• HAYATI VE İLK YILLARI

1436 yılında Amasya’da doğan Şeyh Hamdullah bin Mustafa, Osmanlı’nın ilim, sanat ve sporla iç içe olduğu bir dönemde yetişti. Babası Şeyh Mustafa Efendi, dönemin önemli mutasavvıflarından biri olup tasavvufi ilimlerle meşguldü. Küçük yaşlardan itibaren hat sanatına ilgi duyan Hamdullah, aynı zamanda fiziksel yeteneklerini geliştirebileceği alanlara da yöneldi.

Genç yaşlarında Amasya’daki ilim ve sanat çevreleriyle iç içe oldu. Dönemin önemli hattatlarından Hayreddin Mar’âşî’den hat dersi aldı. Ancak onun yetenekleri yalnızca yazı sanatında sınırlı kalmadı; aynı zamanda iyi bir okçu ve usta bir yüzücü olarak da kendini yetiştirdi.

  • HAT SANATINA KATKILARI VE OSMANLI HAT EKOLÜNÜN TEMELLERİ

Şeyh Hamdullah, Amasya’da eğitim gördüğü sırada Şehzade Bayezid ile tanıştı. Sanatına hayran kalan şehzade, onun en büyük destekçilerinden biri oldu. 1481’de II. Bayezid tahta çıkınca Şeyh Hamdullah’ı İstanbul’a davet etti ve saray hattatı olarak görevlendirdi.

O döneme kadar Osmanlı’da Yakut el-Musta’sımî ekolü takip ediliyordu. Ancak Şeyh Hamdullah, bu ekolü geliştirerek Osmanlı hat sanatına yeni bir kimlik kazandırdı. Özellikle nesih, sülüs ve ta’lik yazı türlerinde yaptığı yeniliklerle, hat sanatını daha okunaklı, estetik ve dengeli hale getirdi. Nesih yazı türünü geliştirerek Kur’an-ı Kerim yazımında yeni bir çığır açtı.

Kendi geliştirdiği hat ekolü, Osmanlı hattatlarının temel referansı haline geldi ve kendisinden sonra gelen hattatlar onun izinden gitti. Ömrü boyunca 47 Kur’an-ı Kerim, sayısız murakka, dua mecmuası, hilye-i şerif ve levha yazdı.

  • OKÇULUKTA ÜSTÜNLÜĞÜ VE OSMANLI OK MEYDANLARI

Şeyh Hamdullah yalnızca kalemiyle değil, yayıyla da meşhurdu. Osmanlı’da okçuluk, hem savaş sanatı hem de sportif bir faaliyet olarak büyük önem taşırdı. Özellikle "Kemankeş" (okçu) geleneğinin bir parçası olarak, okçuluğa büyük ilgi duymuş ve bu alanda önemli başarılar elde etmiştir.

Sultan II. Bayezid, ona yalnızca saray hattatlığı görevini vermekle kalmamış, aynı zamanda Okçular Tekkesi’nin şeyhliğini de teklif etmiştir. Bu, onun sadece sanatçı kimliğiyle değil, bedensel yetenekleriyle de ne kadar önemli bir şahsiyet olduğunu gösterir. Şeyh Hamdullah, Osmanlı okçuluk meydanlarında ustalığını sergileyerek birçok öğrencinin yetişmesine vesile olmuştur.

Okçuluk üzerine yazılı bir eser bırakmasa da, Osmanlı kemankeşleri onun disiplininden ve öğretilerinden etkilenmiştir. Aynı zamanda, hat sanatındaki istikrarlı çizgileri ve okçuluktaki dengeli nişan alma prensipleri arasında benzerlik kurarak, sanatı ve sporu birleştiren bir bakış açısına sahip olmuştur.

  • USTA BİR YÜZÜCÜ OLARAK ŞEYH HAMDULLAH

Şeyh Hamdullah’ın bir diğer önemli meziyeti ise yüzme konusundaki ustalığıydı. Osmanlı Devleti’nde özellikle denizciler, askerler ve bazı saray mensupları arasında yüzme sporu yaygındı. Şeyh Hamdullah da fiziksel gücünü koruyabilmek ve zihinsel dinginlik sağlamak adına yüzmeyi aktif olarak hayatına dahil etmiştir.

Bazı rivayetlere göre, İstanbul’a geldikten sonra Haliç ve Boğaz’da sık sık yüzdüğü ve hatta bazı gençlere yüzme eğitimi verdiği belirtilir. Dönemin bazı kayıtlarında, onun yalnızca bir sanatçı değil, aynı zamanda sağlam bir beden ve güçlü bir ruh taşıyan bir Osmanlı münevveri olduğu vurgulanmaktadır.

  • İNZİVAYA ÇEKİLİŞİ VE GERİ DÖNÜŞÜ

II. Bayezid’in vefatının ardından tahta Yavuz Sultan Selim geçince, Şeyh Hamdullah kısa bir süre inzivaya çekildi. Ancak Yavuz Sultan Selim, Osmanlı hat sanatının en büyük üstadını tekrar sanatına dönmeye teşvik etti. Şeyh Hamdullah, padişahın ısrarı üzerine yeniden yazı yazmaya başladı ve sanatını icra etmeye devam etti.

  • VEFATI VE MİRASI

1520 yılında İstanbul’da vefat eden Şeyh Hamdullah, Eyüp Sultan civarında toprağa verildi. Ancak onun açtığı hat ekolü ve bıraktığı eserler, Osmanlı’nın son dönemine kadar büyük bir etki bırakmıştır.

Onun izinden giden Hafız Osman, Mustafa Rakım Efendi, Kazasker Mustafa İzzet Efendi gibi büyük hattatlar, onun kurduğu ekolü geliştirerek Osmanlı hat sanatını zirveye taşımıştır. Bugün, Topkapı Sarayı, Türk ve İslam Eserleri Müzesi ve çeşitli koleksiyonlarda Şeyh Hamdullah’ın yazıları korunmaktadır.

Sanatı, okçuluğu ve yüzme sporundaki yetenekleri ile Osmanlı kültüründe hem ruhu hem de bedeni en iyi şekilde geliştiren çok yönlü bir şahsiyet olarak kabul edilen Şeyh Hamdullah, hat sanatının piri olmasının yanı sıra, Osmanlı’nın yetiştirdiği en büyük sporculardan biri olarak da hafızalara kazınmıştır.