Akraba verip yerine mandal mı alalım?

Akrabanın akrabaya yaptığını akrep yapmaz, sözünü bilmeyen yoktur.

Bu söz değişime uğrayarak son zamanlarda gençleri tamamen etkisi altına almaya başladı.

Karşılaştığımız gençlerin neredeyse tamamı akrabalarından şikayetçi.

Sebebini sorduğumuzda gençlerden aldığımız cevaplar şaşırtıcı değil.

Akrabaların sorumluluk çerçevesinde gençlere sorduğu sorular gençleri rahatsız ediyor.

Ne zaman evleneceksin?

Okulu ne zaman bitireceksin?

İş bulabildin mi?

Kaç lira maaş alıyorsun?

Evin kira mı?

Bayramda hanım köyüne mi gideceksin babanların köyüne mi gideceksin? Gibi.

Daha fazlası da var, daha kötüsü de var daha iyisi de var bu soruların.

Bir de akrabaların şu meşhur kıskançlıkları var.

Gençler diğer sorulara hoşgörülü yaklaşmış olsalar da kıskançlığa asla tahammülleri yok.

Kıskançlığın hemen önünde gençleri rahatsız eden diğer bir sorun da ailelerin arasına nifak sokma olayı.

Gençleri bu durum zıvanadan çıkarıyor.

Bir diğeri bayramda veya yaz tatillerinde bir araya gelen akrabaların miras kavgası.

Gençler bu konuda büyüklerden daha olgun.

Bir kişiyi abâd etmeyen mal için üç beş kişi birbirini kırıyor diyorlar.

Bir diğer husus da gençlerin yaşam tarzına yapılan orantısız müdahale.

Büyükler kendi iç dünyalarına, kendi günahlarına bakmadan gençlerin giyim tarzını, yaşam tarzını eleştiriyorlar.

Kıyas yapmak iyi değil ama gencin biri aynen şöyle bir cümle kurmuştu büyüklerle ilgili.

Yaptığı dedikodularla herkesin hakkına giren adam gelmiş benim saçımın boyunu ölçüyor!

Bir diğeri, ortalığı karıştırırken harç makinesinden daha kuvvetli kadın gelmiş benim eteğin boyuyla uğraşıyor.

Her davranışı, her yaşam tarzını kendi içinde değerlendirmek gerekir eyvallah tamam da...

Kendi içinde yaşadığı çamura bakmadan başkasının üzerine sıçrayan çamurdan rahatsız olanlar gençleri de kendilerinden soğutuyor.

Hâl böyle olunca da gençler bayramlarda ne memleketlerine gitmek istiyorlar ne gelen misafirlerin yanında oturmak ne de misafirliğe gitmek istiyorlar.

Akraba verip yerine mandal alabiliyor muyuz? Cümlesini gençlere kurduran insanların kendilerine çekidüzen vermesi gerekiyor kanımca.

Gençlerden herhangi bir şeye ihtiyacı olan varsa onların durumuyla ilgilenip onlara maddi ve manevi anlamda yardımcı olan akrabalar da el üstünde tutuluyor.

Bu çıkarcılıkla açıklanamaz. Gönül umduğundan bekler doğal olarak ve gençlerin mutlaka ihtiyacı vardır bir şekilde.

Sen gençlerin ihtiyacı ile değil de yaşam tarzı ile ilgilenir de onlara sürekli ayar vermeye çalışırsan gençler elbette seni verip yerine mandal almak ister.

Gençler de büyükler de şunu bilmeli.

Başımıza bir iş geldiğinde hemen yanımızda o hiç sevmediğimiz akrabalar olur, o tercih ettiğimiz başkaları değil.

O yüzden gençler gereksiz şımarıklığı bir yana bırakıp büyükler de gereksiz soruları, gerekli gördüğü nifakı bir kenara bırakıp gençlerin asıl sorunlarıyla ilgilenip üç günlük dünyada güzelce yaşayıp gitmenin yollarını bulmak zorunda.

Yeni nesil ile eskilerin arası durup dururken açılmıyor.

Herkes üzerine düşeni yapmalı ya da gençlerle ilgili hiçbir şeyden şikayet etmeye hakkımız yok.

Mustafa Süs