Müfredat ne derse desin, öğretmenler ne öğretirse öğretsin, kim ne telkin ederse etsin…

Başka öğretmenler de vardır hayatımızda…

“Yanlış” mesela, iyi bir öğretmendir.

“Düşmek” de öyle.

“Mağlup olmak” ta.

Bir kitapta “kötünün iyi bir öğretmen olduğunu” okumuştum yıllar önce.

“İyinin de iyi bir öğretmen” olduğunu söyleyebiliriz.

Yeter ki talebe olalım.

Yeter ki, talebelik çağı bizden geçti demeyelim.

Şimdi de önümüzde kocaman bir öğretmen var, devasa büyüklükte ve ilmek ilmek iliklerimize kadar işleyen büyükçe bir öğretmen:

GAZZE!

Sabah evden çıkarken,

Yarenimizle göz göze gelirken,

Çocuğumuza sarılırken,

Anamızın babamızın elini öperken,

İftara koşarken,

İftardaki ciddi hazırlıklara bakarken,

Çeşit çeşit yemeği mideye indirirken,

Akabinde yumuşacık halılar üzerinde teravih namazı kılarken,

Sahura hazırlık yaparken…

Yıkıntıları getirir Gazze önümüze slayt şeklinde.

Yıkıntılar arasında namaz kılanları.

On beş kişinin bir sofrada tek tas çorbaya kaşık salladığını getirir Gazze önümüze.

Evladının cansız bedenine sarılan anayı getirir.

Çocuklarının cesetleri arasında feryadını arşa yükselten babayı getirir.

Gazze bu…

Ne yapacağı belli olmaz.

Gökten bomba atanla yardım malzemesi atanın aynı kişiler olduğunu anlatır Gazze o müthiş diliyle.

Gazze eline kalemi aldığında kalemi değil de tarih sahnesinde eşi benzeri görülmemiş barbarlığı sokar gözümüze.

Sadece katillerin barbarlığını değil…

Katillere gıkı çıkmayan kim varsa, kimler üç maymunu oynuyorsa onların vurdumduymazlığını da sokar gözüne.

Çeşit çeşit yemeklerin bulunduğu masada, yemekten sonra Gazze’ye dua edenlerin duadan sonra ellerini ceplerine atmayışlarına da ayrıca bir göndermede bulunur.

Hayvana gösterilen şefkatin binde birinin Gazzelilere gösterilmemesinin altını çizerek insanın nasıl hayvandan daha aşağı düştüğünü resmeder bize o mahir elleriyle.

Gazze!

Okullardaki müfredatın, camilerde edilen vaazların anlatamadığını anlatır bize…

Okullarda neden Gazze sergileri yapılmaz, çocukların dimağına bu soykırım neden zerk edilmez? Bunun da sorgulanmasını ister Gazze!

“Unutulan soykırımın tekrarlanacağını” bildiğimiz halde, neden unutulmaması için okul koridorlarında Gazzeli çocukların elinde bir tas ile yağmur suyuna koştuğunun fotoğrafı bulunmaz?

Gazze:

Müslümanlardan daha iyi bir öğretmen!

Okullardan, okullardaki öğretmenlerden daha iyi bir öğretmen!

Müfredattan daha iyi bir öğretmen!

Ve sınav kâğıdı önümüzde Gazze, Üstadın deyimiyle…

Hem öğretmen hem sınav kâğıdı önümüzde…

Elimizden bir şeyin gelmemesi sadece duayla yetinilmesi her birimizi mahvediyor bunun farkındayız.

Gazze bize bir yandan da diyor ki…

Güvenilir yardım kuruluşları aracılığıyla her akşamki sofranızdan bir tabak da bize gönderin…

Mustafa Süs