Son günlerin vazgeçilmez tartışma nedenlerinden  belki de en başta geleni  Dini Eğitim meselesidir. Ülkede yaşayan tüm insanların şu gerçeği, bir defa unutmamaları gerekir. Ülke insanının yüzde en az sekseni çocuğuna dini eğitimin verilmesini istemektedir.  Üstelik  yapılacak dini eğitimin Devlet eli ile okullarda verilmesini istemektedirler. Hal böyle olunca Halkın çoğunluğunun bu isteğine arkanızı dönemezsiniz. Bu aynı zamanda sizin de kendi kendinizi yalanlamanız olur. Hayatınızın belirli zamanlarında yapmış olduğunuz açıklamalarda böyle bir eğitimin verilmesine karşı olmadığınızı, bu eğitiminde Devlet tarafından verilmesi gerektiğini  vurguladınız. Durum bu kadar açık ve net iken şimdi neden karşı olmak gibi bir tutum içerisindesiniz anlaşılmış değildir.

 İtiraz şöyle olabilir öğretme ve eğitme metotlarının farklı olması yönünde fikirler beyan edebilirsiniz. Derslerin nasıl uygulanması gerektiğini tartışabilirsiniz, ders saatlerini, zamanını beğenmeyebilirsiniz… Bunlar anlaşılabilir. Ancak, dini tahsile karşı çıkarak öğretim ve eğitimini engelleyemezsiniz. Buna gücünüz yetmez. İnsanımız bir anlamda o eksiğini giderir ve çocuklarına bu eğitimi verdirir. Gerçek bu kadar ortada iken peki şimdi neye karşı çıktığınızı anlatın bakalım. Açıkça deyin ki; biz dini eğitim falan istemiyoruz. İşte ona herkes saygı duyar. Nitekim o da bir görüştür.

 Bu mesele böyle tartışılırken benim asıl merak ettiğim biz şu demokrasi anlayışımızı nasıl geliştireceğiz. Demokrasi herkes için midir? Yoksa, birileri insan dahi olabilirler amma demokratik hakları olamaz gibi bir mantık mı vardır. Ya da demokrasi bazı özel  insanların kendi adlarına kullandıkları özel bir hak mıdır? İşte Bu Ülkede birileri bu kavramlardan neler anladıklarını açıkça beyan etsinler bizde kurtulalım. O,  İnsanların gözünde bizim değerimiz neymiş bilelim. Yahut onlar bizi ne gözle görmek istiyorlarmış anlayalım. İşte o zaman maskeler düşer insanların gerçek yüzleri ortaya çıkar… Sahte dünyalardan, sahte gülücüklerden kurtulmuş oluruz.

 Bu Ülkede ne zaman Dini bir takım ihtiyaçların giderilmesine yönelik çalışmalar ortaya konmaya çalışılsa işte o zaman birilerinin nasırlarına basılmış gibi oluyor ve bazıları  sesleri çıktığı kadar bağırmaya ve rahatsızlıklarını hissettirmeye çalışıyorlar. Adının bile duyulmasına tahammül edemiyorlar. İşte asıl sebep bu. O zaman onlara sormak gerekir hayrola sizlere ne oluyor? Siz çocuklarınıza Dini eğitim verdirmek istemiyorsanız , o eğitimi almak istemezler olur, biter. Başkalarının dini eğitim alma çabaları sizi niye rahatsız ediyor. Böyle bir davranış en azından insan haklarına  saygısızlık olmuyor mu?

 Sonuç olarak birileri istese de, istemese de Bu Millet var olduğu müddetçe Dini eğitim ve öğretim de var olacaktır. Ama şöyle, amma böyle… Bunu engellemeye ve Milletin göğsünden çıkarıp atmaya kimsenin gücü yetmez. Öyle bir gücü de yoktur zaten.                       

Seçim atmosferinde dini eğitime, diyanet teşkilatına, ortami fırsat bilip tüm dini değerlere saldıranları da anlamak mümkün değil. Bu neyin kini ve nefretidir...