Yazarımız Güven Yeşil'in kaleme aldığı ''Futbol her zaman futbol mudur?'' başlıklı yazısında, dünden bugüne futbol tarihinin derin analinizi yaparken ülkeler üzerindeki etkisine de değindi.

İşte bahsi geçen o yazı:

Tarih, 13 Mayıs 1990!

Yer, 40.000 kişilik Maksimir Stadı!

Stadyum hınca hınç dolu!

Yugoslavya Sosyalist Birliği iç karışıklıklarla uğraşırken Sırpların en büyük takımı Kızılyıldız ile Hırvatların göz bebeği Dinamo Zagreb karşı karşıya geliyor. Şampiyonluk adına da büyük bir önem taşıyan maç, siyasal sorunlar nedeniyle çok önemli ve bu durum iyice gergin bir hal alıyor.

Korkulan oluyor ve başlama düdüğüyle birlikte Sırp taraftarlar ırkçı tezahüratlarla Hırvatları kışkırtmaya başlıyor. Tribündeki gerginlik sahaya yansıyor ve oyun iyice sertleşiyor. Üzerine birde maçın Sırp hakemi de taraflı kararlar vermeye başlayarak maçı sabote etmeye başlayınca, Hırvatların ‘Bad Blue Boys’ adlı taraftar grubu sahaya iniyor!

Sırp fanatiklere saldıran Hırvatlar beklemedikleri bir tepkiyle karşılaşıyor. Çoğunluğu Sırp olan kolluk kuvvetleri, Kızılyıldız’ın ‘Arkan’ adlı taraftar grubuyla bir olup Hırvatlara saldırıyor.

Bu sırada Dinamo Zagrebli futbolcu ZvonimirBoban bir taraftarı polislerin elinden kurtarıyor

(Hırvatistan bağımsızlığını ilan ettikten sonra Boban’ı milli kahraman ilan etti.)

Ve olaylar sokağa taşınıyor. Hırvatlar sokağa dökülüyor, iç savaş çıkıyor.

Yugoslavya’nın dağılma sürecinin bu futbol maçıyla başladığını biliyor muydunuz ?

Şimdi bu dağılış öyküsü bir kenarda dursun. Bakın nereye geleceğiz ?

Futbol tüm dünyada en çok sevilen spor dalı. Bu spor dalı dünyanın en büyük sermayesi haline geldi. Astronomik transfer ücretleri, futbolculara verilen yıllık ücretler, primler, legal ve illegal bahisler… Tüm dünyanın gözünün önünde milyar dolarlar havada uçuşuyor.

Futbolu takip etseniz de etmesiniz de o sizi bulur ve size ulaşır.

Peki futbol her zaman futbol mudur? Tabii ki hayır. Bu kadar insanın tek bir çatı altında toplanması son yıllarda derin yapıların ve kaotik hedefler güden istihbarat örgütlerinin gözünü futbola çevirmesine yol açtı. Bu yapılar için hem ekonomik gelir etmek, hemde daha kötüsü iç karışıklıklar çıkartılması için büyük bir fırsattı futbol. Nasıl mı?

Futbol okullarda, iş yerlerinde, kahvehanelerde, evlerde kısaca akla gelebilecek her ortam da konuşulan bir spordur.Derin yapıların işine yarayacak fanatizm olgusunun odağında olan bir spor. Hakkının yendiğini düşünen taraftarların karşısındaki kim olursa olsun onunla tartışmasına, kavga etmesine ve uzun süreli küslüklere hatta düşmanlıklara yol açmasına neden olması en büyük tehlike ve yakın tarih bunun örnekleriyle dolu. Bırakın insanları, şehirler bile birbirine düşman olmuyor mu?

 ÜLKEMİZDEKİ OYUNLAR

Asıl konuya gelirsek. Ülkemizde futbol her zaman en çok tartışılan olay olmuştur. Bir derbi maç olduğu zaman  herkes onu konuşur ve onu yaşar. Kısacası Türkiye’nin büyük bölümü futbolla yatar futbolla kalkar.

Bu durum ülkemizin neredeyse her kurumuna zehir gibi yayılan FETÖ için de büyük bir fırsat oluşturdu!