İşte, "Seleme bin Ekvâ kimdir? Seleme bin Ekvâ nerede doğmuştur? Seleme bin Ekvâ ne zaman doğmuştur? Seleme bin Ekvâ nasıl Müslüman olmuştur? Seleme bin Ekvâ nasıl hicret etmiştir? Seleme bin Ekvâ nasıl evlenmiştir? Seleme bin Ekvâ’nın cesareti, Seleme bin Ekvâ’nın hayatı, Seleme bin Ekvâ’nın vefatı." sorularının cevabı.

SELEME BİN EKVÂ KİMDİR?
SELEME BİN EKVÂ’NIN HAYATI

Hudeybiye Antlaşmasının yapıldığı günlerdeydi. Hudeybiye'de endişeli ve huzursuz bir bekleyiş hâkimdi. Sahabeler Rıdvan Ağacının altında toplanmış, "hayatları" üzerine Allah'ın Resulüne biat ediyorlardı. Aralarında kuvvetli ve cesur bir Sahabi olan Seleme bin Ekva da vardı. Resulullah, "Seleme nerede, gelip biat etsin" deyince hemen koşup biat etmişti. Biraz sonra Resulullah tekrar, "Seleme nerede, gelip bîat etsin" diye seslendi. Seleme tekrar biat etti. Bu hal üç defa tekrarlandı. Hz. Seleme her bîat sonunda Resulullaha olan bağlılık ve muhabbetinin bir kat daha arttığını hissediyordu. Hayatını Resulullah için feda edeceğine tam üç defa söz vermişti.

Biattan sonra Sahabîler dağıldılar. Seleme de uzakça bir ağacın altına gidip uzandı. O sırada dört kişilik bir düşman müfrezesi yanına gelerek Resulullaha dil uzatmaya başladılar. Resulullaha hayatı üzerine bağlılık sözü veren cesur Sahabi, öfkesini zor kontrol ediyordu. Çünkü Resulullah, Sahabilerin müşriklere karşı herhangi bir harekette bulunmalarını men etmişti. Kalkıp başka bir ağacın altına gitti. Müşrikler de silahlarını bir ağaca asıp yere uzandılar.

Seleme bin Ekvâ kimdir? Seleme bin Ekvâ nerede doğmuştur? Seleme bin Ekvâ ne zaman doğmuştur? Seleme bin Ekvâ nasıl Müslüman olmuştur? Seleme bin Ekvâ nasıl hicret etmiştir? Seleme bin Ekvâ nasıl evlenmiştir? Seleme bin Ekvâ’nın cesareti, Seleme bin Ekvâ’nın hayatı, Seleme bin Ekvâ’nın vefatı.

O sırada vâdinin aşağı tarafından bir ses duyuldu:

"Yetişin, ey Muhacirler, İbni Huneyn öldürüldü!" Bu haberi duyan Seleme, daha fazla dayanamadı. Kılıcını eline aldı. Sessizce yatmakta olan müşriklerin yanına geldi. Ağaçta asılı duran kılıçlarını aldı. Sonra da, "Kıpırdayan başını uçururum!" diye bağırdı.

Bir anda neye uğradıklarını şaşıran müşrikler, korku içinde titremeye başladılar. Seleme, "Kalkın ve arkanıza bakmadan önüme düşün!" diye emir verdi.

Hepsini önüne katıp Resulullahın huzuruna getirdi. Resulullahın vereceği emre göre davranacaktı. Resulullah harp edilmemesi hususundaki anlaşmayı ihlal etmek istemedi, "Kötülüğün başı da, sonu da onların olsun. Bunları serbest bırakınız" dedi. Hudeybiye Antlaşması gereğince, Müslümanlar Medine'ye geri dönüyorlardı. Akşam olunca, henüz müşrik olan Lahyanoğulları Kabilesine yakın bir yerde konakladılar. Arada yüksekçe bir tepe bulunuyordu. Resulullah, gece düşmanı gözetlemek için bir gönüllü aradı ve ona Allah'tan mağfiret dileyeceğini söyledi. Seleme hemen ileri atıldı, "Ben emrinize hazırım, yâ Resulallah" dedi.

O gece tek başına düşmanın hücum tehlikesine aldırmadan nöbet bekledi. Cesaret ve fedakârlığını bir defa daha ispatladı.

Medine'ye dönüldükten sonra, develerin otlağa götürülmesi vazifesini bir çobanla birlikte Peygamberimizin hizmetçisi Rebah üzerine almıştı. Ancak, Seleme etrafı düşman kabilelerle dolu olduğu bir zamanda develerin hücuma uğrayabileceğini düşünerek Rebah'la birlikte gitti. Otlağa vardıklarının ilk gecesi de sabaha kadar uyumayarak hayvanları beklediler. Sabaha doğru ise istirahat niyetiyle biraz uzandılar. O sırada Fezarî Kabilesi eşkiyaları baskın yaparak çobanı öldürdüler ve develeri önüne katıp götürdüler.

'O sırada uyanan Seleme durumu görünce hemen Rebah'ı Medine'ye haber vermek için gönderdi. Kendisi de gelecek olan yardım kuvvetini beklemeden tek başına eşkıyanın ardına düştü. Yaya idi, ama çok hızlı koşuyordu. Nihayet onlara yetişti ve şöyle kükredi:

"Hey şakiler! Beni iyi dinleyin, ben Ekva'nın oğluyum. Bugün sizin ölüm gününüz olacak."

Deve hırsızları ona aldırmadan bir an önce oradan uzaklaşmak niyetindeydiler. Ama Seleme onları kaçırmak istemiyordu. Yayını çıkardı ve üzerlerine ok yağdırmaya başladı. Attığı oklardan biri, bir hayduta isabet etti ve adam yere düştü, kaldı.

