Çağımız insanın bilgiye kolayca ulaşma imkanını haiz olduğunu belirten Köse; bu durumun, kişilerin din konusunda cüretkar konuşmalarının zehirli bir denetimsizlik içinde gerçekleşmesine sebep olduğunu belirtti.

Kimi insanların İslam'a sıradan bir ideoloji muamelesi yaptığını belirten yazar, "Şiddetle Ehli Sünnet itikat ve amellerinin temellerine saldıran bu aklı evvel zevatın bizim haricimizdeki - şia gibi- sapkın fırkalarla hiç bir dertlerinin olmaması, kendilerinin madden ve manen bu kaynaklardan beslendiğine ya da su içtiğine işaret ediyor." ifadelerini kullandı.

Köse, din konusundaki tasarrufların nasıl olması gerektiğine de değindi ve İslam'ın her konuda kusursuz bir biçimde tekamül ettiğine vurgu yaptı:

İslam her bakımdan tamamlanmış, itikat esasları, helalleri ve haramları belli, ibadet ve cezaları sabit bir dindir. Dinin aslı Kur'an ve Sünnet ile tayin edilmiş, değişmesi ya da iptal edilmesi düşünülemeyecek mutlak hükümlerdir. Zaman içinde ortaya çıkan yeni durumlar da bu asla ve usule uygun şekilde ehli tarafından değerlendirilir.

'İslam Allah(cc)’ın ve Rasulünün(sas) vaz ettiği dindir ve dinde din hakkında düşünce özgürlüğü yoktur' diyen Köse şu ifadeleri kullandı:

İbadetlerin büyük bir kısmının iptaline ve hele sünnet temelli tüm pratiklerin uygulanmasına son veren bu uydurulmuş din mensupları için nefislerine uydurdukları dinin adına İslam demek de sadece bir aldatmadan ibaret kalıyor. Zira teslim oldukları ne bir ayet ne bir hadis ne de bunları vaz eden Rab kalıyor!

Söz konusu yazının tamamını okumak için...