DEM Parti'nin 7 kişilik İmralı heyeti, geçtiğimiz hafta tutuklu bulunan terörist başı Abdullah Öcalan'la görüşmüştü.
Görüşmenin ardından heyet, İstanbul'da Öcalan'ın terör örgütü PKK'yı feshettiğine yönelik mesajını kamuoyuyla paylaştı.
Okunan çağrıda Öcalan, 'silah bırakma' çağrısı yaparak "Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir" ifadelerini kullandı.
Heyette yer alan isimlerden Sırrı Süreyya Önder, Habertürk TV canlı yayınında, açıklamalarda bulundu.
'DEVLET BEY GÖRDÜĞÜM EN ZARİF İNSANLARDAN BİRİSİ'
DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Habertürk TV’de Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Meclis'te DEM Partililere verdiği selamın sorulması üzerine Önder, "Devlet Bey bire bir insan ilişkilerinde şu siyasi yaşamda gördüğüm haza en zarif insanlardan birisidir. Aslında insanlar da buna tanık oldu, fakat hafıza-ı beşer nisyan ile malul ya da insanlar inanmak istediklerine inanıyorlar belki de..." dedi.
'BUGÜN ŞAŞIRANLAR DEVLET BEY'İ TANIMIYOR'
Ahmet Türk tutuklandığında Bahçeli'nin 'tutuksuz yargılanması' yönünde çağrı yaptığını ifade eden Sırrı Süreyya Önder, "Nitekim bu iradesinin arkasında durdu, Ahmet ağabeyin sağlık sorunları vardı, hala var. İmralı'ya gelirken baya bir güçlük çekti. Barışa olan özlem ona bir dinamo oldu. Umuyoruz ki sağlığına da olumlu etkileri olacak. Ahmet Bey tutuksuz yargılanmaya başladı" diye konuştu.
Kendisi cezaevine girdiğinde de Bahçeli’nin Pervin Buldan aracılığıyla “geçmiş olsun” mesajı gönderdiğini açıklayan Önder, "Daha önce değişik adlarla kurduğumuz partilerin milletvekilleriyle her vesileyle tokalaşan, halini hatırını soran, yakınını kaybettiğinde taziye için mutlaka arayan ama siyaseten en sert şekilde tartıştığımız bir rakibimizdi. Fakat bu asaleti Devlet Bey'den başka pek kimseden görmedik. Ben kendim cezaevine girdiğimde, Pervin Hanım üzerinden bana 'geçmiş olsun' mesajı göndermişti. Yapabileceği bir şey olup olmadığını sormuştu. Devlet Bey böyle bir insan, bugün şaşıranlar Devlet Bey'i yeterince tanımıyor" diye konuştu.
'BU MESELENİN DEVLET BEY'LE ÇÖZÜLECEĞİNİ SÖYLEMİŞTİM'
11 yıl önce sorunların Bahçeli’yle çözülebileceğini dile getirdiğini ifade eden Sırrı Süreyya Önder, “Bu işte ciddiyet ve samimiyet iki altın anahtar. Yaptığınız iş büyük iş. Canlar söz konusu. Bir canın bütün dünya bir araya gelse giden canı geri getirmek mümkün değil. İkincisi zaman, taklidi yok. Akıp gider. Bıraktığı tahribat bir yanda. Böyle büyük işe kalkışanlar bununla doğru orantılı ciddiyet ve samimiyetin sahibi olmalılar. O anlamda bu lafı söyledim. Biraz da tanıdığım için Devlet Bey’i söyledim” dedi.
'BAHÇELİ, ‘DAHA BARIŞ HALAYI ÇEKECEĞİZ’ DEDİ'
Bahçeli ile Meclis'teki tarihi çağrısının ardından yaptıkları görüşmeyi şöyle anlattı:
"'Efendim sayın Bahçeli konuşma yapmış' dediler. Tutanakları geldi, okuduk, sarsıcı bir konuşmaydı. Defalarca okuduk, videosunu seyrettim. Onun üzerine o toplantı akamete uğradı. Ahmet Türk'le benim odama geçtik. 'Başka zaman toplanırız şu an büyük bir şey gelişti' dedik. Odama oturduk, ilk asistan arkadaşım aradı ‘Sayın Bahçeli’nin makamından arıyorlar, görüşmek istiyor’ diye. ‘Buyrun bağlayın’ dedim. Diafona aldım, Ahmet Abi de dinliyordu. Sağlığımı sordu, ben de onun sağlığını sordum. ‘Barışı görelim ondan sonra Allah emanetini alsın’ dedim. ‘Olur mu efendim daha barış halayı çekeceğiz, kendinize kondurmayın’ dedi. ‘Çiviyi arşı alaya çaktınız, henüz değerlendirmeye boyumuz yetmiyor’ dedim. Ahmet Abi ile sohbet ettiler. Karşılıklı kapattık. Sonra kendisini ziyaret ettik.
