Eski İslahiye Ziraat Odası Başkanı Yıldırım, depremde yaklaşık 3 gün boyunca Gaziantep'teki evinin enkazı altında kaldı. Yıldırım, depremin 71. saatinde kurtarıldıktan sonra Gaziantep'te hastaneye kaldırıldı, ardından tedavisinin devamı için ambulans uçakla İstanbul'a getirildi.

Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi'nde gazetecilere açıklama yapan Yıldırım, depremin olduğu gün yaşadıklarını anlatmakta zorlandığını söyledi. Yıldırım, depremin meydana geldiği gün İslahiye'deki 7 katlı apartmanda tek başına olduğunu belirterek eşinin rahatsızlığı nedeniyle kızlarının İstanbul'daki evinde kaldığını dile getirdi. Deprem anına ilişkin açıklamalarda bulunan Yıldırım, "Sabah deprem olunca kapıya koştum, orada çöktüm. Üç gün üç gece enkazda kaldım ama çok değişik yaşanan bir hayat bu, anlatılamaz. Uyumuyorsunuz, uyanıkmışsınız gibi. Sanki film seyrediyordum. Allah'ım çocuklarıma kavuştur diye dua ettim. Bir de yere vuruyorum. Kalkacak haliniz yok." dedi.

Yıldırım, enkaz altında sürekli kabus gördüğünü dile getirerek orada önce eşini ve çocuklarını düşündüğünü ifade etti. Enkaz altında sürekli "Oğlum beni kurtar." dediğini anlatan Yıldırım, "Enkaz altında 'Beni kurtarın.' diye bağırıp vurarak sesler çıkarıyordum. O arada bizimkiler ve medya yetişti. Ahmet Hakan Bey de sağ olsun yayını kesmedi. Beni çıkarana kadar yayın yaptı. Sonrasında arama kurtarma ekipleri beni çıkardılar." diye konuştu.

Yıldırım, enkazın altında kendisine ulaşılamayacağını hiç düşünmediğini anlatarak şöyle devam etti:

"Nasıl olsa sesimi duyan olur diye düşündüm. Arama kurtarma ekibinin benimle iletişim kurmaya çalıştığı an 'Ben artık kurtuldum.' dedim. Enkazdan çıkarıldıktan sonra Gaziantep'te hastanede uyandığımda, artık çocuklarım beni alıp götürdüğünde hayata kavuşmuşum. Hastanede sağıma soluma baktılar, bir şey yok. Kolda sıkıntı var. 'Biz yakayı kurtardık çok şükür.' dedim. Ambulans uçakla beni Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne getirdiler."

Hastanede kendisiyle yakından ilgilenen sağlık personeline teşekkür eden Yıldırım, kendisinin apartmanın enkazından kurtulduğunu ancak çok sayıda arkadaşının depremde yaşamını yitirdiğini söyledi.

Yıldırım, devletin, hasarlı binaların müteahhitlerinin peşini bırakmayacağına inandığını vurgulayarak şunları söyledi:

"Enkaz altında kaldığım bina 23 yıllıktı ama babamın 70 yıllık 3 katlı evine hiçbir şey olmadı. Büyük binalarda hasar var. İslahiye'de bizim yaptığımız çiftlik evine de hiçbir şey olmadı. Allah kimseye bu acıyı yaşatmasın. Allah devletimize zeval vermesin. Biz bunları aşarız ama giden canları getiremeyiz. Eğer bile bile bu kayıplara sebep olanlar varsa Allah onları da öyle yapsın. Yani bundan kaçırayım, bundan götüreyim, şunu eksik yapayım... Hepinizin ailesi, anne babası var. Onlar bu duruma düşse o müteahhitlere karşı siz affedici olabilir misiniz?"

Yıldırım, genel sağlık durumunun iyi olduğunu, sadece kolunda sorun bulunduğunu belirterek iyileşip yürüdüğünde çok mutlu olacağını kaydetti.