Bilge Tonyukuk kimdir? Bilge Tonyukuk yazıtında ne anlatılıyor? Bilge Tonyukuk  ne zaman ve nerede yaşadı ? Bilge Tonyukuk'a neden "bilge" diyorlar? Bilge Tonyukuk'un hayatı...

Göktürkler, bozkır uygarlığından yerleşik uygarlığa geçiş döneminde, Türk boylarının başına geçen hakan sülâlesidir (552-745). Kurdukları devlete de Göktürk Devleti denir.

Tonyukuk; İlteriş Kağan (Kutluk), Kapagan Kağan, Bögü Han ve Bilge Kağan'a baş vezirlik yaptı. Bazı savaşlarda başkomutan oldu."Tonyukuk" sözcüğü, "giysisi yağlı" anlamına gelmektedir. O dönemlerde, lekeli bir giysi, "zenginlik ve cömertlik" belirtisiydi.

Kendi adına dikilen abideye yazdırdıklarından anlaşıldığına göre; Çin’de doğmuş, Çin esaretinden İlteriş (Kutluk ) Kağanla birlikte kurtularak Türklerin Çin esaretinden kurtuluş savaşını idare etmiş, gençlik yıllarında ataklık ve cesaretiyle, yaşlılığında da tecrübe ve bilgisi ile devletine hizmet vermiştir. Damadı Bilge Kağanın Türk milletini yerleştirmek ve Budist tapınakları açmak gibi fikirlerini reddetmiştir. Bu sebeple milleti her an at sırtında harbe hazır tutmuş ve Türklüğün İslamiyete girmesine zemin hazırlamıştır. Politikayı iyi bilen, halk ruhunu derinlemesine kavramış olan bu meşhur Göktürk vezirinin kendi adına M.S. 720-725 yıllarında dikilen kitabesi, Moğolistan’ın Bayın Çoktu mevkiindedir.Sade ve sanatsız bir dille yazılan bu kitabede; Çin esaretinin çilesinden, Çinlilerin hile ve zulümlerinden bahsedilerek halka öğütler verilir. Bazı bölümlerde de kendi hayatından bahisler vardır.

Bilge Tonyukuk ve Mücadelesi:

Türklerin Çin esaretine kesin olarak  680 yılında son veren ve Kuzey Çin'de bir ayaklanma organize eden  Aşına ailesinden Kutlug olur. Göktürkler ve diğer Türk göçebe imparatorluklarının kurucusu ve yönetenleri, Aşına sülalesindendir. Başlangıçta 17 kişi olan İsyancıların sayısı, kısa zamanda 5 bine yükselir. Bunlar arasında ünlü devlet adamı ve kumandanı Tonyukuk da vardır.

Kutlug ile Tonyukuk önce Kuzey Çin eyaletine baskın yaparlar(681). Bol miktarda at, koyun, deve ele geçirirler ve Gobi Çölü ile Orhun ırmağı arasına çekilirler.

682 Yılında gerçekleşen "İnekler Gölü" savaşında Oğuzlar mağlup edilerek, Türklerin kutlu toprağı sayılan Ötüken yaylası ele geçirilir. Kutlug, kağan ilan edilir ve il-teriş(İl-i, yani devleti derleyip toplayan) unvanını alır. Böylece kurulan II. Göktürk Hakanlığı, Kutlug tarafından teşkilatlandırılır. Bir kardeşi "yabgu", Kapgan adındaki diğer kardeşi "Şad" tayin edilir. Tonyukuk, "aygucı" (Devlet baş müşaviri, danışmanı) olur.

Tonyukuk’un, kendi adına diktirdiği kitabesinden; Göktürkler, Juan Juan Devleti’nin elinde esir iken doğduğu anlaşılıyor. Esaretten İlteriş Kutlug Kağan ile birlikte kurtulmuş, Türklerin istiklal savaşını, bu hakanla birlikte idare etmiştir ve Göktürk Devleti’nin kuruluşunda görev almıştır. Tonyukuk İyi bir stratejist ve taktik ustasıdır.

Tonyukuk'un, İlteriş Kutlug Kağanla birlikte verdikleri mücadele Tonyukuk yazıtlarında şu şekilde anlatılır:

"Bu Türk bodununa pusatlı yağıyı(silahlı düşman) yaklaştırtmadım. Damgalı at yürüttürmedim. İlteriş Kağan kazanmasaydı ve de ben kendim kazanmasaydım il yine, bodun yine yok olacaktı. Kazandığı için ve de kendim kazandığım için il yine il, bodun yine bodun oldu."

