Destici, 28 Şubat darbesinin yıl dönümü nedeniyle yayımladığı mesajında, darbe ile Cumhuriyet tarihinin en karanlık ve utanç verici döneminin yaşandığını belirtti.

Söz konusu dönemin siyasi yapıyı dizayn etme teşebbüsünün yanı sıra inançlar, düşünceler ve yaşam tarzlarını belirlemeye çalışan tuhaf ama acımasız bir toplum mühendisliği projesi olduğunu vurgulayan Destici, şu değerlendirmelerde bulundu:

"28 Şubat, millet iradesine müdahalenin yanı sıra, başları örtülü olduğu için üniversitelerden sürüklenerek atılan kız çocukları, askeri hastanelere, orduevlerine, çocuklarının düğünlerine alınmayan asker, şehit ve gazi anneleriyle sembolleşti. Çok sayıda kamu görevlisi, inançları gerekçesiyle görevden uzaklaştırıldı. Bin yıl süreceği söylenen 28 Şubat, birkaç yıl içinde, planlayıcıları, uygulayıcıları ve destekçileriyle birlikte yok oldu. Ancak geride, prensipleri temellerinden sarsılmış bir hukuk anlayışı ile devletin tüm birimlerine sızmış FETÖ'yü miras olarak bıraktı."

Destici, 28 Şubat'ı, o dönemin siyasetçilerinin, 1960 ve 1980'in korkutucu hatıralarının neden olduğu suskunluk ve temkinle karşıladıklarını, ancak o dönem BBP Genel Başkanı olan Muhsin Yazıcıoğlu'nun "siyasetin üzerine çekilmeye çalışılan korku duvarını tek başına yıktığını" kaydetti.

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun, bu anlamda tarihin çok kritik bir noktasında yer aldığını belirten Destici, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Cumhuriyet tarihinde yaşanan darbe ve darbe teşebbüslerinin tümü, millet iradesini ve milletimizin istikbalini hedef aldı. Tümü hukuk dışı ve dış destekliydi. Ülkemize, milletimize ve devletimize büyük zararlar verdi. 28 Şubat başta olmak üzere, millet iradesine yönelen tüm müdahaleleri lanetliyoruz. Başta rahmetli şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu olmak üzere, ülkesi, milleti ve devleti için feda olmayı seçen kahraman vatan evlatlarını rahmetle, minnetle anıyorum."