Arkadaşları onunla ilgilenmeden kaçmaya devam ettiler. Fakat Seleme'nin yine takip ettiğini ve ondan kurtulamayacaklarını anlayınca, içlerinden biri atını geri çevirdi ve öldürmek için Seleme'nin üzerine sürdü. Seleme hiç telaşlanmadan Bir ağacın altına çömeldi. Bir ok çıkarıp nişan aldı ve fırlattı. Okun fırlaması ile müşrikin at üzerinden yere yuvarlanması bir oldu. Vurulmuştu.

Diğer haydutlar tekrar kaçmaya, Seleme de takip etmeye başladı. Nihayet dar bir vadiden geçtikleri bir sırada, Seleme sür'atle tepelerden birine tırmandı. Aşağıda vâdide bulunan haydutların üzerine taş ve kayalar yuvarlanmaya başladı. Müşrikler onunla baş edemeyeceklerini anlayınca develeri bırakıp kaçmak mecburiyetinde kaldılar. Ancak Seleme peşlerini yine bırakmadı. Haydutların bir su başında mola verdikleri sırada, onlara yine yetişti. Artık ondan iyice korkmuş olan müşrikler, mızrak ve kaftanlarını da bırakarak kaçmaya başladılar. Seleme yorulmak nedir bilmiyor, takibe devam ediyordu.

Seleme bin Ekvâ kimdir? Seleme bin Ekvâ nerede doğmuştur? Seleme bin Ekvâ ne zaman doğmuştur? Seleme bin Ekvâ nasıl Müslüman olmuştur? Seleme bin Ekvâ nasıl hicret etmiştir? Seleme bin Ekvâ nasıl evlenmiştir? Seleme bin Ekvâ’nın cesareti, Seleme bin Ekvâ’nın hayatı, Seleme bin Ekvâ’nın vefatı.

Nihayet Resulullahın süvarileri yetiştiler. En önde Hz. Ahrem vardı. Seleme onun önüne geçerek, müşriklerin silahlı olduğunu ve diğer Sahabileri beklemesini istedi. Ama Ahrem cihad ateşiyle yanıyordu. "Allah'a ve Âhiret gününe inanan kimsenin önünden çekil, ey Seleme! Eğer nasibime şehitlik düşmüşse mâni olma" dedi. Ve atını haydutların üzerine pervasızca sürdü. Ancak, müşriklerin attığı oklarla şehit düştü.

Takip tamamlanıp geri dönüldüğünde Resulullah ve Ashabının, daha önce Seleme'nin haydutları kaçırdığı suyun başında beklediklerini gördüler. Eşyalar ve develer de oradaydı. Resulullah Seleme'ye iltifat etti ve şöyle buyurdu: "Bugün piyadelerinin en hayırlısı Seleme, süvârilerimizin en hayırlısı ise Ebû Katâde'dir."

Sonra da Seleme'ye süvari ve piyade hakkı olarak iki hisse ganimet ayırdı. Seleme diyor ki: "Açlık ve yorgunluğumu ancak Sahabilere kavuştuğum zaman hissettim. Orada bulunan bir kırba sütü içip su ile de abdest alınca, ne açlığım, ne de yorgunluğum kalmadı."

Nihayet Medine'ye dönülmek için yola çıkıldı. Resulullah Seleme'yi Adba isimli kendi devesinin terkisine almıştı. Zafer sevincine Resulullahın iltifatları da eklenince, Seleme artık âdeta uçacak gibiydi. Kafile sevinç içinde Medine'ye doğru yol alırken, Ensardan biri kalabalık arasında şöyle bağırmaya başladı:

"Var mı, benimle Medine'ye kadar yarışacak?" Seleme bu sözleri işitince, onca yorgunluğuna rağmen duramadı:

"Ne olur, yâ Resulallah, bana izin ver de şununla yarışayım," dedi Resulullah izin verince de yarışmak isteyen Sahabîye seslendi:

. "Sen koşmaya başla, ben geliyorum." Arkasından da deveden atlayıp koşmaya başladı. Medine'ye kadar devam eden nefes kesici bu yarış, Seleme'nin birinciliğiyle bitti.

Seleme bin Ekvâ kimdir? Seleme bin Ekvâ nerede doğmuştur? Seleme bin Ekvâ ne zaman doğmuştur? Seleme bin Ekvâ nasıl Müslüman olmuştur? Seleme bin Ekvâ nasıl hicret etmiştir? Seleme bin Ekvâ nasıl evlenmiştir? Seleme bin Ekvâ’nın cesareti, Seleme bin Ekvâ’nın hayatı, Seleme bin Ekvâ’nın vefatı.

Seleme bundan sonraki hayatında birçok kahramanlıklar gösterdi. Hayatı boyunca yedisi Resulullah ile birlikte olmak üzere 14 gazveye iştirak etti. Hepsinde de yiğitlik ve kahramanlık destanları yazdı. Bir çok defa Resulullahın iltifat ve dualarına mazhar olan bu mübârek Sahabi, Medine'de, Hicretin 74. senesin de seksen yaşında iken vefat etti.

Son olarak onun rivayet ettiği bir hadisi nakledelim:

Birisi Resulullahın huzurunda sol eli ile yemek yiyordu. Resulullah (a.s.m.), "Sağ elinle ye!" buyurdu. Adam, "Sağ elimle yiyemiyorum" dedi. Resulullah (a.s.m.) "Yiyemeyesin" diye beddua etti. Çünkü o, yapamadığından değil, gurur ve kibiri sebebiyle sağ eliyle yemek istemiyordu. İşte Resulullah (a.s.m.) bunun için beddua etti. O adam da artık sağ elini kullanamadı.