Tanzimat dönemi Osmanlı devlet anlayışı
17. ve 18. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde meydana gelen değişmeler
Avrupalı Devletler Rönesans ve Reform ile bilim, teknik ve sanatta zirve yaparken, Osmanlı Devleti bu gelişmelere ayak uyduramamıştır.
17. yüzyılda dirlikler ehil olmayan kişilere verilince tımar sistemi bozulmuştur. Buna bağlı olarak eyalet ordusu ve toprak sistemi de bozulmuştur.
Devlet gücünü kaybettiğinde mültezim veya ayan adı verilen kişiler eyaletlerde güçlenmeye başladılar.
Osmanlı Devleti, Lâle Devri ile birlikte ilk kez Avrupa’yı örnek almaya başlamıştır.
Avrupalılar ile olan ilişkilerini sıcak tutmak isteyen Osmanlı Devleti Lâle Devri’nde geçici, III. Selim devrinde ise bazı Avrupa başkentlerine daimi elçilikler açmıştır.
19. Yüzyıl Islahatları
19. yüzyılda ıslahat çalışmaları olarak II. Mahmut ön plana çıkmaktadır. Bunun en önemli nedeni ıslahatların önündeki en büyük engel olan Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmasıdır.
II. Mahmut Islahatları
- Ayanlarla 1808 yılında Senedi İttifak imzalanmıştır.
- Divan kaldırılarak, bakanlıklar kurulmuştur.
- Mahalle ve köylerde muhtarlıklar kurulmuştur.
- Askeri amaçlı ilk nüfus sayımı yapılmıştır.
- Tımar sistemi kaldırılarak memurlara maaş bağlanmıştır.
- Yurt dışı seyahatlerde pasaport uygulamasına geçilmiştir.
- Polis teşkilâtının temelleri atılmıştır.
- İlköğretim İstanbul’da zorunlu hale getirilmiştir. Avrupa’ya ilk kez öğrenci gönderilmiştir.
- Takvim-i Vakayi adlı ilk resmi gazete çıkarılmıştır.
- Devlet memurlarına fes, pantolon ve ceket giyme zorunluluğu getirilmiştir.
- Sekbanı Cedit adlı ordu kurulmuştur.
- Eşkinci Ocağı kurulmuştur.
- Yeniçeri Ocağı kaldırılmıştır. (Vakayihayriye: Hayırlı olay) (1826)
- Yeniçeri Ocağı’nın yerine Asakiri Mansureyi Muhammediye adlı yeni bir ocak kurulmuştur.
- Feshane açılmıştır.
- Yerli tüccarlara gümrük indirimi yapılmıştır. Yerli malı kullanımı teşvik edilmiştir.
AYAN: Bir bölgenin ileri gelenlerine verilen isim. Bu kişiler yönetim ile halk arasındaki ilişkileri düzenliyorlardı.
Tanzimat Dönemi (1839 – 1876)
3 Kasım 1839’ da Sadrazam Mustafa Reşit Paşa tarafından Gülhane Parkı’nda halka okunan fermana Tanzimat Fermanı denir.
Önemli maddeleri:
- Müslüman, gayrimüslim herkesin can, mal ve namus güvenliği sağlanacak.
- Kanun önünde herkes eşit kabul edilecek. 3. Herkes gelirine göre vergi verecek.
- Rüşvet ve iltimas (adam kayırma) önlenecek.
- Mahkemeler herkese açık olacak, hiç kimse yargılanmadan, sorgulanmadan ceza almayacak.
- Askerlik, vatan borcu şeklinde olacak.
- Herkes mal mülk sahibi olacak ve bunu miras bırakabilecek.
NOT: Tanzimat Fermanı ile Osmanlı tarihinde ilk kez kanun gücü kabul edilmiştir. Bu ferman ile padişah, kendi gücünün üstünde kanun gücünün varlığını kabul etmekle yetkilerini sınırlandırmıştır.
Osmanlı Devleti, 1856 tarihinde Tanzimat Fermanı’nın devamı niteliğinde sayılan Islahat Fermanı’nı yayımlamıştır. Bu ferman ile ülkede yaşayan azınlıklara yeni haklar tanınmıştır.
Merkez Yönetimi
Tanzimat Dönemi merkez teşkilâtında önemli düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemeler şunlardır:
Başvekâlete çevrilen sadrazamlık makamı eski konumuna getirilmiştir.
Şeyhülislamlık makamının siyasi danışmanlık yönü azaltılarak devamı sağlanmıştır.
1868’de bugünkü Yargıtay’ın görevini üstlenen Divan-ı ahkâm-ı adliye kuruldu.
Meclis-i vakâyi ahkâm-ı adliye (yüksek mahkeme) yeniden düzenlenmiştir.
1854’te Meclisiâlitanzimat açıldı.
1868’de bugünkü Danıştay’ın vazifesini yürüten Şurayıdevlet kuruldu.
Tanzimat dönemi meclisleri:
1. Meclisi Âli Tanzimat
2. Meclis-i vakayi ahkâm-ı adliye
3. Şurayıdevlet (Danıştay)
4. Divanıahkâmadliye (Yargıtay)
Taşra yönetimi
Devletin en büyük idari birimi olarak eyalet kabul edildi.
1842’ de devlet görevlilerinin yanı sıra Müslüman ve gayrimüslimlerden oluşan meclisler kuruldu. (Büyük meclis)
1864’ te Vilayet Nizamnamesi kabul edildi.
Vilayetler il adını aldı.
Vilayetler liva (sancak), kaza ve köylere ayrıldı.
1871 Vilayet Nizamnamesine göre; Liva’da mutasarrıf, kazada kaymakam, nahiyede nahiye müdürü ve köylerde ise muhtarlar yönetici oldular.
