Dilipak, “Yaşa ki neler göresin derler ya, 60 ve 80 darbeleri,  28 Şubat Post Modern Darbesi, yaşadığım hayat serüveninde emrolduğumuz gibi adil şahitlerden olmaya haksızlığa karşı sesini yükseltenlerden olmaya gayret ettim! Nice kardeşlerimiz ne zor günler geçirdiler'' ifadelerini kullanarak  o günlerin acısını hala yaşayanlar olduğuna dikkat çekti.

'Bütün bu olanlar bizim için bir imtihandı.' diyen Dilipak sözlerini şöyle sürdürdü;

Ve geldiğimiz nokta: İsmet Özel’in dediği gibi “Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar ... / kazandım nefretini fahişelerin lanet ediyor bana bakireler de”.. O zaman “surat asmak hakkımız” değil mi, biraz da! Elimle düzeltemediğim, dile gelmeyen durumlarda, susarken de haykırmak için kravat takmıyorum, biliyorsunuz. Bunun kendi dünyamda özel sembolik bir anlamı var. Haksızlıklara, zulme, sömürüye ve onlarla iş birliği içinde olanlara karşı kalbimden geçenlerdir öfkeli suratlarımızdaki öfke ifadesi'' 

Yazarımız, ''Bu yazı burada bitmeyecek. Çeyrek asırlık uzun bir hikaye. Arkası yarın. Daha anlatacaklarım var'' diyerek yarın konuyla alakalı yeni bir yazıyı kaleme alacağının sinyallerini verdi.

YAZARIMIZ DİLİPAK'IN YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...