Benim bu görüşmeyi Devlet Bey açıklamadan açıklamam saygısızlık olur. İzlenimleri aktarabilirim. Kapı kapandıktan sonra iki farklı siyasi partinin mensupları değil de köy odasında toplanmış, birbirine azami saygı ve özen gösteren, özellikle Ahmet Abi ile Devlet Bey'i kast ediyorum, iki bilge kişinin hasbihal etmesini izledik. O an çok önemli andı. Kürsülerde dinlediğimiz sloganize olmuş düşüncelerin arka planı, kaygıları, istekleri, reddiyeleri, talep ettiği, tahayyül ettiği şey hakkında coşkusunu, kararlılığını orada gördük. Üçümüz de saygıyla ayrıldık. Kendisi de büyük bir özenle, saygıyla ağırladı ve uğurladı."
'GİZLİ SAKLI BİR PAZARLIK YOK'
Süreçte herhangi bir pazarlık olmadığını vurgulayan Önder şöyle konuştu:
"Bizim içinde olduğumuz hiçbir şeyde örtülü, gizli, saklı, pazarlıklı ne kendimize ne muhatabımıza yakıştırırım. Çünkü suç işlemiyoruz. Çok ulvi amaç için bir araya gelmişiz. Neyini gizleyeceğiz? Bir can bile söz konusu ise pazarlıktı, karşılığında şuydu, haya ederim öyle bir şeyin içinde olursam. Ne kendime ne evladıma ne arkadaşlarıma ne bu topluma hesabını veremem. Rutin güçlükler var. Türkiye'nin en büyük meselesinden bahsediyoruz. Sayın Öcalan'dan kiminle görüşmek ister meselesi iletildi. Pervin Hanım'la beni işaret etmişti.
TERÖR ÖRGÜTÜ LİDERİ ÖCALAN BAHÇELİ'NİN ÇIKIŞINI NASIL DEĞERLENDİRDİ?
İlk görüşmede fesih ya da başka bir şey anlatmadı. Bu işi gerçekten kendisinin niye bu ihtiyacı hissetiği. Bir dünya, bölge, ülke analizini tarihselliği ile birlikte günümüze getirip tartıştı bizimle. Bahçeli'nin konuşmasıyla ilgili 'Ciddi bir insandır, ne kast ediyor, bunu anlamaya çalıştım, sonunda çözdüm, sorumluluk sahibi, vicdan sahibi, ben de buna çok yüksek kıymet biçtim" dedi. "Yaklaşmakta olan, uluslararası ve bölgesel ölçekte bizi bekleyen akıbeti, faturasını, toplumsal maliyetini bizi ve çocukların ödeyebileceği ferasetini gördü ve buna yüksek değer biçtim" dedi.
ÖCALAN'IN HİÇBİR ŞARTI YOK
Sayın Bahçeli Meclis'te gelsin konuşsun, demişti. Dediğinden ricat edecek seciyede bir insan değil. Hep arkasında durdu. Sayın Öcalan dedi ki 'onu çok zorluyorlar, onun işini güçleştirmeyelim, ben Meclis'e gelmeyeyim, orada siz varsınız, ben buradan konuşurum' dedi. Bir talebi oldu mu? Hayır ve asla! Bu işin hiçbir şartı yok. Ön şart ya da sonrasında bir şart yok. Bunu bütün şerefimle söylüyorum. Ben de ömrünü bu işe vakfetmiş bir barış emekçisiyim. Bu uğurda toprağın altına giden insanlar, yıllarca zindanda kalan, aşını, işini sağlığını kaybedenler var. Memleketin hassasiyetinin hepsini aynı kantarda tartarsak. Kürtler de soruyor. Birlikte kuracağız bu barışı. Birbirimizin ufkuna bakacağız. Bunun başka yolu yok. Şerefim üzerine temin ediyorum ki, bu işin pazarlığı ya da şartı yok. Ben de bu lafı kolay kolay kullanmam. Yarın gök kubbe altında ayan olmayan hiçbir şey yok.
'BU ÜLKEYİ BÖLDÜRMEYECEĞİZ'
Bu ülke hepimize zimmetli. Bu ülke bölünmeyecek, böldürmeyeceğiz. 'Sen şunu yap, ben bunu yapayım' diye bir şey yok. 'Biz' olarak yapacağız. Tartışacağız, kimisi hayata geçecek kimi geçmeyecek. Kimisinin günü bugün değil. En mesnetsiz iddialarda bulunan, komplo teorisi kafasında olan insanlara kadar hepsini azami saygıyla karşılıyorum. Çünkü düşüncemizden ve doğrultumuzdan eminiz. Kalbimiz elimizde geziyoruz, gelin katkı sunun. Acı yalnız bir yere tahsis edilecek bir şey değil. Herkes hiçbir kantarda tartılamaz acılar çekti. İnsanların cenazeleri sokaklarda kaldı.
'ÇAĞRI HERKESİ KAPSIYOR'
PKK Öcalan'ın çağrısına uyacağını net şekilde duyurdu. Çağrı ilkesel olarak herkesi kapsıyor. Öcalan'ın çağrısı ağırlıklı olarak tabii ki PKK'ya. Ana muhatap o. YPG örgütlenmesi de Öcalan'dan ilhamla yapılan bir şeydir. Açıklayıcı olan ne; ilkesel olarak bunu artık silah çizgisinden çıkaracağız. Bu irade ortaya konduktan sonra sen ben olmaktan çıkar, biz oluruz."