İstanbul Aydın Üniversitesi 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni, üniversitenin Beşyol'daki Sosyal Bilimler Kampüsü'nde gerçekleştirildi.

Açılışta konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye Cumhuriyeti'nin bundan 100 yıl önce tam bağımsızlık iddiasıyla kurulduğunu, ikinci yüzyılda bu iddiadan taviz vermeden yola devam ettiklerini söyledi.

Ekonomik bağımsızlığın, teknolojinin tüm sektörleri dönüştürdüğü bugünün dünyasında teknolojik bağımsızlığı sağlamakla mümkün olduğunu dile getiren Kacır, Milli Teknoloji Hamlesi'nin Türkiye'nin kritik teknolojilerde tam bağımsızlık yolculuğunu ifade ettiğini aktardı.

Milli Teknoloji Hamlesi denildiğinde herkesin aklına öncelikle savunma sanayisinin geldiğini vurgulayan Kacır, şunları kaydetti:

"Savunma sanayinde bağımsızlık bir tercihten öte mutlak bir sorumluluktur. Biz 40 senedir bu coğrafyada terörle mücadele etmiş bir devletiz, bir milletiz, bir ülkeyiz. Bu mücadelede bizim yanımızda olması gereken müttefiklerimiz çoğunlukla bizi değil, karşımızdaki terör örgütlerini desteklemeye geldi. Bizim yanımızda değil, terör örgütlerinin yanında oldular. Terörle mücadelede, çoğunlukla parasını versek dahi ihtiyacımız olan savunma sistemlerini edinme imkanına sahip olamadık. 2000'li yıllarla birlikte o dönem başbakan olan Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle net bir istikamet ortaya koyduk. Tam bağımsızlığımızı tahkim etmek için neye ihtiyaç duyuyorsak onu yerli ve milli olarak geliştireceğiz, üreteceğiz ve devletimizin imkanlarına sunacağız dedik. 20 yılda muazzam mesafe kaydettik."

"10 katına yükselmiş bir AR-GE kapasitesinden bahsediyoruz"

Bir kız çocuğunun ölümüne sebep olmuştu! İBB çukuruna adli soruşturma! Bir kız çocuğunun ölümüne sebep olmuştu! İBB çukuruna adli soruşturma!

Bakan Kacır, 2000'li yılların başında Türkiye'de teknoparkların sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini hatırlatarak, bugün Türkiye'nin 101 teknoparkının olduğunu söyledi.

Bu teknoparklarda 9 bin 600 Türk teknoloji girişiminin araştırma, geliştirme yaptığını ve inovasyon çalışmalarını yürüttüğünü vurgulayan Kacır, şöyle devam etti:

"Bu çalışmaların tamamı bakanlığımız tarafından destekleniyor. Bugün Türk özel sektörünün 1600'den fazla AR-GE ve tasarım merkezi var. Türkiye'nin teknoloji ihracatı 8 milyar dolara yaklaşıyor. 200'den fazla üniversitemiz var. Hayal kuran, araştıran, geliştiren, 'Ben dünyanın en iyi teknoloji ürünlerini kendi girişimlerimle ortaya çıkaracağım.' diyen bir girişimci, bugün Türkiye'nin dört bir yanında kuluçka merkezlerine başvurma ve buralardan istifade etme imkanına sahip. Türkiye milli gelirinden AR-GE'ye ayırdığı payı yüzde 1,5'lara çıkardı. 2000'li yılların başında bu pay yüzde 0,5 düzeyindeydi. Bu döneme göre milli gelirimizi dolar bazında 3 katından fazla artırdığımızı hesaba katarsak 10 katına yükselmiş bir AR-GE kapasitesinden bahsediyoruz."

Türkiye'de yapılan ulusal patent başvurularının sayısının 9 bini aştığını ifade eden Kacır, ülkede gerçekleşen bilimsel yayın sayısının 2006'da 15 bin seviyesindeyken bugün bu sayının 50 bine eriştiğini vurguladı.

Türk sanayisinin bazı alanlarda Avrupa'nın, bazı alanlarda ise dünyanın lideri olma noktasına geldiğini dile getiren Kacır, "Türkiye bugün otomotiv sanayisinde, metal sanayisinde, kimya sanayisinde 30 milyar dolar düzeyinde ihracata sahip. Güneş paneli üretiminde Avrupa birincisi, dünyanın dördüncüsü. 2 sene içinde dünya ikincisi olacak. Beyaz eşya üretiminde Avrupa birincisi, dünya ikincisi. Ticari araç ve çimento üretiminde Avrupa birincisi. Askeri insansız hava aracı üretiminde dünya birincisi. Önümüzdeki dönemde kritik teknolojilerde bağımsızlık adımlarını güçlendirecek, yüksek teknoloji ihracatımızı çok daha hızlı artıracak hamleleri en güçlü şekilde destekleyeceğiz." şeklinde konuştu.

Bakan Kacır, İsrail'in Filistin topraklarında büyük bir zulüm gerçekleştirdiğini anlatarak, konuşmasını şöyle tamamladı:

"İsrail insanlık suçları, savaş suçları işliyor. Masum insanları öldürüyor, hastaneleri bombalıyor. O hastanelerde doktorlar, hemşireler, hastalar, kadınlar ve çocuklar var. Neredeyse bütün dünya bu zulme seyirci kalıyor. Güçlünün kendisini haklı gördüğü ve her türlü hakkı, hukuku çiğnediği bir dünyada yaşıyoruz. Cumhurbaşkanımızın 'dünya beşten büyüktür' diyerek itiraz ettiği düzeni değiştirme çabası içindeyiz. Biliyoruz ki bu dünyayı daha adil bir hale getirebilmek ancak daha güçlü olabilmekle mümkün. Milli Teknoloji Hamlesini başarıyla gerçekleştirmekle mümkün. Bu yolculukta öyle başarılı olmalıyız ki bu dünyada zalimler mazlumlara kıymaya cesaret edemesin. Allah'ın izniyle Türkler bunu yine başaracak. Türkler yeniden tarih sahnesine çıktı. Bu sahnenin başrolünde Türk gençliği olacak."