İşte, "Vahşi bin Harb kimdir? Vahşi bin Harb nerede doğmuştur? Vahşi bin Harb ne zaman doğmuştur? Vahşi bin Harb nasıl Müslüman olmuştur? Vahşi bin Harb nasıl hicret etmiştir? Vahşi bin Harb nasıl evlenmiştir? Vahşi bin Harb’ın cesareti, Vahşi bin Harb’ın hayatı, Vahşi bin Harb’ın vefatı." sorularının cevabı.

VAHŞİ BİN HARB KİMDİR?
VAHŞİ BİN HARB’IN HAYATI

Vahşî bin Harb'in Hz. Hamza'yı şehîd edişinin üzerinden yıllar geçmişti. Geçen zaman içinde, müşrikler günden güne zayıflamış, İslâm ise güçlenmişti. Günler ilerledikçe, Vahşi, Hz. Hamza gibi bir İslâm kahramanını katletmenin suçluluğunu ve ıstırabını daha fazla hisseder olmuştu.

Nihayet Mekke Müslümanlar tarafından fethedildi. Vahşi hemen Taife kaçtı. Bir müddet sonra, bir Taif heyeti İslâmiyet’i kabul etmek üzere Resulullaha gidiyordu. Vahşi böyle bir durumu öğrenince dünyâlar başına yıkılacak gibi oldu. Demek artık buralar da İslâmlaşıyordu. Vahşî korkuyordu. Hz. Muhammed'in (a.s.m.), amcasının kâtilini çok fecî bir şekilde cezalandıracağına inanıyordu. "Acaba nereye gitsem" diye düşündü, Şam'a mı gitmeliydi, yoksa Yemen'e mi? Acaba Müslümanlar hangisini daha önce fethederdi? Tam bu düşüncelerin kıskacında kıvranıp dururken, o heyetten birisi Vahşî ye gelip şöyle dedi: "Yazıklar olsun sana! Sen bilmiyor musun? Bu dine giren kim olursa olsun, öldürülmez. Eski günahlarından dolayı hesaba çekilmez." Bu sözler Vahşî'yi rahatlatmıştı. Taif heyetiyle birlikte Resulullaha gitmeye karar verdi. Ancak yine de emin değildi. Acaba Hz. Muhammed (a.s.m.) kendisine nasıl bir muâmele edecekti? Resulullahın huzuruna geldiklerinde Vahşi, kendisini tanıtmaksızın kelime-i şchâdet getirdi. Heyecanlıydı.

Resulullah nasıl mukabele edecekti? Resul-i Ekrem başını kaldırdı ve "Sen Vahşi değil misin?" dedi. Vahşi "Evet" dedi. Engin, yetkili, İslâm’ın yüce Peygamberi en küçük bir kızgınlık alâmeti göstermeksizin, "Buyur, şuraya otur" dedi. Sonra da amcası Hz. Hamza'yı nasıl katlettiğini anlatmasını istedi. Vahşî sözünü bitirdikten sonra Resulullah ancak şunu söyledi:

"Ey Vahşi! Sen benim gözüme görünme."

Çünkü Fahr-i Kâinat Efendimiz, Vahşi'yi her görüşünde Islâm’ın bir bahadırı olan amcası Hz. Hamza'yı hatırlayacaktı. Buna da nâzenin kalbinin dayanması mümkün değildi. Çare olarak sadece bu yolu tercih buyurmuştu. Vahşi, artık "vahşi" olmaktan kurtulmuş, hidâyete ermişti. Sahabe olmuştu. "Hazret" diye anılacaktı. Hazret-i Vahşi Radıyallahu Anh denecekti. İman insana neler kazandırıyordu. Vahşetten kurtuluşa, "vahşi"likten nûra çıkarıyordu.

Vahşi bin Harb kimdir? Vahşi bin Harb nerede doğmuştur? Vahşi bin Harb ne zaman doğmuştur? Vahşi bin Harb nasıl Müslüman olmuştur? Vahşi bin Harb nasıl hicret etmiştir? Vahşi bin Harb nasıl evlenmiştir? Vahşi bin Harb’ın cesareti, Vahşi bin Harb’ın hayatı, Vahşi bin Harb’ın vefatı.

Vahşi bin Harb, İslâm’a girdikten sonra, o bitmez tükenmez hakikate öyle kuvvetli bir şekilde sarıldı ki, eski kötü adını unutturdu. Nihayet yalancı Peygamber Müseylimetü'l-Kezzâb ile Yemâme harbi yapılacaktı. Vahşi uçarcasına harp meydanına koştu. İşte İslâm düşmanları karşısında idi. Vaktiyle küfür içinde iken bir İslâm erini katletmişti.

Bunun ıstırabı ciğerini dağlıyordu. Yüreğine su serpecek nasıl bir iş yapmalıyım ki biraz rahatlasın. Kaderin garip tecellisi, Vahşi'nin elinde, yıllar önce Hz. Hamza'yı şehid ettiği mızrağı vardı. İşte, yalancı peygamber Müseyleme, elinde kılıcı ile karşısında duruyordu. Bütün gücüyle onun üzerine hücum etmek üzere hazırlandı. Aynı anda, Ensardan bir Sahâbî de Müseylime'ye hücum etmişti. Nihayet Vahşi, mızrağını Müseylime'ye sapladı ve Cehenneme gönderdi. Böylelikle Müslümanların başındaki mühim bir gaile bertaraf edilmiş oluyordu.

Artık Vahşi'nin saadetine sınır yoktu. Daha sonra hâtralarını naklettiğinde şöyle derdi: "Câhiliye zamanında insanların en hayırlısını, Müslüman olduktan sonra da insanların en şerlisini öldürdüm."