Columbia Üniversitesi Profesörü ve Nobel ödüllü iktisatçı Joseph Stiglitz, Bloomberg News’e yaptığı açıklamada, arz yönlü enflasyonu hafifletmek için faizleri çok agresif artıran merkez bankalarının fiyat artışlarını tetiklediğini savundu.
Faizleri artırmanın arz tarafındaki problemleri çözmediğini belirten Stiglitz, "Hatta daha da kötüleştirebilir çünkü arz sıkıntılarına yönelik daha fazla yatırım yapılması gerekir. Ancak faizlerin artırılması bu yatırımları zorlaştırıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Stiglitz, şirketlerin iş hacmi kaybetmeden fiyatları artırabildiği “piyasa gücünün” ABD ve diğer ekonomilerde işaretlerinin görüldüğünü aktararak, standart faiz artışı öneren ekonomik modellerinin daha fazla enflasyona yol açabileceğini bildirdi.
ABD konut piyasasına atıfta bulunan Stiglitz, ev sahiplerinin yüksek faiz maliyetini kiracılara yansıtarak fiyat artışını beslediklerini belirtti.
Stiglitz, “Faiz artırmanın daha fazla gıda ve enerji üretimine ve arz sorunlarını çözmeye nasıl bir katkısı olabilir? Katkısı olacağını düşünmüyorum. Faiz artışı sorunların temeline inmiyor, durumu kötüleştirme riski barındırıyor.” ifadelerini kullandı.
Nobel ödüllü iktisatçı Stiglitz kimdir?
Ekonomist Joseph Stiglitz, 1973’te John Bates Clark Madalyası’na layık görülmüş, ABD Başkanı Bill Clinton’ın hükümetinde ekonomi danışmanı başkanlığı göreviyle de öne çıkmıştı.
2003 yılından bu yana Columbia Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Stiglitz, çalışmalarıyla mikroekonomi konusunda sayısız katkılar sundu. Stiglitz, ekonomistlerce kullanılan bir teknik olan tarama süreci teorisiyle bilgi asimetrisine katkıda bulunması dolayısıyla 2001 yılında Nobel Ekonomi Ödülüne layık görülmüştü.
Stiglitz, son yıllarda tüm dünyanın en önde gelen gündem maddelerinden biri olan salgının ardından ekonomide öncelikleri sıraladığı makalesiyle de dikkati çekmişti. Ekonomist Stiglitz, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) ve merkezi Prag'da bulunan medya analiz sitesi Project Syndicate için kaleme aldığı “Post-Kovid Öncelikleri" başlıklı makalesinde, virüs kontrol altına alınana kadar ekonomik toparlanma olamayacağını belirterek, "Sağlık krizine cevap verilmesi politika yapıcılar açısından en büyük öncelik." ifadesini kullanmıştı.