1871’ de sancak ve kazalarda belediye örgütleri kuruldu. 1877’ de çıkartılan Belediye Yasası, 1 Eylül 1930’a kadar yürürlükte kaldı.
D) MEŞRUTİYET DÖNEMİ OSMANLI DEVLET TEŞKİLÂTI
Kanunuesasi ve I. Meşrutiyet’in ilânı (23 Aralık 1876)
Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren monarşi (yetkilerin bir kişi tarafından kullanıldığı yönetim şeklidir) ile yönetiliyordu. 23 Aralık 1876’ dan itibaren meşrutiyet (hükümdarın başkanlığında toplanan meclis) ile yönetilmeye başlamıştır.
Tanzimat Dönemi’nde ortaya çıkan aydın gruba Jön Türk veya Genç Osmanlılar adı verilmektedir. Bu aydınlar, imparatorluğun dağılmaması için meclisin bir an evvel açılmasını istiyorlardı.
Meşrutiyet taraftarları meclisin açılmasına sıcak bakmayan Abdülaziz’i tahttan indirerek V. Murat’ı padişah yapmışlardır. Fakat V. Murat’ın sağlık sorunları (akli dengesi bozulmuştu) olduğundan, onun yerine meclisi açacağına dair söz veren II. Abdülhamit’i padişah ilan etmişlerdir.
II. Abdülhamit’te söz verdiği gibi 23 Aralık 1876’da Kanunuesasiyi (Türk tarihinin ilk anayasası) ilan ederek meclisi açmıştır.
NOT: Meclisin açılması ile Osmanlı yönetim anlayışında en önemli değişiklik yaşanmış ve halk ilk defa padişahın yanında yönetime ortak olmuştur.
Kanunuesasi 119 maddeden oluşuyordu ve Anayasa Komisyonu Başkanı Mithat Paşa’ dır.
Kanunuesasi'nin özellikleri
Meclis; Mebusan Meclisi ve Ayan Meclisi’nden oluşmaktadır.
Meclisi açma ve kapama yetkisi padişaha aittir. Hükümet meclise karşı değil, padişaha karşı sorumludur. Kişisel hak ve özgürlükler anayasada yer almıştır.
Bu ilk mecliste devletten ayrılmamalarını sağlamak için azınlıklara da temsil hakkı tanınmıştır.
Meclis başkanlığına Ahmet Vefik Paşa getirilmiştir.
20 Mart 1877’ de ilk toplantısını yapan meclisin üye dağılımı şu şekilde idi:
44 Hristiyan
4 Yahudi
71 Müslüman
26 Ayan Meclisi üyesi
Kanunuesasi ile gelen yenilikler:
Padişahın kişiliği kutsal kabul edilmiştir.
Padişahlık, hanedanın en büyük erkek evladına aittir. Padişah, kararlarından dolayı kutsal değildir. Osmanlı Devleti’nin dini İslâm’dır.
Yasaların anayasa ve dine uygunluğunu Ayan Meclisi denetler.
Şeyhülislam aynı zamanda Bakanlar Kurulu’nun üyesidir.
Meclisin Kapanması
- 1877 – 1878 Osmanlı – Rus Savaşı’ndan iyi haberler gelmemesi
- Ekonominin giderek kötüleşmesi
- Azınlık mebuslarının meclis çalışmalarını olumsuz etkilemesi
gibi nedenlerden dolayı pâdişah II. Abdülhamit anayasanın kendisine verdiği yetkiyi kullanarak meclisi 14 Şubat 1878’ de kapatmıştır.
II. Meşrutiyet’in ilanı (23 Temmuz 1908)
II. Abdülhamit tarafından ilk meclisin kapatılması Genç Osmanlıların padişaha karşı cephe almalarına neden olmuştur. Genç Osmanlılar; ayrıca ekonominin bozukluğunu, Girit, Ermeni ve Makedonya olaylarını bahane ederek padişaha karşı tepkilerini artırmışlardır.
Belli bir süre sonra bu cemiyete bağlı subaylar kurdukları Hürriyet Taburları ile halkı ayaklandırmışlardır.
Ayaklanmanın daha fazla büyümesini istemeyen II. Abdülhamit isyancıların isteği doğrultusunda II. Meşrutiyet’i ilan etmiştir. (23 Temmuz 1908)
II. Meşrutiyet Dönemi Osmanlı Mebusan Meclisi’nde;
147 Türk 60 Arap 27 Arnavut 26 Rum 14 Ermeni 4 Musevi 10 Slav olmak üzere toplamda 288 mebus bulunuyordu.
31 Mart Olayı (13 Nisan 1909)
Bu olay, Rumi takvime göre 31 Mart’a denk geldiğinden bu isim ile anılmıştır.
İsyan doğrudan Meşrutiyet rejimine karşı yapılmıştır.
Yönetimi eleştiren İstanbul gazeteleri isyanın çıkmasında etkili olmuştur.
İsyan merkezi, Selânik olan Hareket Ordusu tarafından bastırılmıştır.
İsyan sonrası İttihat ve Terakki Partisi, olaylara karıştığı gerekçesiyle II. Abdülhamit’i tahttan indirerek yerine V. Mehmet Reşat’ı getirmişlerdir.
II. Meşrutiyet Dönemi Siyasi Partiler
1. Hürriyet ve İtilaf Fırkası
2. Osmanlı Ahrar Fırkası
3. Fedakâranımillet Cemiyeti
4. İttihadımuhammediye Fırkası
5. Osmanlı Demokrat Fırkası
6. Mu’tedil Hürriyet Pervan Fırkası
7. İttihadıesasiyeiosmaniye Fırkası