‘Tanrı yarlıgadığı için Türk milleti içinde silahlı düşmanı gezdirmedim. Damgalı atı koşturmadım. İlteriş Kağan çalışmasaydı ona uyarak ben kendim çalışmasaydım, il de millet de yok olacaktı. Çalıştığı, çalıştığım için il, il oldu. Millet de millet oldu. Kendim artık kocadım… Şimdi Türk Bilge Kağan, Türk müstakil milletini, Oğuz milletini iyi idare ederek tahtında oturuyor.”

Ölümü:

Ömrünün büyük bir kısmı savaşlarda geçen Tunyukuk kendi yazdırdığı kitabesinde; güçlü ve cesur kaganı ile beraber düşmanlarını nasıl alt ettiklerini de bizzat anlatmaktadır. Çünkü hem batıya, hem doğuya, hem de kuzeye yapılan birçok seferlerde Tunyukuk ön plandadır. Mesela devletin merkezi Oguzlardan alındıktan  sonra 693  senesinde, Çin’e  Kök  Türk  akınları  başlar.  KapganKagan’ın Çin’e yapılan bu seferlere karar vermesinde Tunyukuk’un büyük payı vardır. O kitabesinde; “Türk milleti yaratılalı, Türk kaganı oturalı, Şantungşehrine, denize, ulaşan yok idi. Kaganıma söyleyip, ordu yolladım. Şantung şehrine ve denize ulaştırdım. Yirmi üç şehir ele geçti. Wu Hsien-pen Ta-tu harap olan ordugâhında ölü bırakıldı”, diyor.

Büyük Türk Veziri Bilge Tonyukuk 725 yılı civarında vefat eder. Batılılarca ?Göktürk Bismarck'ı olarak adlandırılan Tonyukuk, Türklerin istiklalini yeniden kazandığı II. Doğu Göktürk Devleti zamanında yaklaşık 50 yıl devlet hizmetinde bulunmuş bir devlet adamıydı. Tonyukuk, Türklerin sadece askerlik ve devlet işleriyle uğraşmamış, ayrıca Türk milli kültürünün oluşumu yönünde de ciddi çabalar göstermişti. O, Türklerin milli benliği ile uyuşmayan çabalara karşı çıkmıştı. Örneğin, Türklerin yerleşik hayata geçmesine karşı çıkmış, ayrıca Budizm ve Taoizm gibi Uzakdoğu dinlerinin benimsenmesinin Türklerin savaşçı yapısını törpüleyeceğini düşünerek, bu çabalara karşı çıkmıştı. O, Türk milli yapısının oluşumuna büyük katkılarda bulunmuş büyük bir bilgeydi.

Bilge Tonyukuk kitabesinden kesitler:

Birinci taş (Doğu Cephesi):

İki bin idik. İki ordumuz oldu. Türk milleti yaratılalı, Türk kağanı tahta oturalı Şantung şehrine, denize ulaşmış olan yok imiş. Kağanıma arz edip ordu gönderdim. Şantung şehrine, denize ulaştırdım. Yirmi üç şehir zaptettiler. Uykularını burada bırakıp seferde yatıp kalktılar.

Çin kağanı düşmanımız idi. On Ok kağanı düşmanımız idi. Kırgızların güçlü kağanı da düşmanımız oldu. 

İkinci taş (Batı Cephesi):

“Haberciyi getirdiler. Sözü şöyle idi: Yarış ovasında yüz bin asker toplandı dedi. Bu sözü işitince beğler, hepbirlikte geri dönelim, zayıfın utancı daha iyidir dediler. Ben şöyle dedim; ben, Bilge Tonyukuk: Altun Ormanını aşarak geldik, İrtiş ırmağını geçerek geldik. Gelenler yiğit dediler duymadılar; tanrı, Umay, mukaddes yer su üzerine çöküverdi. Niçin kaçıyoruz? Çok diye niçin korkuyoruz? Azız diye niçin kendimizi küçümsüyoruz? Hücum edelim dedim. Hücum ettik ve yağmaladık.İkinci gün ateş gibi kızıp geldiler. Savaştık.

İkinci taş (Doğu Cephesi):

Kapgan Kağan... Gece uyumadı, gündüz oturmadı. Kızıl kanımı dökerek, kara terimi akıtarak işimi gücümü hep ona verdim. Öncüleri yine uzaklara gönderdim; hisarları, gözcüleri çoğalttım; basılan düşmanı getirdim; kağanım ile seferlere çıktık. Tanrı korusun, bu Türk milletinin içinde silahlı düşman dolaştırmadım, damgalı at koşturtmadım. İlteriş Kağan kazanmasaydı, onun ardından ben kazanmasaydım il yine, millet yine yok olacaktı. O kazandığı için, ardından ben kazandığım için il yine il oldu, millet yine millet oldu.

Ben artık yaşlandım, kocadım. Her hangi bir yerdeki kağan sahibi bir millete benim gibisi olsa ne sıkıntıları olabilir?

Türk Bilge Kağan ilinde yazdırdım. Ben Bilge Tonyukuk.”