Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Genel Kurulunda Cumhurbaşkanlığının 2023 yılı bütçesi ile 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifi maddelerinin görüşmelerinde yürütme adına sunumunu gerçekleştiriyor.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Gündemimizin en başında tüm Türkiye’nin içini yakan çocuk istismarı vakası yer alıyor ne yazık ki.

Bahsi geçen olayla ilgili öncelikle bir baba sonra Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak şunu söylemek isterim: taciz, istismar gibi olayların tümü amasız şartsız bir insanlık suçudur, faili kim olursa olsun lanetliyorum.

Biz ki dünyadaki adaletsizliklere, eşitsizliklere, hak ihlallerine karşı duran; haklının hakkını aldığı bir dünya için mücadele eden kadrolarız.

Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere nerede bir haksızlık, hukuksuzluk varsa dünya sussa biz susmayız. Siyasi geçmişimiz, bu duruşumuzun örnekleri ile doludur.

Bir vatandaşımızın, hele ki bir çocuğumuzun temel hakları söz konusu olduğunda elbette tepkisiz kalacak değiliz, kalmadık da zaten.

Aile bakanlığımız bu durumun ihbarı ile birlikte, bu kızımızı hemen koruma altına alarak can güvenliğini temin etmiş ardından da psikososyal desteklerle verilmesi gereken ilk acil hizmetleri ve devamındaki rehabilitasyon çalışmalarını sürdürmüştür ve halen de sürdürmektedir.

Kızımızın koruma altına alınmasını takip eden dönemde “Çocuğun cinsel istismarı” suçundan da derhal soruşturma başlatılmıştır ve hali hazırda İstanbul’da Ağır Ceza Mahkemesinde yargılama devam etmektedir.

Olay yargının tasarrufundadır. Artık bize düşen Bağımsız Türk Mahkemelerinin işini yapmalarına müsaade etmek ve hukuki süreci yakından takip etmektir.

İsnat edilen suç sabit görüldüğünde, suçluların tümünün en ağır cezayı alacaklarına inancımız tamdır.

Devam eden hukuki süreçte çocuklarımızın üstün yararının gözetileceğine inanıyoruz.

Çocuğa yönelik, kadına yönelik istismarın nasıl karşısındaysak bu gibi toplum vicdanını kanatan olayların siyasi malzeme yapılmasına da karşıyız!

Mağdurlar, siyasetin aparatı değildir!

Elbette gündeme gelen travmaya tepki son derece doğaldır ve desteklenmelidir.

Ancak bu kardeşimizin bundan sonra da bir hayatı olduğu gerçeği unutulmamalıdır.

Özellikle resimlerinin kamuoyu nezdinde paylaşılmaması, içinde bulunduğu durumun yaralarını sarması açısından son derece önemlidir.

Çocuğun ikincil örselenmesinin önüne geçmek için, yaşadığı travmanın atlatılabilmesi için; öncelikli olarak muhalefete bu mağduriyetlerin bir siyasi şov malzemesi olmadığını hatırlatmak isterim. Adil yargılamanın sonucunu beklemeden tarafları yaftalamak, toplumda ayrışma oluşturmak topluma da hiçbir siyasi partiye de çıkar sağlamaz.

İddia edilen bu insanlık suçunun belli inanç gruplarına yönelik suçlayıcı ifadelerle genellenmek suretiyle yapılmaya çalışılanı da görüyoruz.

Bu vesileyle Sayın Kılıçdaroğlu ve 6’lı masaya Sayın Aslı Baykal’ın dün paylaştığı Twitter mesajlarını özellikle hatırlatmak isterim.

28 şubat sürecine benzer bir oyunun başlatılması girişimlerine asla göz yummayacağız! Bunu da özellikle ifade etmek isterim.