakileri kullandık üzerlerine basıp bir paçavra gibi attık ve Paşa’nın işini bitirdik. Kısaca el birliği ile bir linç kampanyası yürüttük.

İslam birliğinin kurulmasını istemeyenler başta Emperyalist güçlerin Türkiye’deki uzantıları MASON locaları, kendilerini Anti Amerikan çizgide göstererek Milli İslami ruhun düşmanlığını yapanlar hep birlikte çalışıyorlar. Haçlılar ARMEGEDON hayalleriyle Yahudi hurafelerini tekrarlayıp dururken Paşa’nın Bizce Şii Müslümanları yanımıza çekmek için kullandığı “Mehdi Gelecek” Sözünün çarpıtılması etik olmamış ve Paşa bu muameleyi hak etmemiştir. Zira Mehdi’nin halk inançlarında bir karşılığı olduğu söylenmektedir.

     

Selam ve Dua ile Allah’a emanet olun..