İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

Hukuk, bir arada yaşayan insan topluluklarının hayatlarını sürdürebilmeleri için uygulanan kurallar bütünüdür. Türklerdeki siyasi ve sosyal hayatı düzenleyen hukuk kurallarına “töre” diyoruz. Töre yazılı değildir. Töreye uymak çok önemlidir. Törede asıl olan adalet, eşitlik, iyilikle insan sevgisidir. Töreyi uygulamamak en büyük suç sayılıyordu. Hükümdar dâhil herkes töreye uymak zorundaydı.

Bilgi notu: Halk ve yöneticilerin töreye uyma zorunluluğunun bulunması Türklerde “kanun üstünlüğü” nün olduğunu göstermektedir. Törede bir değişik yapılacaksa buna ancak kurultayda karar verilirdi. Kurultayda halktan da üyeler bulunurdu.

Bu durum şunu gösteriyor ki, bu organ bir yasama (kanun yapma) organı olduğuna göre kanunların hazırlanmasında halkın da etkili olduğunu görmekteyiz.

İlk Türk devletlerinde hukuki yapı

Türklerin inanışına göre ülkeyi yönetme yetkisi hükümdarlara tanrı tarafından verilmiştir. Gök Tanrı adaletli bir yönetim istediğinden Türkler adalete çok önem vermişlerdir. Adalet teşkilâtının başında bulunan kağan ölüm dâhil her türlü cezayı verebiliyordu. Türklerde yargu adı verilen mahkemeler vardı. Bu mahkemeler yüksek mahkeme özelliği gösterir ve başında kağan bulunurdu. Yalan ve hırsızlık başta olmak üzere adi suçlara bakan mahkemeler de vardı. Bu mahkemelerin başında ise yargın (yargucı)bulunurdu.

Türklerdeki bazı cezalar:

  • Adam öldürmenin cezası idamdı.
  • Hırsızlık yapan kişi yakalanırsa malına el konur ve aile fertlerinin hürriyeti kısıtlanırdı.
  • Tehlike olmadıkça ok ve yay kullanmak yasaktı.
  • Barış zamanı başkasına ok çekmenin cezası ölümdü.
  • Zinanın cezası idamdı.
  • Ordudan kaçanlar ve vatana ihanet edenlerin cezası ölümdü.

Bilgi notu: Türkler göçebe bir yaşam sürdüklerinden dolayı uzun süreli hapis cezası vermiyorlardı. Türklerdeki en uzun hapis cezası on günü geçmiyordu. Ayrıca suçlunun cezası devlet tarafından anında verildiğinden dolayı “kan gütme” olaylarına rastlanmıyordu.

Türkler suçları içeriğine göre ikiye ayırmışlardır:

  1.  Hafif suçlar
  2. Ağır suçlar: Vatana ihanet, adam öldürme, devlete isyan

Aile Hukuku

  • Türkler aile müessesesine oguş diyorlardı.
  • Aile ortamı kurulurken mutlaka bir tören düzenlenirdi ve eşlerin birbirine denk olmasına dikkat edilirdi.
  • Çocuklar babanın velâyeti altındaydı. Bireyler arasında mal ayrılığı esası olduğundan bir kadın kendine ait olan malı istediği gibi tasarruf hakkına sahipti
  • Boşanma Türklerde nadirdi. Tarafların karşılıklı isteği ile boşanma gerçekleşiyordu.
  • Mirastan kız ve erkek çocuklar eşit şekilde yararlanıyordu.